Sur'daki festivale tepkiler sürüyor: "En azından acımıza saygı duyulsun"

Nurgul DENİZ
Diyarbakır

Diyarbakır’da Sur Kültür Yolu Festivali devam ediyor. Birçok ünlü ismin katıldığı, katılacağı, 500’den fazla etkinliğin yapılacağı festivalin duyuruları haftalar öncesinden başlamıştı. Şehrin her tarafına, tarihi surun her bir yerine, üniversitedeki bütün fakülte binalarına, otobüslere duyuru afişleri asılmıştı. Memleketin dört bir yanında festivaller, şenlikler, konserler art arda yasaklanırken; pandemiye dair önlemler kaldırılmış ve esnetilmiş olduğu halde hâlâ müzik yasağı devam ederken festival büyük bir çabayla örgütlendi. Dağkapı Meydanı’na bir açık hava sahnesi kuruldu. 2015’teki savaşın izlerinin hâlâ durduğu tarihi surda; Dört Ayaklı Minare’nin yanında bulunan Hakan Aslan’ın kemiklerinin, babasına bir torbada verilmesinin üzerinden daha 1 ay geçmişken böyle bir festivalin olması halkta festivale katılmama ve onu kabullenmeme gibi bir tepki yarattı. Bu kadar acının ardından belki yeniden eğlenip gülünebileceğinin bir başlangıcı olabileceğini düşünenler olsa da ağırlıklı eğilim “En azından acımıza saygı duyulsun” şeklinde. Bunun bir yansıması olarak da festival beklendiği kadar canlı geçmiyor-geçemiyor.

ÖĞRENCİLERE YOKLAMA TEHDİDİ

Dicle Üniversitesinde de bazı akademisyenlerden, festivale çağrı yapan ve katılan öğrencilerin o haftaki dersten yoklamasının alınmayacağı yönündeki mesajlarını alan öğrenciler; durumdan oldukça rahatsız. Dicle Üniversitesi öğrencileri ile bu konu üzerine konuştuk. Arap Dili ve Edebiyatı 1. Sınıf Öğrencisi Abdullah; daha birkaç yıl önce yüzlerce insanın öldüğü, evsiz ve göçe mecbur kaldığı çatışmaların yaşandığı Sur’da bir festivalin yapılmasının doğru olmadığını düşünenlerden. “Sadece verilen maddi hasar değil. Kültürel değer olan eski tarihi evler yıkılıp yerini modern binalar almaya başladı. Ve hiçbir şey olmamış gibi üzerine festival düzenlenmemeli.” diyor Abdullah. Bazı hocaların, festivale katılan öğrencilerden derslerde yoklama almamasına ise “İnsanların kendi iradeleriyle gitmeleri gereken bir yere zorla götürülmesi hiç doğru değil” yorumunu yapıyor.

Arkeoloji 3. Sınıf Öğrencisi Veysel ise “Gözümüze sokar gibi ısrarla burada yapıldı. Çevremdeki herkes de rahatsız bu durumdan”  diyor. Veysel öğrencilerin festivale katılması için yapılan zorlamalara ilişkin de “Benim hiçbir hocam böyle bir talepte bulunmadı. Yoklamayı ona göre alan hoca görsem şikayet ederim. Böyle saçma şey mi olur!” şeklinde tepki gösteriyor.

"GEÇMİŞTE YAŞANAN ŞEYLER ORTADA"

“Geçmişte yaşanan şeyler ortada” diyen Hukuk Fakültesi 2. Sınıf Öğrencisi Burak da “Az önce Dağkapı’dan geçtim. İnsanlar orada eğleniyorlar. Program akışına bakmıştım, dolu dolu. Ama bunun ne niyetle yapıldığı önemli. Festivaller olmasın, burada festival yapılmasın demiyorum. O zaten baştan yanlış olur “ diyor. Kendi bölümlerinde yoklama olmadığını ama böyle bir zorlamanın baştan hata olduğunu söyleyen Burak “Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu ilk kez olan bir şey de değil açıkçası. Bunlar yanlış şeyler; zor ve baskı. Böyle bir yere de varamazlar. Yasal bir dayanağı da yok ayrıca” ifadelerini kullanıyor.

"Ne Sur kaldı ne de kültürü!"