Antep’te işçiler artan iş cinayetlerini değerlendirdi: Patronların gözünde canımızın değeri yok!
Antep’te işçiler artan iş cinayetlerini değerlendirdi: Önlem yok, denetim az. Patronların gözünde canımızın değeri yok.
Mesut BAYLAV
Boran İPEK
Antep
Antep’te son iki ayda iş kazaları ve iş cinayetleri artarak devam ediyor. 2022’nin ilk 8 ayında Antep’te 34 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Eylül ayında ise en az 7 işçi hayatını kaybetti. İşçi duraklarında işçilerle artan iş cinayetlerini ve iş güvenliği önlemlerini konuştuk. İşçiler yeterli önlemlerin alınmadığını belirterek, “Alınmayan önlemler işçilerin canına, eline, koluna yansıyor. İşçinin canının bir değeri yok patronların gözünde” dedi.
İlk olarak konuştuğumuz Kerim isimli işçi iş cinayetlerinin artmasının nedeninin yeterli önlemlerin alınmaması olduğunu söyledi. Kerim, “Ama daha çok eğitimler yapılsa iş kazaları daha çok azalır” dedi. Genç bir işçi olan Kadir Almacıoğlu da “İşçiler yeteri kadar önemsenmiyor, patronlar makineyi daha çok önemsiyor” dedi. İşçilerden Serhat Tümen ise iş kazalarının yüzde 80’inin patronlardan kaynaklandığını dile getirdi. Yeterli önlemlerin alınmamasının işçilerin canına mal olduğunu ifade ederek, “Mesela yüksek bir yerde bir elektrik işi oluyor. O işten anlamayan işçiyi veriyorlar o işe. Elektrik çarpınca da ‘E biz sana demedik mi?’ diyorlar. Sen elektrikçiye elektrik işini yaptırmayıp başka adama yaptırırsan bunun sonucu seni bağlar, bizi bağlamaz” dedi. İşyerinde çok kısa süre içerisinde bazı işçilere mesleki yeterlilik belgesi verildiğini söyleyen Tümen, “Bir hafta iki hafta içerisinde bu belgeyi veriyorlar. Bu da kazaya davetiye çıkarıyor” dedi. İşçilerin bir arada olmadığını dile getiren Tümen, “Piyasa da durgun olduğu için herkes kendi kafasına göre hareket ediyor. İşçiler bir araya gelip sendikaya üye olurlarsa patrona istediği maaşı, istediği hayat şartını kabul ettirebilir” dedi.
NE ÖNLEM VAR NE DENETİM!
Bir başka işçi ise, hükümeti eleştiriyor: “Her şeyi işverenin eline verirsen işveren çarkıfeleği istediği gibi döndürür. Hükümet de bugün olduğu gibi duruma bir el atmazsa vay halimize! İşçinin canının bir kıymeti yok. Ama işçi de mecbur çalışmaya, bir gün çalışmasa aç kalır. Eskiden bir baba on tane çocuğa bakardı, şimdi on kişi bir kişiye bakamıyor”.
İşçiler, “Yeterli denetimler yapılıyor mu?” sorumuza da olumsuz yanıt veriyorlar. İşçilerden Serhat, “Yapılıyor ama nasıl yapılıyor? Üç tane müfettiş geliyor. Muhasebe ile konuşuyor, yemeğini yiyor, çayını içiyor, işçinin yanına gelmeden çıkıp gidiyorlar” dedi. Diğer bir işçi ise, “Kesinlikle yapılmıyor. O memurlar aldıkları maaşı vicdanen rahat yiyorlar mı? Ne denetim var ne başka bir şey. Avantadan para alıp gidiyorlar” dedi. Abdülkadir isimli işçi ise bugünlere denetimler yüzünden gelindiğini söyleyerek, “Ben de iş kazası geçirmiştim. Tırnağım patlamıştı. Denetimler yetersiz” dedi.
