Cumartesi Anneleri'nin duruşması öncesi gözaltına alınan 16 kişi serbest bırakıldı
Cumartesi Anneleri’nin yargılandığı dava öncesi basın açıklaması yasağı getirildi. Gözaltına alınan 16 kişi serbest bırakıldı. Duruşma 3 Şubat'a ertelendi.
Meltem AKYOL
İstanbul
Cumartesi Anneleri’nin 700’üncü hafta buluşmasında gözaltına alınan kayıp yakınları ve insan hakları savunucusu 46 kişinin yargılandığı dava öncesi basın açıklaması yasağı getirildi.
Karara tepki gösteren ve araladında Alper Taş, Faruk Eren, Gülseren Yoleri gibi isimlerin de bulunduğu 16 kişi gözaltına alındı.
Duruşma, avukatların ve yargılananların gözaltına alındığı bir halde başladı. Mahkeme başkanı, yargılananların ve avukatlarının duruşma girişinde gözaltına alınmış olmasını adeta umursamadı. Duruşma 3 Şubat'a ertelendi.
Gözaltına alınan 16 kişi ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.
Cumartesi Anneleri 22 Eylül 2022 (yarın) saat 12.00’de İHD İstanbul Şubesinde basın açıklaması yapacaklarını duyurdu.
NELER YAŞANDI?
1995 yılından beri her cumartesi günü Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi ve basın açıklaması yaparak gözaltında kaybedilen yakınlarını soran ve faillerinin yargılanmasını talep eden Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın 25 Ağustos 2018'deki 700'üncü hafta buluşmasına polis saldırısında gözaltına alınan 46 kişiye “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ettikleri” iddiasıyla açılan davanın beşinci duruşması bugün İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
CHP Milletvekilleri Ali Şeker, Sezgin Tanrıkulu ile İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, TİP Milletvekilleri Ahmet Şık ve Sera Kadıgil, HDP İstabul Milletvekili Oya Ersoy, HDP İl Eşbaşkanı Ferhat Encü ve çok sayıda siyasi parti temsilcisi ile insan hakları savunucusu duruşmayı takip etti.
BASIN AÇIKLAMASINA YASAK!
Saat 13.30'da başlayacak duruşma öncesi annelerin adliye önünde yapmak istediği açıklamaya da yasak geldi.
Kağıthane Kaynakamlığınca alınan yasak kararında "Cumartesi Anneleri isimli oluşum organizesinde yapılabilecek olan bekleme/oturma/basın açıklaması eylem gösterilerin genel güvenlik ve asayiş yönünden sakınca oluşturması sebebiyle İstanbul Çağlayan Adliye Sarayı önünde, bahçesinde, çevresinde, Kağıthane İlçesinin genelinde tüm açık alanlarda gerçekleştirilmesi planlanan eylem, gösteri, toplanma, toplantı, basın açıklaması, oturma eylemi vò. tarz eylem ve etkinliklerin, 21/09/2022 tarihinden itibaren 1(bir) gün süreyle yasaklanmıştır" denildi.
KARARA TEPKİ GÖSTERENLERE GÖZALTI!
Karara tepki gösteren İHD İstanbul Şubesi Eş Başkanı Avukat Gülseren Yoleri, SOL Parti PM Üyesi Alper Taş, kaybedilenlerin yakınlarından DİSK Basın-İş Sendikası Genel Başkanı Faruk Eren, avukatlar Meriç Eyüboğlu ve Efkan Bolaç'ın da aralarında olduğu 16 kişi gözaltına alındı.
Bu celseye katılmazsa hakkında zorla getirilme kararı alınacak 4 isim var. Bunlardan biri olan Leman Yurtsever de gözaltına alınan isimler arasında.
Duruşmayı takip eden milletvekilleri gözaltındakilerin durumuna dair bilgi almak üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğüne gitti. Gözaltına alınan avukatlar Gülseren Yoleri, Efkan Bolaç ve Meriç Eyüboğlu kimlik tepistlerinin ardından serbest bırakıldı. Gözaltına alınan diğer isimlerin ise Çağlayan Karakoluna götürüldüğü öğrenildi.
