Biz promosyon istedik sendikacılar elma dağıttı

Merhaba Evrensel okurları.

Daha önce ek zam taleplerimiz, vergi kesintilerimiz gibi birçok sorunumuzu yazdığımız mektuplarda paylaştık. Şimdi ise promosyon meselemiz var. Şirketler maaş ödemesi yaptıkları bankalarla anlaşma yaparak promosyon alıyorlar. Örneğin Kroman Çelik fabrikası bu yıl 34 bin TL, Çolakoğlu 39 bin TL promosyon aldı. Bunları görüyoruz ve diyoruz ki neden biz de hakkımız olanı almayalım. Bu talebi dile getirdiğimizde biz bankalarla anlaşma yapamıyoruz diyorlar.

Ancak işin aslına bakarsak Türkiye’nin en çok istihdam sağlayan, işçisi olan fabrikalarından biriyiz ve daha birçok sektörde de fabrikası olan bir patronumuz var. Maaş aldığımız banka da onun, fabrika da onun, her şey onun.

Sendikaya (Türk Metal) taleplerimizi iletip en az bir brüt maaş promosyon istiyoruz dediğimizde “Bunun üzerinde çalışma yapıyoruz, başkanımız da uğraşıyor, görüşmeler sürüyor” gibi şeyler söylüyorlar. Bizim de inanacağımızı zannediyorlar.

Uzun zamandır ücretlerin düşüklüğü ve ek zamla ilgili tartışmalar yürütmemiz üzerine bir kıpırdanma oldu. Sendikacılar tek tek hatları gezerek “Güzel hediyeler alacağız, bu kış iyi geçecek” gibi şeyler söylemeye başladı ve açıkçası işçiyi susturdular. Bunlar her zaman yaptıkları taktikler. “Küçük küçük hediyelerimiz olacak” dediler, çay paralarımızı yüzde 100 artırdılar, sonra bir gün “İhsaniye’den elma getirttik” diye bir mesaj geldi, onu dağıttılar.  Bizleri bu şekilde susturmaya çalışıyorlar.

‘KİRAYI İHSANİYE ELMASIYLA MI ÖDEYECEĞİM?​’

İhsaniye’den gelen elmanın benim için ne faydası olabilir? Bunu bir müjde gibi yaymak artık komik bir durum. Çay kartlarında yüzde 100 artış geliyor. Ne yapacağız, bu çay kartıyla mı eve erzak alacağız? Çay kartlarıyla mı borçlarımızı ödeyeceğiz? Ev sahibi kirayı istediğinde elma mı götüreceğim?

Bunların bize hiçbir faydası yok, fabrikada zaten her gün arkadaşlarımla konuşuyorum, Ford Otosan işçilerine buradan da seslenmek istiyorum. Bunlara lütfen kanmayın, susmayın. Bizler susarsak onlara kazandırmış oluruz. Fark ettiyseniz ek zammı aramızda konuştuğumuzda normalde ofislerinden çıkmayan sendikacılar yanımıza geliyorlar. Yemekhanelerde görmediğimiz, atölyelerde görmediğimiz sendikacılar her yerde karşımıza çıkmaya başladılar. Çünkü bir şeylerin olma ihtimali bile onları korkutuyor. Ama biz susarsak onlar kazanmış olacak, biz hiçbir şey kazanmamış olacağız. Sürekli baskı yapmamız, sormamız gerekiyor. Birliğimizi sağlamalıyız. Artık bir yerden başlamak zorundayız.

ŞİKAYET ETMEK YETMEZ BİRLİK OLMALIYIZ

Türk-İş’in açıkladığı son rakamlara göre açlık sınırı 7 bin 245 lira. Türk-İş neredeyse her ay açlık ve yoksulluk sınırı açıklıyor ama sadece açıklamakla kalıyor. Bir çaba içinde değiller. 23 bin 599 lira olarak açıklanan yoksulluk sınırını hiç tartışamıyoruz bile çünkü yanaşmak mümkün değil.

Ben Ford Otosan’da çalışan Türk Metal üyesi bir işçiyim. Benim aldığım maaş vergi kesintileri yüzünden açlık sınırının altında kalmış durumda. Maaşlarda iyileştirme, ek zam istediğimizi söylüyoruz. Neymiş efendim, sözleşmemiz varmış olmazmış. Artık buna sendika bir şey yapamıyorsa bizim yapmamız gerekiyor. Çünkü canımıza tak etmiş durumda. Sözde maaşlar yükseliyor ama her şeye de en az 10 kat zam geliyor. Bunların karşısında birlik olmaktan başka çaremiz yok. Çevremdeki herkes maaşlardan şikayetçi ama sadece şikayetçi olmak yetmez bunu da biliyoruz. Ford’dan hiçbir şey olmaz dememeliyiz. Diğer fabrikalar arasında en çok işçi çalışan bizim fabrikamız. Yani en güçlü bizim olmamız lazım, bu kadar işçi varken güç bizim elimizde olmalı. Biz olmazsak onlar da olmaz, onlar bize mecbur ama biz onlara değiliz. Artık bunun farkına varmamız gerekiyor. Bizim sayemizde ihracat şampiyonu oluyorsa bizi de enflasyona karşı ezdirmemesi gerekiyor. Durumun böyle olduğunu gösterecek olan da yine biziz.