ŞPO Genel Başkanı Gencay Serter: İşsiz mezunlar üretiliyor

Ramis SAĞLAM
İzmir

2022 yılı içerisinde gerçekleştirilen Yüksek Öğretim Kurumları Sınavında (YKS) barajın kalkmasıyla birlikte 2 bin 335 öğrenci, şehir ve bölge planlama bölümlerine yerleşti. Öğrenci sayısındaki bu yüksek artış, önemli sorunların yaşanmasına neden olacak gibi görünüyor.

Öğretim görevlisi sayısı başta olmak üzere, gerek stüdyo ve derslik altyapısı itibarıyla nitelikli bir şehir ve bölge planlama eğitimi verilemeyeceğini söyleyen Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Genel Başkanı Gencay Serter ile şehir plancıları mesleğini niteliksizleştiren ve işsizliği sürekli hale getiren nedenleri ve eğitimdeki sorunları konuştuk. 

Yüksek öğretimde yaşanan sorunları aktarmak ve çözüm önerilerini sunmak üzere farklı zamanlarda YÖK nezdinde görüşmeler yaptıklarını belirten Serter, bu görüşmelerde en önemli taleplerinin “temel başarı sırası kriterinin” şehir ve bölge planlama bölümü için uygulanması olduğunu söyledi.

‘NİTELİK VE SAYISAL SINIRLAMA TALEP EDİYORUZ’

Birçok mühendislik ve mimarlık bölümünde uygulanan sınırlamanın şehir ve bölge planlama bölümleri için uygulanmadığını söyleyen Serter, “Odamızın somut gerçeklik ve gerekliliklere dayalı olarak ilettiği bu talebin Yüksek Öğrenim Kurumu tarafından değerlendirmeye alınmaması neticesinde üniversitelerde, kamu ve özel sektör ihtiyacının çok ötesinde kontenjanlar oluşmuş ve oluşmaya devam etmektedir. Her sene ertelenen ve görmezden gelinen bu talebimizin yerine getirilmemesi, mesleğimizle ilgili yükseköğretimde yaşanan sorunların katlanarak artmasına neden oldu. Kamu ve serbest piyasa ihtiyacının çok ötesinde meslektaş adayı üniversitelerde eğitim almaya başladı” dedi.  

‘İHTİYACIN ÇOK ÖTESİNDE ŞEHİR PLANCISI MEZUN OLACAK’ 

Barajın kaldırılmasıyla YKS sınavı neticesinde 2 bin 335 kişinin şehir ve bölge planlama bölümlerine yerleştiğinin altını çizen Serter, 53’üncü yılında mevcut Oda üye sayısının 6 bin 805 olduğunu, bu yıl okula başlayan 2 bin 335 mezun sayısının fazlalığının açıkça gözler önüne serileceğini ifade etti. 

Geçtiğimiz yıllarda kamuya şehir plancısı alımının sürekli şekilde azaldığı ve serbest piyasa koşullarının da günümüzde oluşacak şehir plancısı mezun sayısını istihdam etme kapasitesinden uzak olduğuna vurgu yapan Serter, “İhtiyacın çok ötesinde şehir plancısının mezun olacağı açıktır. Bu politikaların mesleğimizi getireceği yer en nihayetinde derin ve kronikleşmiş bir işsizlik ve mesleğimiz adına niteliksizlik ortamıdır” diye konuştu. 

‘ŞEHİR EKONOMİLERİNİ CANLANDIRMA ARACI DEĞİLİZ’

Şehir ekonomilerini canlandırma aracı olarak görüldüklerini söyleyen Serter, “Genç meslektaşlarımıza 4-5 senelik müşteri gözüyle bakılıyor. Müşteri gözüyle bakılan öğrenci arkadaşlarımıza ise mezuniyet sonrası vadedeceği tek şey yaygın bir işsizliktir. Uzun yıllara dayalı eğitim ve öğretim hayatı neticesinde şehir planlama bölümünü seçmiş genç öğrencilerimize böyle bir geleceği zorunlu kılan politikayı devam ettirmek noktasında ısrarcı olmak en hafif ifadeyle haksızlık ve insafsızlıktır” dedi. 

İhtiyacın çok ötesinde şehir plancısı mezunu verildiğinin altını çizen Serter konuşmasını şöyle sürdürdü; “Şehir ve bölge planlama bölümlerinin kontenjanı serbest piyasa ve kamunun ihtiyacını göz önünde bulundurularak azaltılması gerekiyor. En temelde, eğitim sürecinin özgün ve gerekli koşulu olarak stüdyoya dayalı bir eğitim sürecinin zorunluluğu var. Yetersiz mekansal donatılar giderilmesi gerekirken, akademik olarak güçlendirilmesi gerekiyor.”