Gözaltına alınanlar daha sonra Kağıthane İlçe Emniyet Müdürlüğüne getirildi. Akşam saatlerinde Emniyetteki ifade işlemleri başladı.
GAZETECİLER YİNE ENGELLENDİ
Polis gazetecilerin görüntü almasına sık sık engel olmaya çalıştı. Gözaltıların yoğunlaştığı anlarda gazetecileri çembere aldı, kalkanlarla görüntü almamıza engel olundu. Polis engeline rağmen işini yapmaya çalışan gazeteciler yer yer darbedilerek alandan uzaklaştırıldı.
September 21, 2022
DURUŞMA, AVUKATLAR VE YARGILANANLAR GÖZALTINDAYKEN BAŞLADI!
Kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları gözaltındayken, duruşma 27. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda başladı.
Davada sanık olarak yargılanan Leman Yurtsever, Faruk Eren ve Murat Akbaş ile yargılananların avukatları Gülseren Yoleri, Meriç Eyüboğlu ve Efkan Bolaç da gözaltında olan isimler arasında.
Mahkeme başkanı haziran ayındaki kararname ile değişmişti. Yeni mahkeme başkanının başkanlık ettiği duruşma kimlik tespitleri ile başladı.
KİMDEN GELDİĞİ BELLİ OLMAYAN KAPALI DURUŞMA TALEBİ
Kimlik tespitlerinin ardından konuşan mahkeme başkanı duruşmanın kapalı yapılması yönünde talepler olduğunu belirtti. Talebin kim tarafından yapıldığına ilişkin soruya yanıt vermeyen mahkeme başkanı duruşmayı kapalı yapmayacağını, ancak salondan herhangi bir ses gelmesi durumunda duruşmanın kapalı yapılacağını söyledi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Eşbaşkanı Eren Keskin, adliye önünde yaşananlara dair bilgi vermekle başladı. “Dava ile ilgili açıklama yapmak üzere toplandık. Polis buna izin vermedi, hem yargılanan arkadaşlarımız hem de avukat arkadaşlarımız gözaltına alındı. Bu konuda Anayasa Mahkemesi kararı olmasına rağmen bular yaşandı” diyen Keskin’in sözü mahkeme başkanı tarafından kesildi.
MAHKEME BAŞKANI: İSTERSEN GİDİP GÖZALTINDAKİLERİ SAVUN!
Mahkeme başkanı, “Burada yapılan yargılama ile ilgisi yok” diyerek Keskin’in konuşmasını tamamlamasına izin vermedi. Dosyada yargılananlar ile avukatların gözaltında olduğunu hatırlatan Keskin’e mahkeme başkanı isterse gidip gözaltına alınan isimleri savunabileceğini söyledi.
Keskin pek çok yargılanan ve avukatları gözaltına alındığı için bugün beyanda bulunmayacaklarını söyledi. Bunun üzerine mahkeme başkanı yargılanan isimlere, “Beyanda bulunmayacak mısınız, susma hakkınızı mı kullanıyorsunuz” diye sordu. Bunun üzerinden salondan itiraz sesleri yükseldi.
MAHKEME BAŞKANI: BENİ İLGİLENDİRMEZ
Avukat Ahmet Cihan duruşmadan önce gerçekleşen polis müdahalesinin yargılananların beyanda bulunmasını imkansız kıldığını söyledi. Mahkeme başkanı bunu “Ben buraya girmeden önce yaşananlar beni ilgilendirmez” diyerek cevapladı. Avukat Cihan dışarıda müdahalede bulunan polislerden birinin duruşma salonunda olduğunu, bu nedenle de yargılamaya gölge düştüğünü söyledi. Mahkeme başkanı buna karşılık olarak, ilgili polisin kendi odasına girmiş olması durumunda bunun söz konusu olabileceğini ancak böyle bir durum yaşanmadığı söyledi.
