Brezilya'da devlet başkanlığı seçimi 2. tura kaldı: Lula ilk turu aldı, Bolsonaro hâlâ güçlü
Brezilya'da ikinci tura kalan devlet başkanlığı seçimlerinde, eski Devlet Başkanı Lula da Silva ile aşırı sağcı Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, 30 Ekim'de yeniden yarışacak.
Fotoğraf: Mateus Bonomi/AA
Brezilya’da başkanlık seçimleri ve genel seçimler birlikte yapıldı. Başkanlık seçimlerinde İşçi Partisinin (PT) eski lideri ve eski devlet başkanı Lula da Silva, oyların yüzde 48,43’ünü alarak, yüzde 43,2 oy alan aşırı sağcı ve ırkçı mevcut Devlet Başkanı ve Liberal Parti (PL) lideri Jair Bolsonaro’ya beş puandan biraz fazla fark attı.
Aralarında 6 milyona yakın oy farkı bulunan iki isim, 30 Ekim’de gerçekleştirilecek ikinci tur seçimlerde karşı karşıya gelecekler.
Seçimi kazanan aday 2023-2027 yıllarında ülkeyi yönetecek.
Başkanlık seçimlerinde Brezilya Demokratik Hareketinin adayı Simone Tebet yüzde 4,21 oy alarak üçüncü, Demokratik İşçi Partisi adayı Ciro Gomes ise yüzde 3,05 oy ile seçimi dördüncü olarak bitirdi.
Nüfusu 212 milyonu aşan Güney Amerika ülkesi Brezilya’da, 156 milyondan fazla kayıtlı seçmen bulunurken, seçimde 120 milyondan fazla oy kullanıldı.
Pagina 12’nin haberine göre, Lula yirmi yedi eyaletin on dördünde, Bolsonaro ise on üçünde en çok oyu aldı. PT lideri kuzeydoğu ve kuzeyde, Bolsonaro ise merkez-batı, güney ve güneydoğuda (Minas Gerais hariç) kazandı.
Lula, seçim gecesi yaptığı açıklamada “Hiçbir seçimi ilk turda kazanmadım. İkinci tur ise topluma yönelik önerilerimizi olgunlaştırmak için bir şans olacaktır” dedi.
São Paulo Sanat Müzesi önündeki İşçi Partisi taraftarlarına seslenen Eski Başkan Dilma Rousseff de “Seçimi kazanacağız ve bu ülkeyi yeniden inşa etmeye başlayacağız. Cumhuriyetin başkanlığına soyunan bu barbarı yeneceğiz” dedi.
Bolsonaro ise başkent Brasilia’dan bir grup gazeteciye açıklamalarda bulundu. Bolsonaro, “Oldukça büyüdük ve şimdi kampanyaya yeniden başlayacağız. Bu, kazanmak için yeterli oyu almamıza yardımcı olacak” dedi.
KONGRE VE EYALET SEÇİMLERİ
Öte yandan Brezilya halkı, 26 eyalet ve başkent Brasilia’yı kapsayan Federal Bölge’nin valilerini, Kongrenin 513 üyeli Temsilciler Meclisinin tamamı ile 81 üyeli Senatonun 27 üyesini seçmek için de oy kullandı. Henüz kesin olmayan sonuçlara göre Lula da Silva ve partisi PT, Senato ve milletvekili seçimlerinde azınlıkta kaldı. Ancak birçok sandalye için ikinci tur seçimleri yapılacak.
Brezilya’nın en kalabalık eyaleti ve sanayi başkenti Sao Paulo’nun valiliği için yapılan kilit yarışta da Bolsonaro’nun eski altyapı bakanı Tarcisio de Freitas tahminleri altüst ederek oyların yüzde 42,6’sını alırken, ikinci turda karşılaşacağı Lula müttefiki Fernando Haddad yüzde 35,5’te kaldı.
Guardian gazetesine konuşan Akademisyen ve Folha de São Paulo Gazetesi Yazarı Thiago Amparo, sağın tahmin edilenden daha güçlü bir performans göstermesinin Bolsonaro ve Bolsonarizmin “hayatta ve tekmeliyor” olduğunu gösterdiğini söyledi: “Solda Lula’nın ilk turda kazanma şansı olduğuna dair bir his vardı. Sonuçlar, seçimin Bolsonaro’yu pandemi sırasındaki felaket politikaları nedeniyle cezalandırmanın bir yolu olarak hizmet edeceğini hayal etmenin gerçek olmadığını gösteriyor.”
“Kendimi bitkin hissediyorum” diye ekleyen Amparo, “Ancak sonuçlar artık dinlenecek vaktimiz olmadığını gösteriyor. Sokaklara çıkmanın zamanı geldi... aksi takdirde yine çok karanlık bir geleceğimiz olacak” yorumunda bulundu.
