9 Ekim 2022 23:06

Gençler için üçüncü seçenek: “Emek ve Özgürlük İttifakı”

Yakın zamanda yol haritası da açıklanmış olan “Emek ve Özgürlük İttifakı” gençliğe seçimle sınırlı kalmayan bir mücadele hattının önemi vurgulamakta.

Gençler için üçüncü seçenek: “Emek ve Özgürlük İttifakı”

Fotoğraf: Onur Kavak / Evrensel

Enes KAAN

Kayseri

Gelecek seçimlere 9 ay gibi bir süre olduğunu görüyoruz. Erken seçim gibi bir durum olmadığı sürece 18 Haziran 2023 tarihinde seçimler gerçekleşecek. Türkiye gençliği, bu iktidarın yaptığı bütün icraatlara birebir tanıklık etti. Eğitim sisteminden ekonomiye birçok kalemde iktidar ne kadar başarısız olabileceğini kanıtlamış durumda. Çoğumuz, dünyaya gözlerini AKP iktidarı ile birlikte açtı ve bu iktidarın da memleketi ne hale getirdiğine tanık olduk.

GENÇLİĞİN ÇIKIŞ YOLU SEÇİMLER Mİ?

Hepimiz biliyoruz ki AKP ve sonradan bu iktidara ortak olan MHP’nin halkın yararına olan uygulamalarını saysak bir elin parmağını geçmez. Yakın zamanda çoğumuzun yaşayacağı yurt ve konut sorunu bunların en acil olanlarından bir tanesi ve devamında ise her kaleme gelen zamlar bu iktidarın bir şeyi başaramadığının en büyük kanıtı niteliğinde. Haliyle bu koşullarda gençliğin desteği ve oyu AKP-MHP ittifakı olan Cumhur İttifakı’ndan yana olmayacak gibi duruyor.

Gençliğin bu denli muhalif bir tavır alması bu koşullarda anlaşılabilir. Özgürlüklerine, attıkları adıma, giydikleri şorta kadar karışılması karşısında gayet tahmin edilebilir. Bu koşullarda gençliğin biriken öfkesi seçimlere öteleniyor. Kendine “demokrat amca” tabiri koyan Kemal Kılıçdaroğlu, her daim sandığı işaret ederek “aman sokağa çıkmayın, aman galeyana gelmeyin, çözüm sandıktır!” şeklinde gençliğe çağrı yapıyor. Görüyoruz ki gençliğin seçimleri beklemeye bile mecali yokken sırf muhalefet olduğu için bile destek bu siyasetçilere oy vermeyi düşünen gençlik için bunu duymak açıkçası karanlık bir tablo oluşturuyor.

SEÇİMİ BEKLEMEK ÇÖZÜM MÜ?

Gençlik mücadelesine tarihi boyunca bakıldığında, hiçbir hakkın öyle gökten inme bir şekilde kazanılmadığını görüyoruz. Her hak, ayrı bir mücadelenin sonucunda kazanıldı. Şimdi bu tarihi incelediğimizde gördüğümüz şeyle siyasetçilerin bizlere söylediği şeylerin birbiriyle alakası var mı? Seçimi beklemekle hiçbir hak kazanılmış mı? Ya da birisi “biz gençliğe özgürlük vaat ettik” dedi diye gençlik özgür mü oluvermiş, tabii ki hayır! Tam tersine gençlik ne zaman birleştiyse ve bir arada kendi gelecekleri için mücadele ettilerse kazandılar.

Peki, öyleyse seçimlerde ne yapmalı? Yukarıda bahsettiğimiz gibi aslında çare birleşmektir. Bunun yanında seçimlerde seçeneksiz de değiliz. Yakın zamanda yol haritası da açıklanmış olan “Emek ve Özgürlük İttifakı” gençliğe talepleri için seçimlerin kalıcı çözüm olmadığını belirterek seçimle sınırlı kalmayan bir mücadele hattının önemi vurgulamakta. Ne seçimlerde ne liselerimizde ne üniversitemizde yalnız değiliz. İnsana yalnız olmadığını bilmek hep güç vermiştir.    

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et