26 Eylül 2022 04:30

AKP'nin sosyal konut projesi: Asgari ücretli ve yoksul halk konut alamaz

Sosyal konut projesini değerlendiren meslek odası temsilcileri, projenin barınma krizinin itirafı niteliğinde olduğunu söyledi; ancak projenin yoksulları ev sahibi yapamayacağını belirtti.

(Temsili görsel) | Fotoğraf: DHA

Paylaş

Ramis SAĞLAM
İzmir

AKP iktidarı seçim öncesi açıkladığı sosyal konut projesiyle halkın karşısına çıktı. Ülke çapında 250 bin, İzmir’de ise 12 bin 500 konutun projenin içinde yer aldığı açıklandı. TOKİ’nin daha önce tamamlanan ve halihazırda inşa halinde olan konut sayısı toplamda 821 bin 726 olarak açıklanmıştı.,

Bu sayıya afet konutları, alt gelir konutları, lojmanlar, lüks konutlar, kentsel dönüşüm projeleri ve tarım köy projeleri de dahil edilmiş, bunlardan 507 bin 891’inin tamamlandığı, geri kalanın ise çeşitli oranlarda inşaat halinde olduğu bilgisi aktarılmıştı. Alt gelir grubuna yönelik projelerin sayısının toplam 62 bin 879 olduğu, bunların 7 bin 948’inin inşa halinde olduğu belirtilirken, kentsel dönüşüm kapsamında yapılan konutların 134 bin 218 olduğu ve bunlardan 65 bin 78’inin ise inşa halinde olduğu biliniyor.

TOKİ’nin daha önceki projelerini ve son açıklanan ‘büyük’ konut projesini İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar ve Mimarlar Odası (MO) İzmir Şube Başkanı İlker Kahraman ile konuştuk.

"PROJE, BARINMA KRİZİNİN KABULÜ ANLAMINA GELİYOR"

İMO İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar “Yaşanan ciddi ekonomik kriz, işsizlik krizi; barınma krizini beraberinde getirdi. Alt gelir grubu diye nitelendirilen grubun konuta ulaşamadığı bir dönemde neden böyle bir proje açıklandığının sorgulanması gerek. Böyle bir projenin açıklanması barınma krizinin aslında kabulü anlamına geliyor” dedi.

İktidar tarafından açıklanan konut projesinin gerçekliğinin konuşulması gerektiğini söyleyen Ayatar, “TOKİ’nin bundan önce yaptığı projelere, kendi web sayfasında açıkladığı konut rakamlarına bakmak gerekir. AKP dönemini kapsayan son 20 yılda 1 milyon 200 bin konut yapıldığı iddia ediliyor. Burada önemli bir çelişki bulunuyor. Kalkınma planı rakamlarıyla TÜİK verilerine baktığımızda, TOKİ’nin açıkladığı konut sayısı birbirini tutmuyor. Aslında TOKİ’nin farklı segmentlerinde bile önemli tutarsızlık var. Ekonomik krizde inşaat maliyetlerinde yaşanan artış düşünüldüğünde beş yılda 500 bin, iki yılda 250 bin konut projesinin yapılabilirliği önemli bir soru işareti” diye konuştu.

"ASGARİ ÜCRETLİNİN KONUT ALMASI OLANAKSIZ"

Dar gelirliler için yapıldığı belirtilen proje için aylık gelirin 16 bin liranın altında olması ve evinin olmaması şartının açıkladığını hatırlatan Ayatar, “Projede yer alan 2+1 daire için 2 bin 280, 3+1 konut için 3 bin 187 lira aylık ödeme yapılacak. Bu projeden kira ödeyen bir asgari ücretlinin, alt gelir düzeyindeki bir kişinin konut sahibi olması neredeyse olanaksız” diye ekledi.

TOKİ’nin alt gelir gruplarına konut üretmek amacıyla kurulduğunu hatırlatan Ayatar, TOKİ’nin 2002 yılından itibaren rantın yüksek olduğu yerlerde lüks konutlar üreten bir kurum haline geldiğini söyledi. Genel verilere bakıldığında İMO olarak özensiz imalatlar tespit ettiklerini söyleyen Ayatar “Bu projeye başvurup hak kazanıp oturacak vatandaşlar mutlaka mühendislik garantisi isteyip bu konuda ısrarcı olsunlar. Yoksa hayal kırıklığına uğrama ihtimalleri çok yüksek olacaktır” dedi.

"BEN DEDİM OLDU YÖNTEMİ GEÇERLİ"

TOKİ’nin kendi web sayfasında açıkladığı konut rakamlarında yaklaşık 100 bin sapma olduğunu belirten Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı İlker Kahraman ise hedeflerin ne olduğunun bile belli olmadığını söyledi. Kahraman, “Barınma ihtiyacı belirlenirken çevreye uyumlu, insan haysiyetine yaraşır barınma hakkına sahip olduğunu biliyoruz. Çevresiyle uyumlu yaşam dediğimizde, yaşadığımız yerin içinde okul, itfaiye, sağlık merkezi, karakol ve alışveriş merkezleri gibi sosyal donatıların sağlanmış olması gerekiyor. Bunlar da bir bütün olarak planla belirleniyor. Fakat son dönemde açıklanan projelerde, plansız ‘Ben dedim oldu’ mantığı hakim hale geldi. Bunun sonucunda da alt ve üstyapı sorunları karşımıza çıkıyor” diye konuştu.

"PLANSIZLIK SORUNLARI BERABERİNDE GETİRİYOR"

İzmir’de 12 bin 500 konutun nerede yapılacağı ve projenin alt yapısı hakkında bilgiye sahip olmadıklarını söyleyen Kahraman, “Bu bilinmezlik içinde bizi birçok problemin beklediğini geçmiş projelerden biliyoruz. İzmir’deki deprem konutlarının yapıldığı bölgelerde planlamanın içinde yer almamasından kaynaklı birçok önemli sorun ortaya çıktı. Bu projenin açıklanmasındaki en önemli nedenin seçimin yaklaşması olduğunu düşünüyorum. Bu projeye şu ana kadar 4 milyon kişi başvurdu. Bizde maalesef konut rant aracı olarak görülüyor. Sosyal bir devletin vatandaşının barınma ihtiyacını karşılaması tartışmasız bir doğru olmakla birlikte bunu beşeri bilimin doğrultusunda yapmak zorundadır” dedi.

"HEM HIZLI HEM UCUZ HEM DE GÜVENİLİR OLAMAZ"

Her yıl ‘petrol ve doğal gaz rezervleri’ müjdeleri duyduklarını belirten Kahraman bu projenin de böyle bir yaklaşımın ürünü olduğunu ifade etti. Kahraman “Geçmiş TOKİ proje hedeflerine bakıldığında ne kadar konut üretildiği rakamlarla ortada. Maliyetler düşünüldüğünde hem hızlı hem ucuz hem de kaliteli konut üretilmesi mümkün görünmüyor. İyi ve hızlı yapıldığında ise ucuz olmaz. Bu genel bir doğrudur. Hepsini bir arada bulma şansı hiçbir zaman olmaz. Bu projede hızlı, ucuz ve güvenilir yapılacağı ihtimalini pek gerçekçi görmüyorum” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Bakan Kirişçi: 48 ilde yaklaşık 3 milyon dekar alan doğal afetlerden olumsuz etkilendi

SONRAKİ HABER

Norveç devleti elektrik faturalarından fazladan 73 milyar kron kazanacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa