10 Ekim 2022 04:44

Kocaeli’de çalışan işçiler: Elimize ne geçiyor ki vergi kesiliyor?

Artan oranlı gelir vergisi işçilerin ücretini her geçen ay daha fazla yutuyor. Vergiye tepki gösteren bir işçi, “Geçen düğün davetiyesi gelmiş. İcra gelmiş gibi üzülüyorum. Çünkü gitmek borcun" dedi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Adem KORKMAZ
Kocaeli

Geçim derdi, ek zam tartışmaları ve promosyon ödemeleri derken, çeşitli fabrikalarda çalışan işçiler yüzde 27’lik vergi dilimine girdi. Gelir vergisi adı altında yapılan kesintilerden şikayet eden işçilerin kimi vergilerin makul bir rakamda sabitlenmesini, kimisi ise işçilerden gelir vergisinin alınmaması gerektiğini ifade ediyor.

Yaptığı hesaba göre her gün neredeyse 100 lira vergi verdiğini belirten bir petrokimya işçisi, “Hem gelir vergisi, hem damga vergisi, hem de aldığım her ürün üzerinden dolaylı vergi veriyorum. Aslında kazancım direkt asgari ücrete düşüyor. Biz yüzde 45 zam ara zam aldık ama bu zamdan bir şey anlamadık. Zaten işçiler enflasyon altında eziliyor” dedi. İşyerinde bir grup işçinin patronla görüştüğünü dile getiren işçi, “Şirket büyüyor, yeni fabrika açıyor ama biz niye enflasyonun altında eziliyoruz diye sorduk. Zam yaparken üç kuruşun hesabı yapılıyor. Devlet de işçinin her kuruşundan vergi alıyor. Bin işçi ve çiftçinin sırtına, gerisi kolay” diye konuştu.

"EMEKÇİYE NİYE TEŞVİK YOK?"

Patronların vergi borcunun ise silindiğini dile getiren işçi şöyle devam etti: “Cengiz Holdingin vergisini siliyorsun, yetmiyor, teşvikler krediler veriyorsun. Tüm patronları teşvike boğuyorsun. İşçiye teşvik versene, çiftçiye teşvik versene? Üreten çiftçiye teşvik versen dışa bağımlılığın azalır. Buğdayı, yağı dışarıdan almazsın. Bizi dışarıya bağımlı hale getirmezsin. İktidar ise tam tersini yapıyor. Ülkeyi ayakta tutan işçi mi, patron mu? Patronlardan vergi almadığına göre ülkeyi ayakta tutan biz işçileriz. Bakan açıklıyor, biz şu kadar büyüdük diye. Eeee büyüdün de işçinin hali ortada. Bu büyümeyi sağlayan biz değil miyiz? Bu sebeple bence işçiden vergi alınmaması lazım. Çünkü biz zaten dipte yaşıyoruz.”

Ailede birden fazla kişinin çalışmasının da geçim sorununu çözmediğini belirten işçi, “Tek maaşlı olanları kuru ekmeğe muhtaç hale getirdiler. Biz bu haldeyiz, peki herkes mi öyle? Tabii ki hayır. Lüks ve şatafat içinde yaşayanlar var. Zenginliğine zenginlik katanlar var. Vergi sistemi bize çok şeyi anlatıyor. Kısaca yönetenlerin, iktidarın, zenginlerin geçim kaynağı işçiler olmuş. İşçiler vergiden muaf olmalıdır. Biz de iyi bir hayat istiyoruz. Biz de insanca yaşamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

"ALDIĞIM ZAM VERGİYE GİTTİ"

Türk Metal’in örgütlü olduğu Eku Fren işçisi, “Önümüzdeki ay yüzde 27’lik vergi dilimine gireceğim. Bizler MESS grup sözleşmesi kapsamında üçüncü 6 ay için yüzde 26.97 zam aldık. Aldığım zamlı maaş zaten vergi diliminde iken önümüzdeki ay yeni vergi oranı ile aldığım zam tamamıyla sıfırlanmış olacak. Ve ben mart ayına kadar ücret zammı almayacağım. Koca kış vergi ile boğuşacağım anlaşılan. Hükümet, patron, sendikacılar el ele vermiş işçinin sırtından inmiyorlar. Hükümet enflasyonu düşük tutar, sendika sözleşmeye atıf yapar, işveren kârına bakar. Olan işçilere oluyor. Bu kadar vergi olur mu Allah’ınızı severseniz? İşçinin patrondan fazla vergi verdiği bir sistem var. Buna rağmen patronun vergi kaçırdığı, vergi affı aldığı bir sistem var. İşçilerden alınan vergi sabit olmalı, mesela yüzde 10’da kalmalıdır. Milletin sırtından inin artık. Bu sadece gelir vergisi için geçerli. Bir de dolaylı vergiler var. Benim aldığım para 10 bin lira olsun diyelim. Aldığım ürün ve hizmetlerdeki vergi hesaplandığında ben en az 4 bin lira vergi veriyorum. Durum bu kadar basit. Yani ben aslında 6 bin lira maaşa sahibim. Bu kadar da olmaz” dedi.

"VERGİLERİ İŞVERENLER KARŞILASIN"

Çimse-İş’in örgütlü olduğu Nuh Çimento fabrikasından bir işçi de şunları söyledi: “Ağustos ayında yüzde 27’lik vergi dilimine girdim. Maaş elime geçmeden kesintiye uğruyor. Ben vergi vermek istemiyorum. Elimize geçen para ne ki vergi veriyorum. Bence vergileri işverenin karşılaması lazım. 1990 model aracım var ama hâlâ vergisini veriyorum. Şirket dışarıdan fiş getirip gider gösteriyor. Okul yaptırıyor vergiden düşüyor. İşçinin öyle şansı yok. Hakikaten bu ülkede işçi olarak yaşamak çok zor. Babam 3 kat ev yaptırmış. Bizi okutmuş. Ama biz bu halimizle kümes bile alamayız. Gelirimiz düşük. Bir de vergiler ile boğuşuyoruz. Geçen düğün davetiyesi gelmiş. İcra gelmiş gibi üzülüyorum. Çünkü senin borcun. Gitmek zorundasın. İşçiler geçim derdine düşmüş. Boynumuz bükülmüş durumda. Her kalemde vergi veriyoruz. O, bu, şu derken kazancın yüzde 60-70’i vergiye gidiyor. O yüzden sistemin değişmesi lazım.”

"KREDİSİZ BİR ÜRÜN ALAMIYORSUN"

“Gelir vergisinin işçilerden alınmaması gerek” diyen bir diğer metal işçisi de şöyle devam etti: “Ay sonuna kadar ondan kıs, öbüründen kıs diyerek ay sonunu zor getiriyorum. Hayat pahalılığı ve enflasyon ile birlikte giderlerimiz arttı. Kredi kartına yükleniyoruz. Kartlarımız patlamış. Bir ürünü krediye başvurmadan alamıyorsunuz. TÜİK’in açıkladığı rakamlar üzerinden zam alıyoruz. Aşımızı ekmeğimizi çalıyorlar. Evimize giren gıda ürünleri ve çeşitleri her ay azalıyor. Sosyal hayatımız yok oluyor. Kazancımız az, o yüzden işçilerden vergi alınmasın.”

ÖNCEKİ HABER

İstanbul'da "Tecridi kaldırın, çözümü konuşun" çağrısı yapıldı

SONRAKİ HABER

2. Uluslararası Kapadokya Çocuk Kitapları Festivali sona erdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa