15 Ekim 2022 11:14

"Dünya Gıda Günü'nde tüketiciler aç"

16 Ekim Dünya Gıda Günü nedeni ile açıklamalarda bulunan CHP Miletvekili Gürer ve Tüketici Hakları Derneği, sağlıklı gıda sorununun arttığını vurguladı.

Fotoğraf: Ömer Fethi Gürer

Paylaş

16 Ekim Dünya Gıda Günü dolayısıyla açıklama yayımlayan Tüketici Hakları Derneği, Türkiye'de 47 milyon 685 bin kişinin açlık sınırının altında yaşadığına dikkat çekerek "Tüketicilerin yeterli gıdaya erişim hakkı ayaklar altına alınmıştır" dedi. Gıda gününe ilişkin açıklama yapna CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise ekonomik kriz, yüksek enflasyon ve hayat pahalılığının insanların gıdaya erişimini zorlaştırdığını belirtti. Gürer yapay et ve GDO’lu tarım ürünleri ile gıda arz açığının giderilme çabalarının gıdada bir başka sürece evrilmenin yolunu açtığını anlattı.

Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar'ın imzasıyla yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Türkiye’de açlık sınırının altında yaşayan tüketicilerin tamamı ile birlikte, yoksulluk sınırının altında yaşayan tüketicilerin önemli bir kesimi, kısaca, tüketicilerin çoğunluğu yeterli ve dengeli beslenememektedir. Yetersiz ve dengesiz beslenme insanlarda,  C vitamini eksikliğine bağlı skorbüt, A vitamini eksikliğine bağı gece körlüğü, guatr, diş çürükleri, kemik erimesi, anemi(Kansızlık) kemik yumuşaması oluşmasına neden olmaktadır.

Açlık sınırının altında yaşayan ailelerin çocuklarının da yeterli ve dengeli beslenemediğini düşünürsek, bu kesimin çocukları okula aç gitmekte ve aç yatmaktadır.

Yeterli ve dengeli beslenemeyen çocukların artışı ile birlikte, bu çocuklarda gelişim bozukluğu, raşitizm, anemi, guatr, diş çürümesi gibi hastalıklar oluşmakta, okul başarıları olumsuz etkilenmektedir. Özellikle de açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşaya ailelerin çocukları başta olmak üzere, çocuklara, devlet okullarında sabah kahvaltısı ve öğle yemeği verilmelidir.

    Tüketicilerin yeterli gıdaya erişiminin sağlanabilmesi için, tarım ve gıda üretim, dağıtım ve tüketim politikaları, gıda fiyat politikaları konusunda gerekli tüm önlemler alınmalıdır. Bununla birlikte tüketicilerin satın alma gücüleri yükseltilmeli ve işsizliği giderecek yatırım ve istihdam politikaları ivedilikle devreye konulmalıdır.

Yeterli gıdaya erişemeyen, erişmekte zorluk çeken düşük gelirli ve açlık sınırının altında geliri olan aileler ile hiç geliri olamayan ailelerin yeterli gıdaya erişimi için devlet tarafından acilen gerekli olan tüm ekonomik ve sosyal önlemler alınmalıdır."

DÜNYA ARAYIŞ İÇİNDE

8 milyar dünya nüfusunun 1 milyarının açlık sınırında yaşam sürdürdüğüne dikkat çeken CHP milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Çok sayıda ülke GDO’lu ürünlere yasak getirdi. Ülkemizde de GDO’lu gıda üretimi yasak ancak hayvanların beslenmesinde 30’un üzerinde GDO’lu yem kullanılıyor. Bu bağlamda hayvana etkisi ve üretim ile insana yansıması konusunda bilimsel çalışma yok denecek kadar az. Ayrıca yurt dışında ithal gıda ürün içerikleri ne kadar kapsamlı ve detaylı laboratuvar incelemesine alındığı da soru işareti. Son dönemlerde et açığına yönelik yapay et tartışması da gündemde, yapay et  üretimi sonrası tartışmalar bu alanda da gelişiyor. Açlık riski yaygınlaştıkça araştırmalar artıyor. Sorun laboratuvarlarda arandığı kadar üretim alanlarında aranmıyor. Dünya devi gıda şirketlerinin önceliği daha çok kazanç daha az masraf olunca sorun yapay ve genetiği değiştirilen ürünlerde bulunuyor. Gıdada tarımsal üretimi artırıcı ve ekim alanlarını genişletici çalışmalar önceliklenmelidir. Sağlıklı gıda için girdi maliyetleri düşürülmelidir. Denetimlerin artırılması yanında vatandaşlarında bilgilendirilmesi esas alınmalıdır” dedi.

GIDA ENFLASYONU YÜZDE 93

Yaşanan ekonomik krizin dar ve sabit gelirlilerin sağlıklı gıdaya erişiminde ciddi sıkıntılara yol açtığını işaret eden Gürer “TÜİK verilerine göre dahi geçen yıl eylül ayında yüzde 19 civarında olan Tüketici Fiyat Endeksinin (TÜFE), bu yıl yüzde 83’ü geçti. Gıdada ise oran yüzde 93 erişti.  Bu durumda artan gıdada   yüksek enflasyon oran tehlike sinyalleri veriyor. Ülkemizde AKP iktidarının 20 yılda uyguladığı ekonomi ve tarım politikasının üreticiyi sıkıntılı bir sürece soktuğunu ve gelecek içinde kaygı verici politikalardan da dünya da yaşanan süreçlerden ders çıkarıp vazgeçmesi de gereklidir” diye konuştu.

SAHTE GIDA ÜRÜNLERİ HER YERDE

Gıda fiyatlarındaki fahiş artışların gıda terörünün sahaya yayılmasına neden olduğunu ifade eden Gürer, “Yüksek fiyatlar, sahte gıda ürünleri ile taklit ve tağşiş ürünlerin üretiminin önünü açtı. Merdiven altı üretim yerleri çoğaldı. Bu durum, ülkemizde ciddi sağlık sorunlarının oluşmasına vesile olacak bir sürecinde başlangıcı olabilir” dedi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Bartın'da maden alanında görüştüğümüz kurum temsilcileri: Facia önlenebilirdi, kaza değil cinayet!

SONRAKİ HABER

Makroekonomi politikaları: “Saldım çayıra Mevla’m kayıra”

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa