22 Eylül 2022 03:45

Sanatlarıyla İz Bırakıp Geçtiler Hayatımızdan

Engin Turgut, Mesut Kara'nın "Sanatlarıyla İz Bırakıp Geçtiler Hayatımızdan" kitabına dair yazdı.

Fotoğraf: Mesut Kara kişisel arşivi 

Paylaş

Engin TURGUT 

Böyle koymuş kitabının adını Mesut Kara. Başka ne diyecek ne demeliydi ki? Şayet bizi bırakıp giden bir sanatçıysa daha da çok acır, kanar, yanar içimiz. Sanatçı değil midir bizi hem coşturup hem düşündüren? Sezgi ve hayat ustalarıdır onlar. Sanatla, sanatçısıyla çoğalır, aydınlanır bir ülkenin ruhu, bir ülkede sanat ve sanatçı yoksa o ülkede avamlık, vasatlık iktidardadır. Sanat yoksa bayağılığa teslim oluruz. Empatiden yoksun kalır, zulüm ve adaletsizlik şaha kalkar ve uygar olmayan her şeyin dayatması altında asla kendimiz olamadığımız gibi ne hayal kurabilir, ne düş görebilir, ne de kendimize ait bir fikrimiz olur. Sanat insanı değiştirir, dönüştürür ve özgürleştirir. İşte bu yüzden sanatçılarımızın kıymetini yaşarken bilelim ve onları hayattayken alkışlayalım yoksa Mesut Kara’nın vefa meleği kalbiyle yazdığı bu kitapta söylediği gibi yalnızlaşır, ıssızlaşır, eksile eksile kimsesizliğin gurbetliğine düşeriz ve böyle böyle içimizdeki incelikler bahçesi bizimle birlikte yokluğun kuyusuna gömülür. İşte bu kitap hüzün yolculuklarına çıkarıyor bizi. Vefa ülkesinden taşınırsak bütün güzelliklere veda etmiş olacağız belki de. Ne çok kıymetli sanatçılarımızı yitirdik, yaprak dökümü değil bu; sanki orman dökümü. Ne güzel bir gönül kitabı adı bu: Sanatlarıyla İz Bırakıp Geçtiler Hayatımızdan…

BİR VEFA KİTABI

Sanata ve sanatçıya saygı duruşu, bir duruş kitabı bu! Yazımı yazarken aklıma Schiller’in bir sözü geldi: “Çalışmayı, sana arı öğretebilir, beceriklilikte bir kurt sana öğretmen olabilir. Bilgiyi daha önceki insanlardan alabilirsin. Ama sanatı, yalnız kendin ortaya koyabilirsin.” İşte kitabında sözünü ettiği gerçek sanatçılar bunu yaptılar, sanatlarından asla ödün vermeden kendi hayatları pahasına bildikleri ve inandıkları yoldan sapmadan, kimseye üstten bakmadan yaralarımıza şifa olup, ruhlarımıza esenlik ve estetik sundular. Gerçek bir sanatçı bildiği yoldan ilerler ve asla ne iktidara ne de devlet kavramına yüz verirler. Muhaliftirler, doğaldırlar, iktidara göz kırpmak ne ki, ‘yalakalıktan’ feci şekilde nefret ederler. Geçmişi, geleceği, şimdiyi kavradıklarından ötürü sağlam, sağlıklı bir vizyona sahiptirler. Adeta tüm zamanların üzerinde yaşayan bir duygu anteni gibi duyargaları açık ve kişilikli bir karakter edinmişlerdir. Sanat ve sanatçı her zaman devrimci bir ruh taşır ve kendinden taşar ve artık kendi sesinin sahibidirler. Onurlu olmak ve onurlu kalmak nefes aldıkları tek yerdir. Bu bağlamda Mesut Kara bu kitabında toplumu anlayan, halkın bilinçlenmesinden yana olan ama bizi ansızın bırakıp giden, dostumuz bildiğimiz sanatçılardan bahsetmiş ve onlara karşı bir gönül borcu olduğumuzu vurgulamıştır. Ne kadar kıymetli bir vefa kitabı adı bu: Sanatlarıyla İz Bırakıp Geçtiler Hayatımızdan…

Kitabının bir yerinde Belgesel Sinemacı, Yazar Mesut Kara bakın şöyle söylüyor: “Sanatçıların, ölümlerin ardından yazmak zorken, acı verici ve üzücüyken bir yazıda kısa süre içinde arka arkaya kaybettiğimiz onca tanıdığın, dostun ardından yazmak daha da çok zordu, çok üzücüydü. Her cümleyle acılarım tazelendi. Onlar, sevdiklerimiz orada çoğalırken, biz burada ‘Çok eksiliyoruz” Ah, kimler kimler yok ki bu kitapta? Her birinin birer ışık olarak hepimizi aydınlattığını biliyorum. Onların her biri insanlığı kucakladılar, gözlerimize yeni bir bakış açısı kazandırdılar.

ZAMANSIZLIĞIN SÖZÜ

Melih Cevdet Anday’ın şu sözü yabana atılmayacak cinsten: “Sanat doğaya eklenmiş insan demektir ve insan doğanın bilincidir.” Mesut Kara anlattıklarını, sanatta zamansızlığın sözünü söyleyen sanatçılarımızı hüzünlü bir sesle dile getirirken, kitap boyunca “Ölürsem, sizler bir tek beni kaybedeceksiniz, ama ben hepinizi kaybedeceğim” duygusuyla yazmış sanki. Sanatın ve sanatçının klişe ve sığ hayatlara karnı toktur, işte bu yüzden vefanın, samimiyetin, vicdanın sesi olmuş bu güzelim sanatçılarımızı sevgi ve saygıyla anıyor, anılıyor olması başlı başına erdemli bir sevgiye ve inceliğe hayat katıyor. Sanat ve sanatçı yoksa o toplum belleğini yitirebilir, toplumsal hafızadan yoksun kalır. Daha önce yinelediğim gibi, sanatçılarımızı yaşarken sevelim ve hatırlayalım. Ne kadar hürmet dolu bir kitap adı bu: İyi ki vardılar ve iyi ki bize müthiş bir insan sevgisi ve nice kıymetli eserler bıraktılar. Ve iyi ki bu kitabı yazmış Mesut Kara ve sanatçılarımızın her birinin ruhu şad olsun ve onlar iyi ki: Sanatlarıyla İz Bırakıp Geçtiler Hayatımızdan…”  

KÜNYE
Sanatlarıyla İz Bırakıp Geçtiler Hayatımızdan
Mesut Kara
Klaros Yayınları
132 sayfa

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Cumartesi Anneleri'nin duruşması öncesi gözaltına alınan 16 kişi serbest bırakıldı

SONRAKİ HABER

‘Gazetecinin kim olduğuna İletişim Başkanlığı karar veremez’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa