11 Ekim 2022 03:54

İsmetpaşa ve Atatürk Mahallesi koruma alanı ilan edilmeli

İsmetpaşa ve Atatürk Mahallesi’nde yapılan kazılarda antik mezarlar ortaya çıktı. Bulgularla 3. derece arkeolojik sit alanı olan bölgenin 1. derece arkeolojik sit alanına çıkarılmasını gerektiriyor.

Fotoğraf: Ramis Sağlam/Evrensel

Reklam

Ramis SAĞLAM
İzmir

İzmir’in birçok ilçesinde olduğu gibi Foça’da da tescil edilmiş, “Doğal sit-nitelikli doğal koruma alanı”, “Doğal sit-sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı” bulunuyor. 

İzmir Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğünün Foça’da 3. derece arkeolojik sit alanlarında yapılan sondaj kazılarında, önemli tarihi bulgulara rastlandı. Tarihi bulgular Phokaia Antik Kenti üzerinde bulundu. İsmetpaşa Mahallesi’nde yapılan kazılarda çok sayıda zengin buluntular içeren lahitlere rastlanırken, kentin bu bölümünün nekropol (antik-mezarlık) olduğu anlaşılırken, ayrıca yine aynı bölgede çok sayıda tarihi duvar da ortaya çıkarıldı.  

TARİHİ SUNAKLARA RASTLANDI 

Foça 3. derece arkeolojik sit alanında kalan Atatürk Mahallesi’nde yapılan kazılarda ise sunaklara, geometrik ve arkaik dönem seramik atölyelerine rastlanılırken, bu yapılara ait duvarların da ortaya çıktığı öğrenildi. Bazı sondaj çalışmalarında su çıkması nedeniyle çalışmalar yarım bırakılırken, Antik Phokaia Kentinin en önemli katmanlarının su altından çıktığı bilgisine ulaşıldı. 

Kazı çalışmalarının yarım bırakılma gerekçesi anlaşılmazken, adının açıklanmasını istemeyen görüşlerine başvurduğumuz uzman arkeolog, “Kültür Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 6. maddesine göre, nekropoller korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarıdır. 3. derece arkeolojik sit alanlarındaki sondaj kazılarında ortaya çıkan mezarlar o alanın 1. derece arkeolojik sit alanı olduğunu gösteriyor. Müze müdürlüğü alanın 1. derece sit alanı olduğuna dair bir rapor hazırlayarak ilgili koruma kurulu müdürlüğüne göndermesi gerekir” dedi. 

"1. DERECE ARKEOLOJİK SİT ALANI İLAN EDİLMELİ"

Koruma kurul müdürlüğünün söz konusu parseli, 1. derece arkeolojik sit ilan etmesi gerektiğini söyleyen uzman arkeolog, “Kurul zaman geçirmeden alanı, ‘korunma alanı’ belirlemek zorundadır. Koruma kurulları tarafından nekropol alanları, hiçbir zaman koruma altına alınmadığı gibi daima antik mezarlık alanları boşaltılarak yapılanmaya açılmıştır. Bu boşaltma Kyme Antik Kenti’nde bazen de bu parselde olduğu gibi iş makineleriyle gerçekleştirildi” diye konuştu. 

Arkeolog, sit alanı içinde bulunan taşınmaz kültür varlıkları, korunması gerekli taşınmaz kültür varlıkları kapsamında olduğu için 3. derece arkeolojik sit alanlarındaki sondaj kazılarında ortaya çıkarılan duvarların, insan eliyle yapılmış tarihin maddi delil konumunda olduğunu söyledi. Uzman arkeolog, “Sondaj kazılarında çıkan bu kalıntılar, Kültür Varlıklarını Koruma Kanunu’na göre ‘Sit alanı içinde bulunan korunması gerekli taşınmaz kültür varlıkları’ olması nedeniyle ilgili kanuna göre, sondaj kazılarında ortaya konan duvar kalıntıları o alanın 1. derece arkeolojik sit alanı olduğunu gösterir. Bu durumda Müze Müdürlüğünce 1. derece arkeolojik sit alanı önerisiyle hazırlanacak raporun, ilgili koruma kurulu müdürlüğüne gönderilmesi gerekir” dedi.  

Koruma kurulları söz konusu parseli 1. derece arkeolojik sit alanı olarak ilan etmesi ve koruma alanının belirlenmesi gerekiyor. İzmir 2 Numaralı Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu, sondaj yapılan alanı, acilen 1. derece arkeolojik sit alanı ilan etmesi gerekiyor. Kültür Varlıklarını Koruma Kanunu’nda belirtilen hükümler bu kadar açıkken, Koruma Kurulu üyelerinin aksi bir karar alması durumunda suç işlemiş olacaklarını dile getirdi. 

Reklam