Başörtüsü siyasi malzeme olmamalı

Emre YILMAZ
Mirza ARAZ
Kocaeli

Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz hafta başörtüsü ile ilgili kanun teklifi vereceğini duyurmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan bu hamleyi, pas olarak nitelendirip gole çevirmek istemişti. Ana muhalefetin gündeme getirdiği, iktidarın ise ‘aile kurumunu güçlendirecek anayasal bir düzenleme’ yapalım dediği bu konuyu Kocaeli Üniversitesi öğrencileri ile konuştuk.

“GERÇEK GÜNDEMİMİZ HAYAT PAHALILIĞI YAPILAN ZAMLAR”

İİBF öğrencisi Beyza, Başörtüsünün anayasal güvence altına alınması gerektiği düşüncesine karşı çıktığını belirterek “Bence başörtüsünün anayasal güvence altına alınmasına gerek yok, zaten bu ülkede herkes istediğini gibi giyinebiliyor, ben kapalıyım başımı kapatabiliyorum mesela buna yasal bir gerekçe uydurmaya gerek yok’’ dedi.

Başörtüsünün siyasi bir malzeme olarak kullanılmasından rahatsızlık duyduğunu belirten Beyza “Başörtüsünün gündem olmasını istemiyorum, zaten rahatlıkla takabiliyoruz. Şimdi yeniden gündeme gelmesi saçma, zaten yapabildiğimiz bir şey başörtü takmak niye bir daha bunu konuşayım, bu mesele üzerinden siyaset yapılmasını doğru bulmuyorum’’ dedi.

Türkiye’nin daha önemli problemleri olduğunu belirten Beyza “Başörtüsü problemini aştığımızı düşünüyorum, bugün gerçek gündemimiz hayat pahalılığı yani yapılan zamlar yaşamımızın her gün zorlaşması, ellerinde kuranla oy toplamaktansa bizim gerçek sorunlarımızla ilgilensinler’’ diyerek düşüncelerini etti.

“KADIN CİNAYETLERİNİ KONUŞMAMIZ GEREK”

Rabia ise herkesin istediği gibi giyinme hakkı olduğunu, kadınlar eğer başörtüsü taktığı için zorluk yaşıyorsa bunun anayasal güvence altına alınması gerektiğini düşündüğünü belirterek “Bu bir sorunsa çözülmeli ama ülkenin esas gündeminin başörtüsü olmadığını düşünüyorum. Bence en önemli sorun ekonomi, hayat pahalılığı ayrıca kadın cinayetleri de tartışılması gereken bir olgu, hatta başörtüsü meselesinden öte kadın cinayetlerini konuşmamız gerek diye düşünüyorum’’ dedi.

“BAŞÖRTÜSÜNÜ DEĞİL, EKONOMİYİ KONUŞMAK GEREK”

Son olarak İİBF öğrencisi Elif ise başörtüsünün bir siyasi malzeme aracı olarak kullanılmasına karşı olduğunu ve anayasal güvence altına alınmasına gerek olmadığını belirterek; “Bence bunu tartışmamalıyız. Ben de başörtüsü takıyorum aslında özel sektörde bu konuda çok sıkıntı yaşadım zamanında çalıştığım işlerde, bunu özel sektörde yaşadığımız problemleri aşmak için yapacaklarsa sevinirim, ama zaten üniversitelerde ya da devlet dairelerinde böyle sorunlar kalmadı yani ele alışlarını saçma buluyorum’’ dedi.

“LGBT BİREYLERE MÜDAHALE ETME ARACI”

Başörtüsünün bir oy toplama aracına dönüştüğünü ifade eden Elif;  “Zaten muhafazakâr bir toplumda yaşıyoruz, toplumun ezici çoğunluğunun bu yönlü hassasiyetleri var, ama bugün bütün partiler başörtüsünü bir oy toplama aracına dönüştürmüş durumda buna zaten başörtüsü takan biri olarak karşıyım’’ dedi.

Ayrıca aile kurumunu güçlendirmenin de LGBT bireylere müdahale aracına dönüşebileceğini söyleyen Elif “Herkesin cinsel tercihi istediğini gibi olabilir bence bunları aşmalıyız, birbirimizin özgürlük alanlarına müdahale etmediğimiz sürece bunları tartışmak bile komik geliyor. Bu yasadan LGBT bireylere müdahale edilmesini, bu amaç için kullanılmasını doğru bulmuyorum’’ dedi.

Türkiye’nin ve öğrencilerin sorunlarının, gerçekliğinin bugün tartışılanlardan çok farklı olduğunu belirten Elif, asıl sorunun geçinememek olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Türkiye’nin gündemi asla başörtüsü meselesi değil. Asıl gündem ekonomi olmalı sağlık alanında yaşadığımız sıkıntılar olmalı yani gerçekle olmalı. Milletvekilleri masa başında oturup başörtüsün tartışıyor, buradan kendilerine oy devşirmek istiyorlar, burada insanların hassasiyetlerini kullanıyorlar. Çok bir şey yapmak istiyorlarsa üniversite okuyoruz belli başlı ekonomik sıkıntılarımız var buraya çözüm arasınlar, bir kitaba 200 TL para veriyorum, burs çıkmadı ihtiyacım olduğu halde işte asıl gündem bunlardır. Ben diplomalı işsiz olmuşum, gelecek kaygısı yaşıyorum, bana başörtüsüyle buraya girme hakkı vermiş, ee benim param yok geleceğim yok sen bunları konuş’’ diyerek düşüncelerini ifade etti.