29 Eylül 2022 13:04

ÇMO İzmir Şubesi Başkanı: Teknoloji geri, denetim yetersiz, mevzuat kağıt üzerinde

Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İzmir Şubesi, Gemi Söküm Ön Değerlendirme Raporu’nu yayımladı. Raporda, tehlikeli kimyasallar ve asbest ile iç içe çalışan işçilerin sağlık riskleri de ele alındı.

Fotoğraf, Serhat Tanyeri'nin kişisel arşivi

Reklam

Ramis SAĞLAM
İzmir

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İzmir Şubesi, Aliağa gemi söküm tesislerindeki tehlikeli kimyasallar ve asbest ile iç içe çalışan işçilerin sağlık riskleri ile Aliağa ve İzmir’in çevre ve halk sağlığına yönelik olumsuz etkilerinin değerlendirildiği Gemi Söküm Ön Değerlendirme Raporu’nu yayımladı.

ÇMO İzmir Şube Başkanı Serhat Tanyeri raporu gazetemize değerlendirdi. Tanyeri, Avrupa’daki tesislere söküm için kabul edilen gemilerin özellikleri ve gemi söküm teknolojisi ile Türkiye, Pakistan, Bangladeş, Hindistan’a söküm için gelen gemiler ve söküm teknolojileri arasında insan ve çevre sağlığı açısından uçurum olduğunu söyledi.

“ÇEVRE VE İNSAN SAĞLIĞI GÖZ ARDI EDİLİYOR” 

Söküm için gelen gemilerin bütünü ile bir tehlikeli atık olduğunu söyleyen Tanyeri, “Dolayısıyla gemi söküm bir tehlikeli atık sektörü olduğu için çevresel ve halk sağlığı riskleri büyüktür. Ülkemizde ulusal ve uluslararası mevzuatlarda gemi söküm sürecinin nasıl gerçekleşeceği, çevre ve iş sağlığı risklerinin nasıl miniminize edileceği tanımlanmış olmasına rağmen kağıt üzerinde kalmaktadır. Yeterli denetim ve izleme süreçleri gerçekleştirilemediği için de çevre ve insan sağlığı göz ardı edilmektedir” dedi.

“DENETİMLER ARTIRILMALIDIR” 

Gemi söküm faaliyetlerinin yarattığı risklerin farklı zamanlarda yaşanan örneklerle karşılarına çıktığını ifade eden Tanyeri, São Paulo Gemisi ile gündeme gelen gemi sökümünün olumsuz örneklerini geçmişte Otopan, Kuıto, Ethan gemileri ile de yaşadıklarını anlattı.

Yaşanan olumsuzlukların tekrarlanmaması için gemi söküm tesislerinin işletilmesindeki ihmallerin nereden kaynaklandığının belirlenmesi gerektiğini söyleyen Tanyeri, “Hem gemi söküm tesislerinin hem de Aliağa'da bulunan ağır sanayi tesislerinin işletim koşullarının denetlenmesi arttırılmalıdır. Ayrıca kapasite artışı ve yeni tesislerin açılmasına izin verilmemelidir” diye konuştu.  

Raporda bu meseleleri değerlendirmeye aldıkları dile getiren Tanyeri, “Gemi söküm konusu ülkemizin ve diğer birçok çevre sorunu ile birlikte Aliağa’nın kanayan yarasıdır. Kamusal sorumluluğumuz, yasa ve mevzuatımızın bize verdiği görev ve sorumluluk kapsamında süreci takip etmeye, çalışmalarımızı yürütmeye devam edeceğiz” dedi.

“YETERLİ MEKANİZMA TAMAMLANMAMIŞ” 

Avrupa Birliği Gemi Geri Dönüşüm Yönetmeliği kapsamında; AB bayraklı gemilerin sökümü için gerekli koşulların belirlendiğini söyleyen Tanyeri, “Buna göre Tehlikeli Madde Envanterlerinin gemilerde bulundurulması, gemi söküm planlarının sunulması ve plana uygun şekilde sökümün gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Belirtilen kurallara uygun gemi söküm tesislerinin listesi yayımlanmış olup, düzenli olarak güncellenmektedir. Ancak gemi sahiplerinin bayrak değişimi yolu ile gerekli koşulları sağlamayan ülkelerde sökümünü engelleyecek yeterli bir mekanizma tanımlanmamıştır” dedi. 

RAPORDA YER ALAN VERİLER

Gemi söküm tesislerinin çevre ve işçi sağlığı açısından en az riskle faaliyet göstermesi için kuru havuz yönteminin zorunlu tutulması gerektiğine dikkat çekilen raporda, “AB Gemi Söküm Yönetmeliği kapsamında belge alan tesislerin denetlenmesi ile ilgili eksiklikler bulunmaktadır. Sürecin ülkelerin kendi yasal düzenlemeleri ile de desteklenmesi ve denetimlerin etkin bir şekilde yapılması gerekmektedir” vurgusu yapıldı.

Raporda, İSİG Meclisi’nin 2013-2022 yıllarında Aliağa’da iş cinayetlerine yer verilirken, bu yıllar arasında hayatını kaybeden 97 işçiden 27’sinin gemi, tersane, deniz, liman işkolunda çalıştığı bilgisi paylaşıldı. İzmir Aliağa Gemi Geri Dönüşümü Sektör Analizinde yayımlanan verilere göre Aliağa’da 2010-2018 yıllarındaki Ölümlü İş Kazası Oranı Gemi Geri Dönüşüm Sektörü için yüzde 25 olduğu hatırlatıldı.

İzmir Aliağa Gemi Geri Dönüşümü Sektör Analizinde yer alan verilere göre, 2009 yılından bu yana sökülen gemi tonajının 2020 yılında yüzde 219 artışla 1776 milyon GT’na ulaştığı, 2008-2020 yılları arasında ise toplam 2054 geminin söküldüğü ifade edildi.

NGO Shipbreaking Platform Raporlarına göre Aliağa’da, 2015-2018 yılları arasında 58 adet petrol platformu, sondaj platformu ve gemisinin parçalandığı/söküldüğü rapora yansıdı. Söküm işlemi için gelen gemilere bakıldığında; yaklaşık olarak son 5 senede 10’dan fazla uçak gemisi ve her biri 100 bin tondan daha ağır Cruise yolcu gemisi olduğu belirtildi. Aliağa’da bir defada 100 bin tondan daha ağır rafineri gemisi olan Kuıto’nun söküldüğü hatırlatılan rapordu, 100 bin tonun AB ülkeleri toplamının bir yılda söktüğü ağırlıktan fazla olduğu ifade edildi.

Reklam