12 Ekim 2022 00:36

Boğaziçi'nde statü değişikliğiyle ilgili bilirkişi raporu: Mevzuata aykırı

Boğaziçi Üniversitesi arazisinde yapılaşmaya yol açacak olan satatü değişikliğiyle ilgili davada, bilirkişi raporunda değişikliğin mevzuata aykırı olduğu vurgulandı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Boğaziçi Üniversitesi arazisinin birinci derece doğal SİT alanı statüsünün kaldırılmasıyla ilgili davada bilirkişi raporu hazırlandı. Rapora göre, SİT statü değişikliği, hem kampüs bütünlüğünü hem de Boğaziçi sisteminin bütünlüğünü olumsuz etkileyecek bir düzenleme.

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Boğaziçi Üniversitesi ve yakın çevresinin doğal sit alanının koruma statüsünü değiştirerek; “Nitelikli Doğal Koruma Alanı” ve “Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” olarak tescil etmişti.

Bu kararla birlikte Boğaziçi Üniversitesi ve yakın çevresinin yapılaşmaya açılmasına olanak tanındığı ve üniversite yapısı için de tehdit oluşturduğu değerlendirmelerinde bulunulmuştu.

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, Boğaziçi Üniversitesinden akademisyenler, mezunlar ve Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği konuya ilişkin dava açmıştı.

Diken'den Canan Coşkun'un haberine göre açılan dava sonucu bir bilirkişi raporu hazırlandı. Rapora göre statü değişikliği, hem kampüs bütünlüğünü hem de Boğaziçi sisteminin bütünlüğünü olumsuz etkileyecek bir düzenleme.

Rapordan öne çıkan kısımlar ise şöyle:

  • İstanbul’un yeşil dokusu söz konusu olduğunda Boğaziçi koruları her dönem özenle korunması gereken alanlar olarak değerlendirilmiştir.
  • Nafi Baba Tekkesi (kampüs sınırları içinde yer alıyor) çevresinde yaşları 150 yılın üzerinde meşe ve yaklaşık 80-90 yıllık yaşlı ve sağlıklı servi ağaçlarının yer aldığı görülmüş, bu bölgenin tarihi yapı ve yaşlı ağaç dokusuyla birlikte mutlak korunması gereken bir alan vasfında olduğu, bu doku ve kültürel değerinin gelecek nesillere bırakılacak önemli bir miras olduğu kanaatine varılmıştır.
  • Boğaziçi Üniversitesi korusuyla bu korunun tarihi ve kültürel bütünlüğü içinde yer alan kampüs binaları ve çevresindeki yeşil dokunun nitelikli koruma alanı içine alınarak, tüm alanın Boğaziçi dokusunun ekolojik bütünlüğünü devam ettirecek şekilde değerlendirilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
  • Yeni düzenlemeyle kampüs mimarisine uymayacak pek çok yeni yapının da kampüs içerisine yapılabilme imkanı getirilmektedir. Bu sebeple Boğaziçi Üniversitesi’nin ilk yapılaşma dönemine ait tarihi yapılar, dönem dönem bu bütünlüğe eklenmiş yapılarla doğal doku içerisinde mevcut haliyle korunmalıdır.
  • Sahip olduğu doğal ve kültürel özelliklerini bozulmadan günümüze kadar taşıyabilmiş Boğaziçi’ndeki nadir yerlerden biri ve Boğaziçi kimliğinin ve silüetinin önemli bir bileşeni olan Boğaziçi kampüsü doğal özellikleri yanısıra mekansal ve tarihsel özellikleriyle de mutlak olarak bütüncül şekilde korunması gerekli bir kültür varlığı olarak değerlendirilmektedir.
  • İmar mevzuatı açısından koruma statüsü özel kanunla tanımlanan bir alanda yönetmelikle statü değiştirilemez, SİT statüsünün değiştirilmeye çalışılması imar mevzuatına, planlama esasları, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına aykırıdır.
  • Uluslararası koruma ilkelerinden bütünlük ilkesi gereği Boğaziçi Üniversitesi’nde SİT statü tanımlamasına ilişkin alınan kararın hem kampüs bütünlüğünü hem de Boğaziçi sisteminin bütünlüğünü olumsuz etkileyecek bir düzenleme olduğu düşünülmektedir. 

(HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

İcraya giden avukata sözlü ve fiziki saldırı

SONRAKİ HABER

Dersim'de ‘Geçinemiyoruz’ eylemine katılanların duruşması ertelendi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa