Metal işçisi: İşçiler, Emek ve Özgürlük İttifakıyla birlikte mücadele etmeli

Ülkede işçilerin ekonomisi çökmüş. Biz işçiler her geçen gün daha da yoksullaşırken zenginin daha zengin olduğu bir tabloyla 2023 seçimlerine gidiyoruz. Ülkemiz uzun süredir seçim atmosferini yaşıyor. Zam, baskı, sömürü gibi çeşitli sorunların yoğunlaştığı günlere uyanıyoruz. Siyasilerin birbirini köşeye sıkıştırmak üzere ürettiği polemikler, “O ona onu dedi, bu buna bunu dedi”den öteye gitmeyen tartışmalara tanıklık ediyoruz.

Her ittifak kendi oyunu tutma ve oy olmak istediği “karşı” kesimi etkilemek üzere söylemler geliştirdiği esnada “Halk seçeneksiz değil” diyen Emek ve Özgürlük İttifakı doğdu. Ülkemizde seçim zamanı yaklaştıkça burjuva siyasi partiler yarış atı misali koşturup duruyorlar. Biz işçilere ise “Hangi at hızlı koşarsa onun tarafını seçin” diyorlar. Bir tarafta Cumhur İttifakı bir tarafta Millet İttifakı “Ülkeyi ben yöneteceğim” diyor. Ekonomik krizin etkisiyle Millet İttifakının kısmen ön planda olduğunu söyleyebiliriz. Ama ben Millet İttifakının iktidara geldiğinde ülkeyi biz işçiler lehine yöneteceğine hiç ihtimal vermiyorum.

Çünkü Millet İttifakı bileşenlerini tanıyoruz. En büyük oyu alan CHP denince aklıma “İktidarımızda da Koçlar, Sabancılar yönetecek” söylemi geliyor. İyi Parti denilince aklıma 1990’lı yıllardaki beyaz Toros’lar ve faili meçhul cinayetler geliyor. Demokrat Parti denilince Demirel’in “Ekmek bulamıyorsanız pasta yiyin” demesi aklıma geliyor. DEVA denilince Ali Babaca’nın AKP’nin iktidarının ilk yıllarında MÜSİAD’cıların ve beşli çetelerin palazlanmaya başladığı aklıma geliyor. Gelecek Partisi denilince de Davutoğlu’nun “Ortadoğu’da sıfır sorun politikası”ndan etrafımızdaki ülkelerle hep sorunlu olduğumuz, 2015’te 7 Haziran-1 Kasım seçimleri arası patlayan bombalar aklıma geliyor. Saadet Partisi denilince de Madımak Katliamı aklıma geliyor. Şimdi soruyorum sizlere böylesi bir ittifaka nasıl oy verelim?

İşçiler ve emekçiler lehine “tekçi” anlayışa sahip ittifakların uygulamalarını beklemeyelim diyorum. Ben diyorum ki bu ittifaktan hiç medet ummayalım. Bizim kendimizin olduğu işçiler ve emekçilerin daha iyi bir ülke mücadelesinin çağrısının yapıldığı Emek ve Özgürlük İttifakı’nda buluşalım. Söylemeden edemeyeceğim, ittifak bileşeni olan çalışmalarını takip ettiğim, katıldığım Emek Partisinin ittifaka ciddi katkılar sunacağını düşünüyorum. İttifakın isminin bile “Emek” ile başlaması bende heyecan yarattı. Taşın altına en başta işçiler olmak üzere hepimiz elimizi koymalıyız. Biz işçiler sömürülmeye mahkum değiliz. Çünkü her şeyi üreten biz işçileriz. Bir avuç patrona ve onların siyasi temsilcilerinin söylemlerine kanmayalım. Geleceğimizi inşa etmek için Emek ve Özgürlük İttifakı’yla birlikte mücadele edelim.