Mahkeme başkanı savunma yapmak istememeleri durumunda ‘zorla getirilme’ kararı verilebileceğini söyledi. "Zorla getirilme"nin büyük bir mesele olmadığını ima eden mahkeme başkanı, “Zorla getirmede kolunuza polisler girmiyor, yazı çıkıyor hakkınızda” dedi.
SUSMA HAKKI DEĞİL!
Avukat beyanlarının ardından davada sanık olarak yargılanan isimlere söz verildi.
Mahkeme başkanın "susma hakkın var" diyerek söz verdiği isimler, susma hakkını kullanmadıklarını, dışarıda yaşanan polis müdahalesi nedeniyle avukat yardımından yararlanamadıklarını bu nedenle süre talep ettiklerini söyledi.
BİR SONRAKİ DURUŞMA 3 ŞUBAT'TA
Avukatlar mahkeme salonunda bulunan polislerle ilgili eleştiri yaptı, polislerin çıkarılmasını talep etti. Mahkeme başkanı "Duruşma salonu herkese açıktır. Taşkınlık yapmayan kimseyi dışarı çıkarmam. Arkadaşlarımız adliyenin güvenliğini sağlamakla mükellefler" diyerek yanıt verdi.
Avukat Kemal Aytaç, Cumartesi Anneleri'nin 700. hafta anmasına yapılan müdahale nedeniyle yargılama yapıldığını hatırlattı. Avukat Aytaç, dışarıdaki müdahale ile birlikte 700. haftanın tekrarının yaşandığını söyledi.
Van Barosu duruşmaya katılma talebinde bulundu.
Avukatlar, davada yargılanan sanıklar ile avukatlarının gözaltına alınması sebebiyle adil yargılama koşulları oluşmadığını savunmalar için bir sonraki celseye kadar süre verilmesini talep etti. Avukatlar aynı zamanda açıklama yapmak isteyenleri darbederek gözaltına alan polislerle ilgili suç duyurusunda bulunılmasını talep etti.
Verilen 5 dakikalık aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Van Barosu'nun katılma talebi ile müdahalede bulunan polisler hakkında suç duyurusunda bulunulması taleplerini reddeti.
Bir sonraki duruşma 3 Şubat 2023 saat 14.00'da görülecek.
"ANNELİK HAKKIMI DA EVLADIMIN HAKKINI DA NEFESİM TÜKENENE KADAR ARAYACAĞIM"
Öte yandan duruşma arasında görüştüğümüz Cumartesi Annesi Hanife Yıldız, dava öncesi yapılmak istenen basın açıklamasının engellenmesine ve gözaltılara tepki gösterdi, "Yargılanacak olanlar bizi yargılıyor. Annelik hakkımı da evladımın hakkını da nefesim tükenene kadar arayacağım" dedi.
NE OLMUŞTU?
27 Mayıs 1995’ten bu yana her cumartesi günü Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi ve basın açıklaması düzenleyerek gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetinin açıklanması ve faillerinin yargılanması talebiyle bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 700. Hafta buluşmasına polis müdahale etti.
25 Ağustos 2018’deki 700’üncü buluşma, Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından yasaklanmıştı. Polisin biber gazıyla müdahale ettiği eylemde çok sayıda kayıp yakını gözaltına alındı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu polis müdahalesiyle ilgili, “İzin vermedik çünkü artık bu istismarın ve kandırmacanın son bulmasını istedik. Anneliğin terör örgütünce istismar edilmesine, teröre kılıf yapılmasına göz mü yumsaydık”, dedi.
İçişleri Bakanlığı kararıyla Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelmeleri engellenen Cumartesi Anneleri/İnsanları’na yönelik olarak “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame düzenlendi ve İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nde haklarında aynı suçtan yargılanmak üzere dava açıldı.
Polisin müdahalesinden sonra Galatasaray Meydanı, demin bariyerler ve zırhlı araçlarla çevrilerek kayıp yakınlarına yasaklandı. Meydan, 90’lı yıllarda da kayıp yakınlarına kapalıydı.