Euroserve işçisi: Zannedilenin aksine daha kötü şartlarda çalışıyoruz
650-700 arası taşeron işçi hiçbir sosyal hak olmadan yalnızca asgari ücret veya 200-300 lira farkla çalışıyor. 18 yıldır orada çalışıp hâlâ asgari ücret aldığını bildiğim arkadaşlar var.
Fotoğraf: Dilek Omaklılar/Evrensel
Euroserve (Marlboro) işçisi
İzmir
Bir süredir Marlboro fabrikasında Euroserve bünyesinde temizlikte çalışan bir işçiyim. Fabrikada kadrolu arkadaşlarla aynı bölümlerde çalışıyoruz. Bir süre sonra aramızdaki farklar, yapılan ayrımcılıklar bizleri rahatsız etmeye başladı. En basit örnekle, aynı servislere binemiyoruz. Benim hemen üst sokağımdan servis geçmesine rağmen ben 20-25 dakika yol yürüyerek taşeron servisine binmek zorunda bırakılıyorum, kadroluların servisine binmemiz yasak. Bunun yağmuru soğuğu var, yazın sıcağı var. Bazen eve yürürken güneşten yüzümün yanıp derimin kalınlaştığını hissediyordum...
Sendikalaşma sürecindeki eylemleri basından ve sosyal medyadan gören eş, dost, akraba şaşırıyor, “Oranın şartları iyi diye biliyoruz, neden yapıyorsunuz” diyorlar. Evet, şartlar iyi ama kadrolu çalışanlar için iyi. Ben ve benim gibi 650-700 arası taşeron işçi hiçbir sosyal hak olmadan yalnızca asgari ücret veya 200-300 lira farkla çalışıyor. 18 yıldır orada çalışıp hâlâ asgari ücret aldığını bildiğim arkadaşlar var. Kadrolu arkadaşların maaşları iyi, promosyonları, ikramiyeleri, market çekleri, iyileştirme zamları var, ara ara aldıkları pahalı hediyeler var. Yılbaşında çekilişler, eğlenceler yapıyorlar, biz ise uzaktan izliyoruz. Aileleriyle tatile, eğlenceye, pikniklere götürülüyorlar, biz bu zamanlarda yine fabrikada çalışıyoruz. Onların rapor, düğün, doğum izinleri bile farklı, neredeyse her konuda ayrımcılık var. Ben kendi adıma, birebir aynı şartlara sahip olamasak bile, bizim de şartlarımızın iyileştirilmesini çok isterdim. Ama onun yerine bizi işten kovarak susturmak, bastırmak istediler.
Sendikada örgütlenmemizin kıvılcımlarını da sağ olsun Euroserve başlattı. 15-16 yıldır bu taşeron şirket bu fabrikada, işçilere hiçbir sosyal hak tanımamasına rağmen bir de sürekli iş yükünün artırmasıyla insanların sabrını taşırdı. Firmanın sözleşme süresinin bitmesinden dolayı gitmesini beklerken, 5 yıllık daha bir anlaşma yapıldığını öğrenmek işçileri harekete geçirdi. Çözerse bu işi sendika çözer dedik ve böylece süreç başlamış oldu. Söylemek istediğimiz daha çok şey var ancak bu kadarı bile sanırım ne kadar ezildiğimizi anlamanız için yeterlidir.