Rio de Janeiro’da yaşayan siyasi gözlemci Thomas Traumann da, Lula’nın hâlâ favori olduğunu düşünmesine rağmen “Bolsonaro’nun momentuma sahip olduğunu düşünüyorum” dedi: “Sol için çok hayal kırıklığı yaratan bir gece.” (DIŞ HABERLER)
BOLSONARO VE AŞIRI SAĞ İÇİN BİR ZAFER
Eric Nepomuceno*
Pagina 12
Merkez solun Eski Başkanı Lula da Silva’nın aşırı sağcı Jair Bolsonaro’ya karşı üstünlüğü sadece dört puandı (son duruma göre 5 puan). Anketler ve kamuoyu yoklamaları yedi ila on puan arasında bir farka işaret etse de bu Bolsonaro’nun ilk zaferi oldu. Ancak ikinci ve daha büyük zafer, hem 2023’ten itibaren Kongrenin hem de eyalet hükümetlerinin oluşumunda geldi.
Gerçek şu ki, sefil ve dengesiz Bolsonaro, ülke genelinde özellikle olumlu sonuçlar elde ederek şaşırttı. Lula’nın tüm ülkeyi baştan çıkarmak ve fethetmek için ortaya çıktığı yoksul kuzeydoğu hariç, Bolsonaro diğer tüm bölgelerde kazandı. Güneydoğudaki Minas Gerais hariç, aşırı sağcı Bolsonaro, Lula’nın makul bir farkla önde olduğunu gösteren tüm anketleri çürüttü.
Sağlık bakanıyken Bolsonaro’nun soykırım projesinin suç ortağı olduğu ortaya çıkan, kovid-19’a karşı etkisiz olduğu kanıtlanmakla kalmayıp ikincil hasara da yol açan tonlarca ilacı dağıtan ve etkinliği kanıtlanmış aşıları dağıtmayı reddeden Emekli General Eduardo Pazuello’nun şimdi Rio de Janeiro’da en çok oy alan eyalet milletvekili olmasını anlamanın hiçbir yolu yok.
Lula’yı kanıta değil sadece kanıta dayalı bir yargılamayla hapse atan zalim ve çıkarcı Yargıç Sergio Moro’nun nasıl olup da muhafazakar Paraná eyaletinde en çok oy alan senatör olarak ortaya çıktığı da açıklanamaz. Manipülasyondaki suç ortağı, Savcıların Koordinatörü Delton Dalagnoll ise aldığı oylarla milletvekili seçildi.
Eski Kadın, Vatandaşlık ve İnsan Hakları Bakanı Damares Alves, Brasilia senatörü seçildi. Aynı kadın, bir goiaba ağacına tırmanırken İsa Mesih’in ziyaret ettiğini ve böylece Evanjelik olduğunu söylemişti. Ve bakanlığı üstlendiğinde “Erkeklerin mavi, kızların pembe giymesine” karar veren kişiydi. Üstelik Lula ve Dilma’nın liderlikleri döneminde ‘Hafıza’nın savunulması için inşa edilen tüm aygıtları yok eden de aynı kişi.
BEKLENENDEN ZORLU BİR MÜCADELE OLACAK
Gerçek şu ki, Brezilya haritasının her yerinde görülen şey, sağ ve aşırı sağ arasında gidip gelen geniş ve görünüşte sağlam bir tabanın öfkeli büyümesi ya da doğrulanmasıydı. İkinci turda Lula da Silva’nın Bolsonaro’yu yenerek başkanlığa dönme ihtimali hâlâ oldukça yüksek. Ancak bunun beklenenden çok daha zorlu bir mücadele olacağı da bir o kadar açık.
Asıl endişe verici olan ise, kazanması halinde, sapmalarla boğuşmaya devam edecek bir Kongre ve Lula’nın başkanlığa dönmek ve ülkeyi kurtarmak için yenmek zorunda kalacağı aşırı sağcı kanatla müttefik olan eyalet valilerinin çoğuna karşı yönetmek zorunda kalacak olmasıdır.
Kişisel bir gözlemle sözlerime son vereyim. Pazar gecesi bir sürpriz oldu ve zaten biraz yorgun olan ruhuma bir darbe indirdi. Yeniden demokratikleşmeden bu yana üç buçuk yılı aşkın bir süredir devam eden en kötü ve en iğrenç hükümetin ardından pazar günkü sonuçlara ulaşacağımızı hiç düşünmemiştim.
Bu, bir tarafı ya da diğerini tutma meselesi değil. Bu, uygarlık ile barbarlık arasında bir seçim yapma meselesiydi ve öyle. Lula’ya yönelik eleştiriler ne kadar çok olursa olsun, karşılaştırılması mümkün değil. Daha önce, 21 yıllık diktatörlük döneminde bile, bu ülke hiç bu kadar tahrip edilmemiş ve aşağılanmamıştı.
Lula sonuçtan sonra yaptığı açıklamada bunun oyunun sonu değil, uzaması olduğunu söyledi. Üzgünüm, Lula. Benim korkum farklı: Bu oyunun sonu değil, ülkeyi bitirmeye yönelik bir intihar girişimi. İki sürgün yaşadım. Üçüncüsünü kaldıracak bir ruha sahip miyim bilmiyorum.
* Brezilyalı Yazar, Gazeteci