ETF Tekstil işçileri: Emek ve Demokrasi İttifakı bizim için umut verici bir adım
Emek ve Demokrasi İttifakının buluşmasına katılan direnişteki ETF Tekstil işçileri ittifaka ilişkin fikirlerini paylaştı.

Fotoğraf: Hilal Tok/Evrensel
İLGİLİ HABERLER

Emek ve Özgürlük İttifakı kuruluşunu ilan etti: Birlikte değiştireceğiz

Emek ve Özgürlük İttifakı deklarasyonu: Sömürülen ve ezilen bütün halk kitlelerinin ittifakı

Emek ve Özgürlük İttifakı Filyos Vadisi için ne ifade ediyor?

EMEP Genel Başkanı Akdeniz, Emek ve Özgürlük İttifakı çalışmalarını anlattı

Emek ve Özgürlük ittifakını TİP ile konuştuk: Seçime indirgenmeyen ama seçime de sözü olan ittifak

SMF Sözcüsü Kayaoğlu ile Emek ve Özgürlük İttifakının çalışmalarına dair konuştuk: İki burjuva yönetim biçimini de reddediyoruz

Mithat Sancar: Umut Emek ve Özgürlük İttifakı'nda

Selma Gürkan ile Emek ve Özgürlük İttifakını konuştuk | "Ortak mücadele zemini ittifaktan büyük"

