Malatya’da “Siyaset ve Basın Özgürlüğü” paneli: “Gerçek susturulamaz”
Çağdaş Gazeteciler Derneği Malatya Şubesi, "Siyaset ve Basın Özgürlüğü" paneli düzenledi. Panel sonrası muhabirimiz Berfin Güler'in de aralarında yer aldığı gazetecilere plaket takdim edildi.
Fotoğraf: Evrensel
Kıvılcım EFTELYA
Malatya
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Malatya Şubesi, Sabancı Kültür Sitesi'nde "Siyaset ve Basın Özgürlüğü" konulu panel düzenledi. Moderatörlüğünü ÇGD Malatya Şube Başkanı İbrahim Göçmen'in üstlendiği panele; gazeteciler Necdet Saraç, Kerem Kırçuval ve Hasan Şahin konuşmacı olarak katıldı. Panelin ardından ÇGD, muhabirimiz Berfin Güler'in de aralarında yer aldığı gazetecilere plaket takdim etti. Plaket takdiminin ardından da siyasetçi Murat Karayalçın'ın konuşmacısı olduğu bir konferans düzenlendi.
September 25, 2022
Panelde ilk sözü alan gazeteci Kerem Kırçuval, "Korkunç bir havuz medyası var. Bakıyoruz ki tüm gazetelerde aynı manşet. Medyanın tek tipleştirilmesi tıpkı bir Prozac etkisi gibi, insanları uyuşturması gibi. AKP iktidarından önce de kimi medya patronları hükümet değiştirmeyi hak görmüş, bankada borsası olmuştu, Türkiye'yi manipüle eden, bizi aslında diyardan diyara savuran bir medya da vardı. Bu korkunç bir şeydi" dedi.
Gazeteci Necdet Saraç da “Özgür basının demokrasiyle ilişkisi vardır. İktidarlar her dönemde basını kontrol etmek ister. İşte burada farklı sesler için demokrasi devreye giriyor. Uğur Mumcu tesadüfi olarak Uğur Mumcu olmadı. Hrant Dink, Musa Anter, Aziz Nesin, Sabahattin Ali, Rıfat Ilgaz… Yine aynı şekilde herkesin yazar olarak bildiği Yaşar Kemal, 1950'lerde rüzgara karşı yürüdüğü için Yaşar Kemal oldu" dedi.
Gazeteci Hasan Şahin de “Kürt sorunu dediğimiz şey aslında Türk'ün sorunudur. Bunları görmeliyiz, görmezsek çocuğunun kemiklerini bir torbada taşıyan babayı göremeyiz. Görmediğimiz sürece de 'Biz siyasetçiyiz, gazeteciyiz' diyemeyiz" ifadelerini kullandı.
GAZETECİLERE PLAKET VERİLDİ
Konuşmaların ardından Malatya'da ulusal ve yerel basında muhabirlik yapan gazetecilere plaket verildi.
Malatya muhabirimiz Berfin Güler, plaketini alırken “7 Haziran 1995’ten beri Evrensel, emeğin sesi, gerçeğin habercisi olmuştur. Geçmişte çok sayıda baskıyla karşılan gazetemiz bugün de Basın İlan Kurumu tarafından keyfi olarak cezalandırıyor. Evrensel’i yaşatacak olan BİK değil, yine işçi ve emekçilerin dayanışmasıdır" dedi.
KARAYALÇIN: SOSYAL MEDYANIN BİR AVUÇ SAHİBİ VAR
Etkinlik daha sonra Murat Karayalçın’ın konuşmasıyla devam etti. Karayalçın "1960'lı yıllarda şu konuşulurdu; Anayasanın üç erki vardır, yasama, yürütme ve yargı. Bunun dördüncü ayağı olarak basın konuşulurdu. Siyasal Bilimler fakültesine bağlı olarak Basın Yayın Yüksekokulu kuruldu. Yani devleti denetleyebilecek bir kurum için elemanlar yetiştirilecekti. Bu çok önemliydi" dedi.
Karayalçın, "Bir avuç sahibi var sosyal medyanın. Ama sosyal medyanın sahipleri neyi okuyacağımızı, göreceğimizi kontrol etmeye başladılar. Algoritmalar sayesinde bu kontrolü sağlıyorlar. Doğru olanın ya da hakikat olanın önemsizleştirilmesi. Hakikatın önemsizleştirildiği haberlerde 'şok haber', 'az sonra' gibi ifadelerin çok kullanıldığını görüyoruz. Bu da insanların ilgilisini çekiyor. Medya patronları da bunun üzerinden reklam kazandığı için bu ifadeleri kullanıyorlar" diye konuştu.
Evrensel'i Takip Et