Biber gazının sıkıldığı yerde adalet olmaz
Deniz Poyraz'ı katleden Onur Gencer’in yargılandığı davayı takip eden muhabirimiz Eda Aktaş, izlenimlerini aktardı.
Fotoğraf: Eda Aktaş/Evrensel
Eda AKTAŞ
İzmir
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir il binasına 17 Haziran 2021’de silahlı saldırı gerçekleştirerek Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer’in yargılanması yapıldı. Aslında duruşmada yargılanan katil Gencer’den çok kızları Deniz’i kaybeden Poyraz ailesi, avukatları, HDP’nin yöneticileri ve üyeleri.
Mahkeme başkanı ve bir heyet üyesinin değiştiği duruşmada aslında yargının değişmeyen tutumu yine gözler önüne serildi. Deniz Poyraz davasında, adaletin sağlanmamasına yönelik bir tutumun olduğu görülüyor. Her duruşmada katil Gencer’in izleyicileri ve avukatları tehdit etmesi, tahrik edecek tavırlar ve söylemlerde bulunmasına rağmen mahkeme heyeti hiçbir şey yapmazken, avukatların bu duruma itiraz etmesini ise dinlemedi.
SÜRGÜNLE DAVA KAMUOYUNDAN KAÇIRILMAK İSTENİYOR
4’üncü celsede avukatlara dönüp boğaz kesme hareketi yapan katil Gencer hakkında bir işlem dahi yapılmazken, bu duruşmada acılı ailenin tepkileri nedeniyle katilin can güvenliğinin olmadığı bahanesiyle dava dosyası Aliağa Şakran Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonuna sürgün edildi. Sürgünü Deniz Poyraz davasını kamuoyundan kaçırma olarak yorumlamak mümkün. Davanın taşınması kararı neye göre alındı? Hem katil tarafından alınan tehditler hem de Balıkesir Cezaevinde tutuklu bulunan Deniz Poyraz’ın kardeşi Kamuran Poyraz’ın salona getirilmesi sırasında bir jandarmanın Poyraz’a tokat atması bu durumu anlatan en iyi örnek. Tabii sonradan çıkan tartışma ve arbede esnasında katil Gencer salondan çıkartıldı, polisin ise biber gazı kullanması aslında kimlerin daha güvende olduğunu gösteren bir durumdu.
JANDARMADAN TOKAT, POLİSTEN BİBER GAZI…
Bugünkü duruşma yeni mahkeme başkanının tutumuyla birlikte zaten tartışmalı ve gergin başladı. Önce yetki belgesi olanların savunma makamında bulunup bulunamayacağı üzerinden avukatlar ve mahkeme başkanı arasında başlayan tartışma, sonra özel güvenliklerin bir avukatı salona almaması, en son ise jandarmanın katılana tokat atması. Yargılama başladığı günden beri dava dosyasının taşınmasına bahane arayan mahkeme heyeti yaşanan gerginlik ve arbede durumuyla bunu sağlamış oldu. Arbedenin ve tartışmanın sorumlusu olarak Poyraz ailesi, avukatlar ve izleyiciler gösterilse de aslında salonda buna zemin hazırlayan, başından beri adil bir yargılama yerine avukatların tüm taleplerini görmezden gelen yargılamanın kendisiydi.
KAMUOYUNUN DUYARLILIĞI GEREKİYOR
Adil yargılamanın olmadığı, katilin ve katillerin korunduğu bir duruşma daha ertelenmiş oldu. Sadece Deniz Poyraz davasında değil tüm katliam dosyalarında sadece buz dağının görünen yüzünün yargılanmasına kimse ikna değil. Bu yüzden mahkeme salonunda ve sonrası yapılan açıklamalarda da ifade edildiği gibi bu dosyada duruşma salonuna bu kadar müdahalenin olduğu, biber gazının sıkıldığı bir yerde adaletin olması mümkün değil. Duruşma öncesi ve sonrasında yapılan açıklamalarda işaret edildiği üzere kamuoyunun duyarlılığı ile hakikatler ortaya çıkana ve gerçek katiller yargılanana kadar adaletin sağlanması için mücadeleyle olacak.