23 Eylül 2022 15:40

Bakan Yanık nefretin dozunu artırdı: Eşcinselliği normalleştirmek gibi bir bakış açımız olamaz

Bakan Yanık, LGBTİ karşıtı eylemle ilgili yaptığı açıklamada yanlış anlaşılmaktan korktu, ikinci açıklamada nefret söyleminin dozunu artırdı: Eşcinselliği normalleştirmek gibi bir bakış açımız olamaz.

Derya Yanık | Fotoğraf: DHA

Paylaş

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Hürriyet gazetesi Ankara temsilcisi Hande Fırat'a yaptığı açıklamada, "Hükümetimizin de doğal olarak değerleri var. Eşcinselliği normalleştirmek ya da normal görmek gibi bir lüksümüz yok" gibi ifadeler kullandı.

Yanık "Ancak devletin ve hükümetin, her vatandaşın temel insan haklarını korumak ve teslim etmek yükümlülüğü bulunuyor. Her grubun protesto hakkı vardır. Nefret söylemini yanlış buluyorum” dedi.

“Nefret söylemini kime karşı olursa olsun yanlış buluyoruz” diyen Yanık, “Yıllar önce ‘E-5 Sendromu’ olarak adlandırılan, karınları deşilerek yol kenarına atılan transları hatırlayın. Bunlar yaşanmamalı. Yanlış, günah görebilirsiniz hatta aykırı bulabilirsiniz. Nefret söylemi, kime karşı olursa olsun kabul edilemez. Çünkü nefret söylemi ile yaşam hakkını engellersiniz” şeklinde konuştu.

Ancak Yanık, Twitter hesabından bir açıklama yayımlayarak yanlış anlaşıldığını söyledi “Yürüyüşle ilgili olarak ifadelerim ve düşüncelerim protesto hakkının demokratik bir hak olduğu yönündedir” dedi.

Yanık’ın açıklamaları şu şekilde:

  • Bugün medyada yer alan bazı haberler üzerine açıklama yapma gereği doğmuştur. Haberde de net olarak ifade ettiğim üzere, herkesin bir değerler sistemi vardır. Bu değerler sistemi çerçevesinde eleştirebilme özgürlüğünüz vardır.
  • Eşcinselliği normalleştirmek gibi bir bakış açımız asla olamaz. Ancak özellikle bazı sosyal medya mecralarındaki şiddet ve nefret söylemlerine dikkat çekmek istiyorum. Nefret söylemi kimden gelirse gelsin, kime yönelirse yönelsin çok tehlikelidir.
  • Kamusal düzenin devamı ve kaosun oluşmaması için bu dilden uzak durulmalı, ferasetle sorunların üzerine gidilmelidir.
  • Devlet temel insan haklarını koruma ve teslim etme yükümlülüğünü üzerinde taşıyan bir kurumdur. Her vatandaşını korumakla mükelleftir. Bu noktayı tartışmaya açmak da çok tehlikelidir.
  • Bununla beraber yürüyüşle ilgili olarak ifadelerim ve düşüncelerim protesto hakkının demokratik bir hak olduğu yönündedir.
  • Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak aileyi ve değerlerimizi korumak en önemli vazifelerimizin başında gelmektedir. İnancımız ve değerlerimiz çerçevesinde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çalışmaya devam edeceğiz.

 

 

(HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Euroserve (Marlboro) işçilerinin direnişi fabrika önünde sürüyor: Bu iş burada bitmeyecek

SONRAKİ HABER

Etlik Şehir Hastanesinin açılması ve diğer hastanelerin kapatılması tartışması - Dr. Muharrem Baytemür | Sağlık Olsun

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa