11 Ekim 2022 16:01

İran’da işçi grevleri ve ‘şûra’ların yükselişi

İran’daki halk protestolarına petrol ve petrokimya sektörlerinden gelen grevli destek, diğer sektördeki işçileri de harekete geçirdi. Çeşitli kesimlerin kurduğu şûralar kenetlemenin aracı durumunda.

Fotoğraf: Sarkhatt

Paylaş

E. AVA

İran’da yaklaşık bir aydır süren halk protestoları 175 şehirde, farklı üniversitelerde, çarşılarda sürerken Buşehr, Abadan, Kengan ve Hengam petrol ve petrokimya sektörlerinde sözleşmeli çalışan işçilerin iş bırakarak protestoya katılması önemli bir dönüm noktası oldu. Protestolar 26 gün önce 22 yaşındaki Mahsa (Jina) Amini’nin ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra yaşamını yitirmesiyle kendiliğinden başlamıştı. Ancak işçi, öğrenci, öğretmen konseyleri ve çeşitli kadın gruplarının çağrı ve kararları eylem ve grevlerde etkili oluyor.

SİYASİ GREVİN ÖNEMİ

İşçiler, üniversite boykotları ve liselerdeki protestolarla aynı anda grev ilan ederek, ülkenin siyasi seyrine yeni bir boyut kazandırdı. Burada elbet son iki yılda ücretleri artırmak, çalışma saatlerini azaltmak ve insanca yaşamak için ülkenin en büyük çaplı grevlerini organize eden işçilerden bahsediyoruz. Şimdi aynı işçiler ekonomik mücadeleyi daha büyük bir siyasi mücadeleyle birleştirerek yine diğer işçilere yol açtılar.

Petrol ve petrokimya işçilerinin grevi, daha fazla genişlemese, sınırlı kalsa ve bastırılsa dahi İran’da devrimci ilerleyişe katkısı olacaktır. Böylece İran’ın petrol iş kollarında siyasi grev yapma konusunda bir tabu kırılmış ve ileri bir adım atılmış oldu.

Petrol iş kolundaki bu grev İran’nın merkez bölgesindeki çelik ve demir fabrikalarının konseylerini de teşvik ederek grev çağrısında bulunmalarını sağladı.

ŞÛRALARIN ORTAYA ÇIKIŞI

İran’da 1979’ta halk devriminin çalınması ve İslam Cumhuriyetinin kurulmasıyla birlikte neredeyse tüm siyasi faaliyetlerin yasaklandığı; tutuklamaların, idamların peş peşe geldiği bir süreç yaşandı. Bağımsız sendikal faaliyetin, parti faaliyetlerinin yasaklanması ve her türlü örgütlenmenin bastırılmasıyla İran’da örgütlü mücadele geleneği ve yaşamı büyük darbe alarak yenilgiye uğramıştı.

İran-Irak savaşı sonrası ve ’90’larda üniversitelerde öğrenci konseyleri ya da şûraları, öğrencilerin talepleriyle ilgili karar alma ve planlama süreçlerine öğrencileri dahil etmek amacıyla kurulmaya başladı. Bu oluşumlar üniversite bünyesinde kurulsa da ileriki yıllarda kendine has karakter ve yapılanma kazandı. 2009 reform protestolarında hiç şüphesiz öğrenci konseylerinin etkisi büyüktü.

Ancak 2009’da reform hareketinin sönümlenmesi ve baskılanmasıyla 2016 yılına kadar ülkedeki kitlesel hareketlilik durgunlaştı. Bu sırada konseylerin çalışmaları belirli ölçüde zayıfladı ve geriledi. Ancak 2016 yılından itibaren ülkedeki genel hoşnutsuzluğun sokakta tezahür etmesiyle birlikte öğrenci konseyleri hızlıca toparlanmaya başladı.

ÖĞRENCİ KONSEYLERİ  RADİKALLEŞTİ

Konseyler üniversite üniversite, fakülte fakülte olgunlaşmaya başladı. ‘Reformcu’ gençlerin yerine daha radikal, sosyal demokrat ve hatta sosyalist gençlerin bazı kritik üniversitelerde konseylerin yürütücüsü olması, üniversiteler arası konsey bağlarının oluşmasına neden oldu. Bu süre boyunca birçok öğrenci, konseylerde yürüttüğü faaliyet yüzünden tutuklandı. Konseylerde tutuklanma süreçlerinde yapılabilecekler, dijital olarak güvenli ve hızlı haberleşme, yeraltı tartışma ortamlarının yaratılması, meseleleri takip ve refleks verme yetenekleri genişledi ve gelişti. Konseylerin olgunlaşması üniversiteler arası tecrübe ve ortak hareketi beslerken işçi ve emekçi hareketine önemli ölçüde destekçi oldu.

İŞÇİ SINIFININ SESSİZLİĞİ BOZULDU

İran’da reform eylemlerinde işçi sınıfı hareketi zayıftı. ABD’nin güncel çıkarlarıyla bağlantılı olarak İran rejimi ile ABD’nin çıkarları çakışmaya başladı. Obama dönemindeki İran rejimine karşı dostça yaklaşım ve maddi desteğin ortadan kalkmasıyla rejimin altından kalkamayacağı bir ekonomik kriz ülkeyi sardı. İran rejimi, nükleer tesislerini genişletmeye devam ederek halkı ve özellikle işçi sınıfını açlığa mahkum etti.

Yolsuzluklar, baskı, işsizlik, işten atılmalar ve işçilerin 8-9 ay ödenmeyen maaşları uzun bir direniş sürecinin başlangıcı oldu. 2017’de halk açlık ve yoksulluk nedeniyle sokağa çıktı. Ama artık ‘reform’ istemiyorlardı; doğrudan rejimi hedef alıyorlardı. Bunların büyük kısmını da işçiler oluşturuyordu. 2017 eylemlerinde öğrenciler de tüm dinamizmleriyle önemli rol oynadılar. İşçi grevlerinde yer aldılar, fabrika eylemlerinde işçilerle yürüdüler ve her fırsatta bu iki profil yan yana geldi.

İŞÇİ ŞÛRALARI KURULMAYA BAŞLANDI

O dönem öğrenci hareketi açısından tanıdık olan konseyler, bu kez Yedi Tepe (Haft Tapeh) Şeker Fabrikası işçilerinden duyulmaya başlandı. “İş, ekmek, özgürlük/ Yönetim işçi şûralarına” sloganı ortaya çıktı. İslam Devriminden sonra işçiler açısından ilk kez bu denli radikal bir slogan duyulur hale gelmişti.

Yedi Tepe fabrikasında kurulan bağımsız işçi konseyi ve bu konseyin iş koşullarına yönelik grev kararı alması hareketliliği arttırdı. Öğrenci konseylerinin grevi boyunca işçilerle yan yana olması, işçi konseyinin benzer haberleşme mecraları kurması, dijital ortamda faaliyetini arttırmasına da neden oldu. 2 bin 500 işçinin çalıştığı fabrikada 2017’de kurulan Konsey/Şûra İran’daki birçok fabrikanın harekete geçmesinde etken oldu ve birleştirici özelliği işçi örgütlenmesine örnek oldu. 

Bu süreç ulaşım işçileri, kamyoncular, öğretmenler, emekliler arasında konseylerin oluşmasına, haberleşmesine, ortak açıklama yapmasına, ortak eylem planlamasına yol açtı. 2018’den sonra farklı iş kollarında konseylerin oluşması artık olağan hale geldi.

2021 GREVLERİ: 100 FABRİKA GREVE ÇIKTI

2021 yılında, İran’da petrol, gaz ve enerji santrali projelerinde ülke çapında gerçekleşen işçi grevleri büyük etkiler yarattı. İran, devrimden sonraki süreçte bu boyutlarda bir grev ile karşılaşmamıştı. 10’dan fazla kentte 100’ü aşkın fabrikada greve gidildi. Sadece petrol ve petrokimya kolunda değil ağır sanayi yani demir, çelik fabrikaları greve ve harekete geçti. Bu süreç, İran işçi sınıfı mücadelesi açısından korku eşiğinin aşılması, tehditlere karşı koyulması, işçiler arasında mali yardımlaşmanın şekillenmesi ve fabrikalar arasında iletişim ağlarının gelişmesi şeklinde değerlendirilebilir. Sosyal medya ağlarından işçi toplantılarına, işçiler birçok deneyim kazandı. Her fabrikada farklı bölümlerde işçi komiteleri kuruldu. Bu komitelerin işçi temsilcilerinin ülkedeki farklı fabrikalardaki konseylerle iletişimde olması İran işçi hareketine yeni bir boyut kazandırdı.

Bu hareketler bugüne kadar bastırıldı ancak her seferinde daha fazla olgunlaştı. “Siyasi Tutukluları Takip Komitesi” de bu süreçlerin ürünü olarak ortaya çıktı. Konseylerin gelişimi İran’daki harekete karşı rejimin uyguladığı amansız baskıyı ve vahşeti püskürtmek için yöntemler ve oluşumlar kurmaya başladı.

VE BUGÜN

Günümüze geldiğimizde, ülke çapında 26 gündür devam eden eylemlerde öğrenci hareketinin daha deneyimli olması ortak mücadeleyi örmek açısından kritik ve etkendi. Ancak 2018’den bu yana kadın hareketinin daha münferit devam eden mücadelesinin bugün daha örgütlü halde olması ve bu hareketin öncülüğünü de yine büyük oranda öğrenci konseylerinde, komitelerinde mücadele etmiş genç kadınların sürdürmesi hareketin radikalleştiğini ve olgunlaştığını gösteriyor. İşçi, emekçi, esnafın kendi bulundukları alanda bu mücadeleye katılması; ekonomik ve siyasi taleplerin ortaklaşması bir yönüyle yeni görünür olsa da, İran’ın “partisizlik” ve “örgütsüzlük” yılları içinde olmasına rağmen oluşturulan konseylerin özellikle son yıllardaki ısrarlı mücadelesi ve kenetlenmesinin ürünü olduğu ortada.

Öğrenci konseylerinin boykot ve eylem çağrıları bu süreçte karşılık buldu ve öğretmenler, ulaşım işçileri, Yedi Tepe Şeker Fabrikası işçileri ve petrol işçilerinin grev ve mücadele çağrıları ortak çağrılar haline geldi ve yeni bir ortak mücadele dinamiği oluşturdu. Bu süreçte yeni bir özellik olarak mahalle komitelerinin kurulması eylemlere ve mücadeleye de yeni deneyimler kazandırdı.

ÖNCEKİ HABER

EYT’liler yeni bir mağduriyet yaşamak istemiyor!

SONRAKİ HABER

EYT'liler oyalama değil çözüm istiyor | Geniş Açı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa