5 Ekim 2022 21:00
/
Güncelleme: 6 Ekim 2022 18:19

10 Ekim Ankara Katliamı'ndan bugüne 7 yılda neler yaşandı? - Av. İlke Işık | Ankara Baskısı

Ankara Baskısı'nda Av. İlke Işık'la 10 Ekim 2015'te gerçekleşen Ankara Katliamı'nın üzerinden geçen 7 yılda neler yaşandığını ve katliama dair hâlâ süren davanın ne durumda olduğunu konuştuk.

Ankara Baskısı'nda Birkan Bulut'un konuğu Avukat İlke Işık.

Av. İlke Işık, 10 Ekim 2015'te Ankara Tren Garı'nda IŞİD'in gerçekleştirdiği Ankara Katliamı'nın üzerinden geçen 7 yılda neler yaşandığı, katliama giden süreçte neler olduğu ve katliama dair bugün hâlâ süren davada neler yaşandığına dair Birkan Bulut'un sorularını yanıtladı.

10 Ekim Ankara Katliamı'nın 7. yılında Ankara Baskısı'na konuk olan 10 Ekim davası avukatlarından İlke Işık, "Bugün hala her televizyon programında konuşuluyor. 2015'te Haziran ve Kasım seçimleri arasında ne olduğu anlaşılmak isteniyor. Davutoğlu'nun bugün demokrasi ve insan hakları bekçisi iddiasında olması kabul edilemez. Çünkü kendisi katliamdan iki gün sonra anket yaptırdığını ve yükselme eğilimi gördüğünü ifade eden dönemin başbakanıdır. O dönemde yaşanan her şeyin bizzat sorumlusudur ve bilmektedir" dedi.O dönem gerçekleşen katliamlar ve yaratılan korku ikliminin aydınlatılmasına devletin ve yargının engel olduğunu anlatan Işık şöyle konuştu: "2015 yılında bütün dünya IŞİD denen barbar, insanlık düşmanı örgütün katliamlarıyla sarsılıyordu. Ezidi kadınların satıldığı, IŞİD'in katliamlarla şehirleri ele geçirdiği bir dönemdi. Bugün Suriye ile yeniden diplomatik ilişkiler kurulması tartışılıyor ama o dönem Türkiye, IŞİD için inanılmaz elverişli topraklardı. Hâlâ dosyada tapeleri okuyoruz. O dönem sınır yoktu, bütün geçiş Türkiye üzerinden sağlanıyordu. IŞİD'in 10 Ekim katliamına giden yol, seçimlerin kabul edilmemesi, koalisyon kurulamaması gibi bir sürecin ardından geldi. O yüzden 10 Ekim 2015'te ve önceki katliamlar olmamalıydı. Bu katliama izin verildi, en hafif tabiriyle engel olunmadı. Devlet ve yargı bize "bu IŞİD katliamıydı ve IŞİD'lileri getirip yargıladım, daha ne istiyorsunuz?' diyor. Ancak dosyanın kapsamına baktığımızda o dönemin (siyasi) ortamından bağımsız 10 ekimi konuşamayız. Bugün hala her televizyon programında konuşuluyor, 2015'te Haziran ve Kasım seçimleri arasında ne olduğu anlaşılmak isteniyor. Davutoğlu'nun bugün demokrasi ve insan hakları bekçisi iddiasında olması kabul edilemez. Çünkü kendisi katliamdan iki gün sonra anket yaptırdığını ve yükselme eğilimi gördüğünü ifade eden dönemin başbakanıdır. O dönemde yaşanan her şeyin bizzat sorumlusudur ve bilmektedir. Yargı da bunu biliyor. Her şeye rağmen çok fazla şeyin dosyaya gelmesini sağladık. Buzdağının görünen kısmı bile şunu gösterdi: Bu katliamları gerçekleştiren IŞİD'in Antep hücresine engel olunmamış, bilerek yakalanmamış, sınırlar IŞİD'in kontrolüne bırakılmış, İlhami Balı'yı dinleyen polisler yakalamamış, Türkiye'nin her yerinde IŞİD örgütlenmesine var ama engel olunmamış. İçişleri Bakanlığı  müfettişlerini tespit ettiğine göre katliamdan önce 62 istihbarat var. 14 Eylül günü gelen istihbarata rağmen hiçbir önlem almayan, (miting) tertip komitesini uyarmayan bir Ankara Emniyeti var. Ancak yıllardır bunu göremeyen bir yargı var. Hiçbir kamu görevlisi hakkında hiç bir işlem yapmadılar."

Ankara Baskısı her çarşamba Evrensel'de. (Ankara/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et