08 Ekim 2022 21:48

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri: İran halkının direnişini selamlıyoruz

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, saçının bir kısmı göründüğü bahanesiyle İran'da öldürülen Mahsa Amini'nin katledilmesini protesto etti.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, İran’da ahlak polisinin Mahsa Amini'yi saçının bir kısmı göründüğü bahanesiyle darbederek öldürmesini protesto etmek ve İran’da başlayan protestolara destek vermek için Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması düzenledi.

"İran'dan Türkiye'ye Jin Jiyan Azadi" pankartının açıldığı açıklamada, "Jin jiyan azadi", "zen zendegi azadi", "kadın yaşam özgürlük", "İran halkı yalnız değildir", "Faşizme karşı omuz omuza", "Mahsa Amini isyanımızdır" sloganları atıldı.

"MAHSA'YI KATLEDENLERİN DİLEK DOĞAN'I KATLEDENLERDEN FARKI YOK"

Açıklamayı okuyan Esen Leyla İmren, "Amini İran rejiminin katlettiği ilk İranlı değil fakat bardağı taşıran son damla olmuştur. Bugün İran halkı kadınıyla, erkeğiyle Kürdü ile Farsı ile, çocuğuyla ve yaşlısıyla sokak sokak ‘Jin Jiyan Azadi’ ve ‘Diktatöre Ölüm’ diye haykırıyor.

Biliyoruz Mahsa’yı, Nika’yı katleden devlet ile Dilek Doğan’ı katledenler arasında bir fark yok. Şerif Üniversitesinin öğrencilerini okula kapatıp ateş açanlar ile Boğaziçi Direnişinde öğrencilere canhıraş saldıran, Ali İsmail’ i öldüren polis arasında da bir fark yoktur.  Veyahut her gün bizlere yoksulluğu övüp bizden çaldıkları ile saraylar inşa edenler ile İran rejimi arasında da bir fark yoktur" dedi.

"TÜM KARARLILIĞIMIZI KULLANACAĞIZ"

İran halkının direnişini selamlayan İmren, "Ortadoğu halklarının öfkesi, gerici faşist iktidarlara mezar olacak. Yaşasın enternasyonal özgürlük mücadelemiz. Bize öfkemiz ve hayatımız dışında bir şey bırakmadınız onu da sizi göndermek için tüm kararlılığımızla kullanacağız" dedi.

"İŞÇİ OLARAK, İNSAN OLARAK ŞARTLARIN İYİ OLMASINI İSTİYORUZ"

İranlı Maryem ise, "Biz İranlılar, insan olarak yaşamak istiyoruz. İnsan olarak, kadın olarak hakkımı istiyorum. Türk arkadaşlardan bizi anlamasını, bizim acımızı anlamamızı istiyoruz. Her ülkede öğrencisi, işçisi, kadını yaşamaya hakkı var. Biz de işçi olarak, insan olarak oradaki şartların iyi olmasını istiyoruz" dedi.

"SAÇIMLA, KIYAFETİMLE GİDEMİYORUM"

İranlı Nuna da "Ben de koşullardan dolayı kendi ülkeme gidemiyorum, oraya saçımla kıyafetimle gidemiyorum. Molla rejimi tarafından akrabalarım katledildi. Artan baskı ve katliamlarla bugün 1979 yılının üstüne geçtiler. Yalnız yaşıyoruz, yalnız ölüyoruz. Tek suçum kadın olmak" diye konuştu.

"İRAN HALKI YALNIZ DEĞİLDİR"

İzmir Kadın Platformu adına konuşan Nuray Öztürk ise kadınların öncülüğünde birleşik mücadelenin sürdüğünü söylerken buna karşı molla diktatörlerinin de baskıyı ve şiddeti arttırdığını belirtti. Öztürk, "Bugüne kadar bilinen 300 insan öldürüldü, 15 bin insan tutuklandı ve işkence gördü. İranlı kadınların cesareti hem oradan hem tüm dünyada yayılıyor. Eşitlik ve özgürlük hakları için diktatörlere karşı savaşıyorlar. İran halkı yalnız değildir" dedi.

Kadınların İran’da, Türkiye’de tüm dünyada gerçek laikliğe ihtiyacı olduğunu ve bunun için mücadele verdiğini söyleyen Öztürk, “Bugüne kadar tüm haklarımızı mücadele ederek kazandık, bundan sonrada mücadele ederek kazanacağız. İranlı kadınlar asla yalnız yürümeyecek. İktidara sesleniyorum İranlı kadınlar Türkiye’de haklarını talep ettiklerinde, dertlerini anlattıklarında göç merkezlerine göz altına alıyorsunuz. Derhal İranlı arkadaşlarımızı göç merkezlerinden serbest bırakın” diye konuştu. (İzmir/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Ezgi'yi koruyamayan devlet katili de yakalamıyor

SONRAKİ HABER

Altın Portakal’a Kurak Günler ve Karanlık Gece damga vurdu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa