Senin kaç çocuğa baktığın patronun umurunda değil
Sakarya Gaz Sahası Geliştirme Projesini bitirmek için işçilere ilkel koşullar, düşük ücret dayatılıyor, baskı uygulanıyor...
Fotoğraf: joko narimo/Pixabay
Sakarya Gaz Sahası projesinde çalışan bir işçi
Sakarya Gaz Sahası Geliştirme Projesini bitirmek için işçilere ilkel koşullar, düşük ücret dayatılıyor, baskı uygulanıyor... Bunlar yetmezmiş gibi bir de yalan söyleyerek, işçileri aldatmaya başladılar.
Rönesans Holding bünyesinde çalışan işçiler, zam talep ediyordu. Şirket yöneticileri bu ay diğer ay derken iki ayı geçirdiler. Sabrı tükenen işçiler 1 Eylül günü sabah ‘toolbox’ında yöneticilere zam talebini tekrar etti.
Şirket yöneticilerine seslenen işçiler “Bizleri çok çalıştırıp az ücret veriyorsunuz bunu kabul etmiyoruz” dedi.
Bunun üzerine söz alan şirket yöneticileri “Arkadaşlar biz içeriye bildirdik, ekim ayının ücretini zamlı alacaksınız. Ama bizim de sizden isteğimiz, işimiz çok acil, sizler de fedakarlık yapacaksınız” dedi.
1 Eylül’den 5 Ekim’e kadar canla başla çalıştık, neredeyse olması gerekenin 5 katı iş yaptık. Gece 11-12’lere kadar çalışan arkadaşlarımız oldu. Bunu fırsat bilen formenler de işçilere yüklendikçe yüklendi. Ay sonu geldi, maaşlar yattı, işçiler her zamanki gibi yine büyük bir hayal kırıklığı yaşadı.
Sözler tutulmamış, maaşlar zamlı ödenmemişti. Bu ilk değil! Rönesans Holding benzer yöntemi bayramda da kullanmıştı. İşçilere bayramda çalışmaları halinde 1’e 5 olarak ödeyeceğini söylediği ücreti 1’e 2 olarak ödemişti.
Buradan işçi kardeşlerime seslenmek istiyorum. Bu tür oyunlar sadece buraya has durum değil. İşçiye asgari ücret bile vermeyen, iflas gösterip işçinin biriken aylıklarını, tazminatlarını ödemeyen, elden para ödeyip sigorta priminden çalan patronları da biliyoruz. Aslında hepsi birbirinin kopyası gibi. Senin ne kazandığının, kaç çocuğa baktığının, ne kadar kira ödediğinin hiçbiri umurlarında değil.
Sadece patron da değil. İş yasalarını çıkaran, patrona bu kadar yetkiyi veren, patronların bir dediğini iki etmeyen hükümet de bu yaşananlardan sorumlu. Biz iki defa aldatıldık, üçüncü defa buna izin vermememiz gerekir. Haklarımızı patronların iki dudağı arasına terk etmememiz gerekir. Bunun için birlik olmalı, ortak hareket etmeliyiz.
Her türlü baskıya karşı açıktan işi yavaşlatma tutumu almalı, zam talebini daha yüksekten seslendirmeli, çalışma koşullarının iyileştirilmesi için örgütlenmeli ve mücadele etmeliyiz.
Bodrumdan giriş katına
Birleşik ve genel mücadele için
Almanya'yı savaşa hazırlıyorlar
Gerisi gözaltı, yasak
Bahçeli neden ısrarla Öcalan’ı işaret ediyor?
MEB açık öğretim okulları istatistiklerinde bir gariplik mi var?
