Ressam Leyla Buhara: Resim bir rehabilitasyon aracı olarak da kullanılmıştır
Ressam Buhara: Eğitimin temelinde fiziken ve ruhen öğrenciler geliştirilmezse başarılı olunamaz. Ben ilerlemiş yaşıma rağmen topluma çocuklara resim eğitimi vermeye çalışıyorum.

Fotoğraf: Ramis Sağlam/Evrensel
Ramis SAĞLAM
Ressam Leyla Buhara sanat hayatında 60 kişisel resim sergisine imza attı. Buhara ile resim çalışmalarını, resmin insan hayatındaki etkisini ve kendi deyimiyle 2002’den beri “tutuklu tablolarını” konuştuk. Estetik bir duyguyu geliştirmenin yolunun ancak resim eğitimiyle sağlanabileceğini belirten Buhara, “Çalışmalarımda soyut tekniği seçmemin nedeni insanları düşündürmek için. Eğitim, özelliklede resim eğitimi alan kişilerin hem kendini hem de çevresini değiştirmeye başladığını düşünüyorum. Resim aynı zamanda tarih boyunca bir rehabilitasyon aracı olarak da kullanılmıştır” dedi.
TABLOLAR YURT DIŞINA AÇILIYOR
İlk kişisel sergisini 1994 yılında özel bir bankanın sanat galerisinde Ankara’da açtığını anlatan Buhara, ikinci sergisinin ise 2000 yılında Ankara Sanat Fuarında sanatseverlerle buluştuğunu söyledi. Bu sergi aslında Buhara’nın tablolarının yurt dışına çıkışının vizesi olmuş. Sergiyi gezen dönemin Güzel Sanatlar Genel Müdürü Mehmet Özer’in sanatçıya, “Leyla Hanım, neden resimlerinizi bizim buradaki galerilerimizde sergilemiyorsunuz” demesi üzerine Ulus’taki Resim Heykel Müzesi’ndeki, kişisel resim sergisi sanatseverlerin beğenisine sunulmuş. Bu serginin açılışını ve o günü Buhara şöyle anlatıyor: “Serginin açılışını dönemin Kültür Bakanı Mustafa İstemihan Talay yapmıştı. Bakan Bey sergiyi çok beğendiğini söyleyerek ‘Size nasıl yardımcı olabilirim’ demesi üzerine ben de yurt dışında sergi açmak istediğimi, öğretmen maaşımla bunu sağlamamın mümkün olmadığını söyledim. Kültür Bakanı Talay’ın talimatı ile tablolarımın yurt dışı serüveni başladı.”
"KENDİ İMKANLARIMLA SERGİLEDİM"
Dışişleri ve Kültür Bakanlığının bürokratik işlemlerin ardından Buhara’ya Almanya’nın, Stuttgart, Köln, Berlin, Hamburg ve Hannover kentlerinde sergi açabileceği bilgisi verilmiş. Buhara’nın Almanya’daki ilk kişisel sergisi 2000 yılında Stuttgart’ta açıldıktan sonra bu sergiyi Köln ve Berlin’deki sergiler izlemiş. Berlin’deki sergisinden sonra tablolarının uzun süre “Tutuklu kaldığını” söyleyen Ressam Buhara, “Kendi imkanlarımla tablolarımı Karlsruher’de sergiledim. Bu sergiden sonra tablolarım Karlsruher’den Hannover’e geri geldi” diye ekledi.Hannover Konsolosluğunun “Salon bulamıyoruz” söylemlerinin peşi sıra geldiğini söyleyen Buhara, “En son Berlin Konsolosluğundan bana ‘Resimleriniz bir başka hükümet döneminde gönderildi. Bu hükümeti bağlamıyor. Yeni hükümetin, soyut ve nü çalışmaların sergilenmemesi yönünde kararı var’ denildi. Ben de bu durumu doğru bulmadığımı, hükümetlere göre destek olamayacağını söyledim. Tablolarım şu an Almanya’da ve ekonomik sebeplerden dolayı getirtemiyorum” dedi.
SANATA ENGEL VE BASKI
AKP’nin iktidara gelmesinin ardından yurt dışındaki sergilerine verilen desteğin ortadan kalktığını söyleyen Buhara, “Sadece yurt dışında değil yurt içinde de birçok arkadaşımız zor günler yaşıyor. Eskişehir Üniversitesinde sergi açmak istediğimde bana verilen cevap, ‘Sizin resimleriniz bizim konseptimize uymuyor’ oldu. Eskişehir gibi bir ilde bulunan üniversiteden böyle bir cevap almam beni çok şaşırttı. Ülkemizde sanatın ve sanatçının içinde bulunduğu durum içler acısı. Okullarda neredeyse müzik ve resim dersleri kaldırılmak üzere. Eğitimin temelinde fiziken ve ruhen öğrenciler geliştirilmezse başarılı olunamaz. Ben ilerlemiş yaşıma rağmen topluma çocuklara resim eğitimi vermeye çalışıyorum” diye konuştu.
"SANATÇILARIN BİRBİRİNE DESTEK VERMESİ GEREKİYOR"
Sanatçının özgür düşünen birey olduğunu söyleyen Buhara, “Özgür düşünüyorsa mücadeleden korkmamalıdır. Atatürk’ün dediği gibi, hayat damarlarından biri kopan bir milletin sağlıklı olması mümkün değildir. Bu nedenle özellikle bu dönemde tüm sanatçıların birbirine destek vermesi gerekiyor. Sanatın olmadığı bir ülkede gelişmekten de söz edilemez” dedi.
Evrensel'i Takip Et