TÖP Dönem Sözcüsü Perihan Koca: Köklü değişimler olmadan halkçı çözüm olmaz

EHP Sözcüsü Özge Akman: Halkın doğrudan katılımıyla işleyen Meclise ihtiyaç var
Hilal TOK
İstanbul
Kuruluşunu “Cumhur İttifakının her alanda yarattığı yıkımı durdurmak ve demokratik bir değişimi gerçekleştirmek için mücadele yürüyüşü başlatmak” diyerek ilan eden Emek ve Demokrasi İttifakının buluşmasına gelen ETF ve İBB işçileri, emekten yana bir ittifakın umut verici olduğunu söyledi. Büyük bir coşkuyla buluşmada yer alan işçiler, alternatif bir yolun açılmasının önemli olduğunu, bu birlikteliğin daha da büyümesi gerektiğini söyledi.
Alacakları için iki ayı aşkındır Tuzla’da bulunan ETF Tekstil önünde direnen DERİTEKS üyesi işçiler, buluşmaya “Sanem Dikmen işçiye borcunu öde” yazılı pankartla katıldı. İttifak içerisinde olan partilerin direniş boyunca yanlarında olduklarını hatırlatan işçilerden Murat Aydoğdu, “Emek ve Özgürlük İttifakı işçi sınıfının ihtiyaçlarından biriydi. Ezilen sömürülen halkların birleşmesi noktasında artık bir alternatifin olması önemli. Gerek Cumhur İttifakına gerek Millet İttifakına baktığımızda işçi sınıfını ne kadar destekledikleri ortada. Onların bizim için bir değişim yaratacağına çok da inanmıyorum” dedi.
"BU GÜCÜ KORUYUP BÜYÜTMELİYİZ"
“Emekten yana partilerin bir araya gelerek birleşmesi bizim için gerçekten önemli diyen Aydoğdu şöyle devam etti: “Şu gerçek ki haklarımız gasbedilip, bütün yasalar patrondan yanayken bunu değiştirecek olan bizler olacağız. O yüzden bizim sözcümüzdür bu ittifak. Bu gücü korumalı, örgütlenmeliyiz. Bizim ve çocuklarımızın geleceği adına bunu büyütmeliyiz. İşçinin gücü sınıfının birlikteliğinden gelir. Emekçilerin bir noktada artık birleşmesi, kendi talepleri için mücadele etmesi lazım. Bu ittifakın olması hele ki bu dönemde olması sömürüye karşı biz işçiler için bir adım. Bütün renkleriyle halkı bir araya getiren bir ittifakın varlığı bizler için umut verici.”
‘BÖYLE BİR İTTİFAK GEREKLİYDİ’
“Emek ve Özgürlük İttifakının kuruluşunu ilan ettiği buluşmaya sınıf dostlarımıza teşekkür etmek, işçilerin birleşerek bu yoksulluktan, bu zulümden kurtulabileceğini söylemek için geldik” diyen ETF işçilerinden Nadim Yolcu da şunları söyledi: “Biz işçiler ve dostlarımız tek bir yumruk olursak çözüm gelecek. Tek başımıza olduğumuzda, bizi sahiplenen olmadığında bizler her zaman ezilmeye mahkum oluruz. Bu ittifak bizim sesimizi duyurmamız açısından da önemli. Bu yoksulluğa, zulme, kötü koşullara dur demek için böyle bir ittifakın kurulması gerekliydi. Bu yüzden de destekliyoruz. Bizim, ezilmediğimiz bir ülke isteyen bu ittifakın yanında olmamız gerekiyor. Başka bir çaremiz yok. 20 yıldır tek parti tarafından, tek iktidar tarafından yönetiliyoruz. Nefes almak için hiçbir çıkış yolunun kalmadığını görüyoruz. Bu ittifak işçiler için bir alternatif.”
"AZALAN UMUDUM BÜYÜDÜ"
İşçilerden Gülşah Ergi “Birlik olursak her şeyi kazanabiliriz. Aynı düşüncenin altında olmak, birlikte olmak çok güzel bir duygu” derken, İşçi Tülay Akdemir de “Emekçiler için olan her şeye varız. Gerçekten emekçiler artık kazanmalı, emeğinin hakkını almalı. Evimizde huzur olmalı. Rahat bir yaşamımız olsa, çocuklarımız iyi eğitim alabilse, hakkımızı alabilsek, şartlarımız daha iyi olsa kötü mü olur? O yüzden böyle bir ittifakın ihtiyaç olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
“Bugün buraya gelince umudum daha da büyüdü” diyen Gülşen Balta da şöyle devam etti: “Çünkü benim için bir yolun açılması, bir ışığın doğması demek aslında bu ittifak. İşçilerin yanında olan ittifakların olması beni gururlandırdı. Emekçilerin, işçilerin, kadınların özgürlüğü demektir böyle bir deklarasyonu olan ittifak. Aslında umudum azalmıştı; bu sistem bu ülke böyle mi gidecek diye… Buraya gelişimle bu umudum büyüdü. Mücadelemiz daha da büyüyecek. Bileşenlerle daha da büyüyecek ve işçi sınıfı kazanacak. Çok heyecanlı ve mutluyum.”
"BİZDEN YANA OLANLARIN YANINDAYIZ"
Halkın yanında olan partilerin bir araya gelmesini çok önemsediğini belirten ETF İşçisi Songül Baş da “Bizim de bu mücadeleden yana olmamız gerekiyor. Bugün burada öldürülen kadının, hakkı yenen işçinin sorununu bu partiler dile getiriyor. Hep meydanlardalar. Sadece Meclise gidip oturup gelmiyorlar. Bizi de destekliyorlar, sahip çıkıyorlar. O yüzden bugün burada olmanın sorumluluğunu taşıyorum. Bu mücadelede olmak zorundayım, memnunum da bundan. Çünkü işçi dostu bu partiler. Direnişte olan ETF Tekstil işçisiyim ben. Birçok partiye çağrı yapmamıza rağmen bizi görmediler. Bugün bu bloktaki partiler, Emek ve Özgürlük İttifakını oluşturan partiler bizi yalnız bırakmadı, sesimizi duyurdu. Yanımızda kimin olduğunu biliyoruz. Bizden yana olanların yanındayız” dedi.
"İHTİYAÇ OLAN TÜM EZİLENLERİN BİR ARADA OLMASI"
Muharrem Yiğit de şunları söyledi: “Bizim için önemli olan işçiden yana olan partilerin, özgürlük, emek ve demokrasi peşinde olan bir ittifakın varlığı. Buradaki coşku da beni mutlu etti. Yönünü emekten yana, işçi sınıfının kurtuluşundan yana alması önemli. Biz ETF işçilerine destek olması için pek çok partiye çağrı yaptık. Ancak sistem partileri gelmedi. Bize dayanışma veren sınıf dostlarımız burada, bu ittifakta. Emek Partisi Başkanı Ercüment Akdeniz’in konuşması önemliydi. Emek vurgusu yaptı. Sadece sol partilerin değil, herkesin, tüm ezilenlerin hep birlikte bir mücadele içerisinde olması gerekiyor. Ercüment Akdeniz’in çağrısı da bu yöndeydi, ihtiyaç olan bu.”
"İKİ SEÇENEK ARASINA SIKIŞMADIĞIMIZ BİR SEÇENEK"
Türkiye’de emekçilerin iki taraf arasına sıkıştırıldığını belirten işten atılan İBB işçisi Veysi Altuntaş da “Cumhur ve Millet İttifakı üzerinden halka iki seçenek dayatıyorlar ama buraya sıkışmak zorunda değiliz. Bugün bize emekten, özgürlüklerden, haktan yana bir yol tarif ediliyor. Bizler de tamamen Millet İttifakının içerisinde olan bir siyasetin yönettiği İBB’den haksız ve hukuksuzca işten çıkarıldık. Kendileri bize ısrarla ‘Bu siyaseten yapmış olduğumuz bir tercihti’ dediler. Kendileri açısından iktidara giden her yol mübah görülüyor. Biz her yolu mübah gören bir anlayışı asla kabul etmiyoruz. Biz her koşulda, bedeli ne olursa herkes için hak hukuk, emek güvencesi, demokrasi güvencesinden yana olanlardan yanayız. Biz bunları güvence altına almak zorundayız. Bizler orada bir işe geri dönme mücadelesi veriyor gibi görünsek de bizler aslında orada hak hukuk mücadelesi yürütüyoruz. Biz toplum yararına, toplumun bütünü için bu hukuksuzluğa razı olmama mücadelesi yürütüyoruz aynı zamanda. Dolayısıyla ben Emek ve Özgürlük İttifakının da tam da böyle bir temel üzerinden; emeğin, toplum ve sistem tarafından dışlanmış kesimlerin seçeneği olarak çok önemli görüyorum. Bu ittifakın bu düzeni değiştirme umudu ve inancı üzerinden yola çıktığını görüyor ve çok samimi buluyoruz. Yolumuz açık olsun” dedi.
Evrensel'i Takip Et