Barınma sorunu ve öğrencilerin talepleri | Bursa Emek ve Yaşam
Bursa Emek ve Yaşam programında bu hafta Uludağ Üniversitesi öğrencileri ile barınma sorunu ve öğrencilerin taleplerini konuştuk.
Uğur ÖKDEMİR
İhsan ÇELEPKOLU
BURSA
Üniversitelerin açılmasıyla birlikte barınma, ulaşım ve sağlıklı beslenme gibi birçok sorun gündeme geldi. Bursa Emek ve Yaşam programında bu hafta Uludağ Üniversitesi öğrencilerinin yaşadığı sorunları ve taleplerini konuştuk.
4 yıl KYK da kaldıktan sonra eve çıkmak zorunda kaldığını söyleyen Uludağ Üniversitesi öğrencisi Kimya, “Ekonomik krizin tam vurduğu dönem eylül ekim gibi işe girmek zorunda kalmıştım. Burs aldım bursların fiyatı sabit kaldı ama aylık ödemelere zam geldi ve ben geçim sağlayamadım. Aile desteği de almadığım için işe girdim işeten çıkış saatimle KYK’ya son giriş saati uymadığı için KYK’dan atıldığını” söyledi.
“ANA YİYECEĞİMİZ MAKARNA”
Yurtta beslenme ve hijyen gibi noktalarda büyük problemler yaşandığını hatırlatan Kimya, “Ben yurtta kaldığım süre boyunca disiplinin beklediği kurallar var katı bir şekilde ama yurt yönetiminin yapması gerekenler var o noktada çok rahatlar. Şu an bir işte çalışıyorum çok cüzi miktara çok fazla çalışıyorum ve ev fiyatları sürekli artıyor. Bir hedef koyuyorum çok yaklaşıyorum ama o hedefe ulaşmak için iki kat daha fazla çalışmam gerekiyor. Evde üç kişi kalıyoruz ve üçümüzde çalışıyoruz. Halen gıdadan tutun diğer alana kadar eksiklerimizi bir türlü tamamlayamıyoruz. Beslenmemiz düzensiz ilerliyor. Ana yiyeceğimiz makarna. Görükle’den kampüse gidebilmek için 6 lira veriyorum bu mesafe de 5 dakikalık bir mesafe. Ekonomik krizin bastırdığı zamanlarda yemekhanede biranda verilen yemeğin miktarı kısıldı, kalitesi düştü. Masada bulunan baharat, peçete en ufak şeylerden bahsediyorum bunlar varsa olmamaya başladığını” söyledi.
“SOSYAL HAYATIM YOK”
Sosyal yaşamının olmadığını söyleyen Kimya, “Uzun zamandır piyano dersi almaya çalışıyorum bunu yapamamamın iki sebebi var. Birincisi ekonomikti diğeri zaman noktasında sorun yaşıyorum. Sosyal olarak yaptığım tek şey arkadaşlarımla buluşmak ama şu an arkadaşlarım kafeye geliyor ve ben zaman bulabilirsem kafe boşsa onların yanına oturabiliyorum başka bir sosyal hayat yok” dedi.
“OKULA BAZEN YÜRÜYEREK GİDİYORUZ”
Endonezya’dan Uludağ Üniversitesine okumaya gelen Endonezyalı iki öğrenci ise şunları söyledi “Evde kalıyoruz dört kişi. Ekonomik anlamda uygun oluyor ama hayat için uygun değil kalabalık olması açısından. Yemeği evde yapıyoruz daha ekonomik olduğu için. Dışarıda her şey çok pahalı. Okula bazen yürüyerek gidiyoruz. Otobüs daha uygun oluyor abonman kart olduğu için. Bizler için sosyal yaşam çok zor. Dili yeni öğrendiğimiz için zorlanıyoruz. Burada Endonezya’dan gelen öğrencilerle daha fazla iletişim kurabildiklerini” söylediler.
Dönemi uzadığı için yurttan çıkmak zorunda kalan sosyoloji bölümü öğrencisi Mustafa, “Yurtta kaldığım süre boyunca sorunlar hiç bitmedi. Sürekli artan zamlar ve öğrencilere tanınmayan haklar gibi çok fazla problemler vardı halen var. Ben yurttan çıktım ama kalan arkadaşlarım sorunları anlatıyor. Yurtta özel bir yaşam alanın yok. Bilimle sanatla uğraşmak yerine başka şeylerle uğraşmak zorunda kalıyoruz” dedi.
“EKONOMİK KRİZ BİZLERİ ÇALIŞMAYA İTİYOR”
Evde üç kişi kaldıklarını iki kişinin aylık gıdayı bir kişi de aylık kişisel bakımını üstleniyor ve bu bir sonraki ay dönüyor diyen Mustafa, “Ekonomik kriz bizleri çalışmaya itiyor. Burs alsan dahil hiçbir şeye yetmiyor. Zamanının büyük bir kısmı çalışırken geçiyor sosyal hayata zaman kalmıyor. Yemek yaparken bile en ucuz ne yaparımı düşünüyorsun. Sosyal aktivitem işe gidip gelirken metro kullanmak. Arkadaşlarımı eve davet ediyorum en azından bir çay demler içeriz. Dışarıda bir yerde oturamıyoruz. Sinemayla ilgilenen biriyim artık korsan olarak nereden izleyebiliyorsam oradan izliyorum. Sinemaya gitmek hayal oldu. Bundan beş sene önce lise zamanımda arkadaşımla birlikte haftada 3 kez sinemaya giderdim ama şimdi öyle bir şansım yok” dedi.