6 Ekim 2022 15:44
/
Güncelleme: 21:47

Kuzey Kıbrıslı vekilden savaş karşıtı konuşma: Silahlanmaya karşı federal çözümü savunmaya devam edeceğiz

KKTC Meclisinde savaş karşıtı konuşma yapan CTP Milletvekili Doğuş Derya, "Birileri milliyetçilik yarışına girdi diye bu ülkenin evlatlarının geleceği ortadan kalkıyor" dedi.

Kuzey Kıbrıslı vekilden savaş karşıtı konuşma: Silahlanmaya karşı federal çözümü savunmaya devam edeceğiz

KKTC Meclis TV'de yer alan videodan ekran görüntüsü alınmıştır

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC), Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Doğuş Derya’nın "irade gasbı ve parya siyaset" başlığıyla yaptığı konuşma gündem oldu.

Yunanistan-Türkiye arasındaki gerilim her iki taraftan yapılan açıklamalarla tırmandırılırken Derya, yaptığı konuşmada "Birileri milliyetçilik yarışına girdi diye bu ülkenin evlatlarının geleceği ortadan kalkıyor" dedi.

"SARAYLARI OLAN AMA SOSYAL DEVLET OLMAYAN BİR YER SEÇİME GİDERKEN NE YAPAR BİLİYOR MUSUN? SAVAŞ TEHDİDİNİ ARTIRIR"

Savaş karşıtı açıklamalarda bulunan Kıbrıslı vekil AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı da eleştirdi. "Sarayları olan ama sosyal devlet olmayan bir yer seçime giderken ne yapar biliyor musun? Savaş tehdidini artırır, bazen Suriye olur bu bazen Yunanistan olur bu. Birilerini öteki ilan etmeli ki kendi seçmenini konsolide edebilsin" ifadelerini kullanan Derya, "KKTC'yi tanıyın demiş Sayın Erdoğan, önce kendileri tanısınlar lütfen. Bu ülkenin ayrı bir devlet olduğunu, bu ülkenin kurumları olduğunu, bu ülkenin parlamentosu olduğunu lüften kendileri tanısın önce" dedi.

Her türlü militarist hareketin karşısında yer alacaklarını ifade eden Doğuş Derya, "Siyasi eşitliğe dayalı, iki bölgeli, iki toplumlu federal çözümü savunmaya devam edeceğiz. İsteyen istediği yerde hamasetini yapsın" diye konuştu.

Derya'nın konuşması Türkiye'de de gündem oldu, sosyal medyada birçok kullanıcının paylaştığı konuşma iktidara yakın medya tarafından hedef alındı. Erdoğan'a yönelik eleştirileri ve savaş karşıtı açıklamaları hedef alan Yeni Şafak konuşmayı "KKTC vekili Doğuş Derya Yunan ağzıyla konuştu" ifadeleriyle servis etti.

Doğuş Derya ilgili konuşmasında şunları söyledi:

"Sarayları olan ama sosyal devlet olmayan bir yer seçime giderken ne yapar biliyor musun? Savaş tehdidini artırır, bazen Suriye olur bu bazen Yunanistan olur bu. Birilerini öteki ilan etmeli ki kendi seçmenini konsolide edebilsin. Ve Kırbıs'da şu anda bir repertuvar. Birileri milliyetçilik yarışına girdi diye bu ülkenin evlatlarının geleceği ortadan kalkıyor. Yurtsever bir Kıbrıslı Türk olarak konuşuyorum, futbol taraftarı gibi ele almayacaksın bu konuları. Biz bu ülkede silahlanmaya karşı her türlü militarist hareketin kendisine karşı, siyasi eşitliğe dayalı iki bölgeli iki toplumlu federal çözümü savunmaya devam edeceğiz. İsteyen istediği yerde hamasetini yapsın.

KKTC'yi tanıyın demiş sayın Erdoğan, önce kendileri tanısınlar lütfen bu ülkenin ayrı bir devlet olduğunu bu ülkenin kurumları olduğunu bu ülkenin parlamentosu olduğunu lütfen kendileri tanısın önce.

Siz de bunları sorgulayın Çok konforludur biliyorum biat kültürü içinde buradan birilerine teşekkür etmek ve siyasi ikbalinizi ona bağlamak ama siz bu ülkenin vekilisiniz."

"SARAYIMIZ İDİ EKSİK, KÜLLİYEMİZ İDİ EKSİK!"

Doğuş Derya, konuşmasında, Erdoğan'ın 19 Temmuz 2021 tarihinde Kıbrıs'ta yaptığı konuşmada "Yeni bir Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, parlamento binası ve millet bahçesi inşa edilecek" sözleriyle duyurduğu projeye de değindi.

"Sarayımız idi eksik, külliyemiz idi eksik!" diyen Derya, şu sözleri dile getirdi:

"Sayın Erdoğan'ın kullandığı 12 tane saray varmış, herhalde 13'üncüsünü de buraya yapmak istiyor. Saray bolluğuna bakın arkadaşlar. Sarayımız idi eksik, külliyemiz idi eksik! Git Cengiz Topel hastanesine, duvarlar küflenmiştir. Hastaların kullandığı çeşmelerin ağzı paslıdır. Devlet hastanesinde çatır çaıt bir sürü makine eksiği var. İnsanlar sebepsiz yere vefat ediyor. Doktorlar ayakta, okullarda öğretmenler ayakta. Bugün okul açıldı, çocuklarının kırtasiye ihtiyaçlarını gideremeyen insanlar var. Yetersiz beslenme sorunu var bu ülkede artık. Yeni evlenen gençler bir gün bir evim olur, belki borçlanırım da kredi öderim gibi bir hayale bile giremiyorlar. Geleceğe yürütecektiniz ya bu memleketi, 1960'lara geri döndürdünüz. Yüksek lisans yapan, doktora yapan Kıbrıslı Türkler güneyda asgari ücrete çalışıyorlar. Sizin dediğiniz nedir! Bu ülkede  kendimizin ihtiyacı olan şeylere biz karar veririz. Birileri gelip bizim adımıza konuşmasın diye bu toplum yıllarca Kıbrıslı Rumlara karşı eşitlik mücadelesi verdi. 'Ben senin azınlığın değilim, ben bu ülkenin eşit kurucu ortaklarındanım' dediği için mücadele verdi. Şimdi kimisi kredi, kimisi 'hibe' adı altında, tamamen Türkiye'de 'inşaat ya resulullah' ideolojisi üzerinden, Türkiye'de hiçbir doğal alan bırakmayan, bütün kültürel mirasın üzerinden buldozerlerle, iş makineleriyle geçen bir müteahhit zihniyetin, ülkenin kaynaklarını kemiren bir zihniyetin şantiyesi haline getirmek istiyorlar adanın kuzeyini. Burada oturup düşünmemiz lazım."

(HABER MERKEZİ)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et