15 Ekim 2022 12:54

Mahkemeden 'şiddet öldürmek zorunda kalacak yoğunlukta değildi' gerekçesi

Boşanmak aşamasındaki Ahmet Özdemir’i, boğazını sıkıp darbederken öldürmek zorunda kalan Nuran Özdemir’e verilen cezanın gerekçesinde şiddetin öldürmek zorunda kalacak yoğunlukta olmadığı savunuldu.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Eyüpsultan'da boşanma aşamasındaki eşi Ahmet Özdemir'i, ayrı yaşadığı eve gelip kendisini darbetmesi üzerine bıçaklayarak öldürmek zorunda kaldığı için 17 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan 2 çocuk annesi Nuran Özdemir hakkındaki hükmün gerekçesi belli oldu. Mahkeme gerekçesinde, Nuran Özdemir'e yönelen eylemlerin hakaret ve tehdit boyutunda kalıp öldürmeyi gerçekleştirmek zorunda kalacağı yoğunluk ve şiddette olmadığı iddiasıyla ceza verilmemesini öngören meşru müdafaa hükümlerinin uygulanmadığı belirtildi.

Sakarya Mahallesi'nde 22 Eylül 2021 gecesi meydana gelen olayda Ahmet Özdemir, bir yıldır ayrı olduğu 14 yıllık eşi Nuran Özdemir'in çocuklarıyla yaşadığı eve giderek küfredip bağırarak ve kapıyı yumruklayarak açmasını istedi. Komşular rahatsız olmasın diye kapıyı açan Nuran Özdemir'e küfretmeye devam eden Ahmet Özdemir, eşinin boğazını sıkarak darbetti. Mutfağa kadar tartışarak giden taraflardan Nuran Özdemir, mini buzdolabının üzerinden aldığı bıçağı savurdu. Nuran Özdemir, kendisine vurmaya devam etmesi üzerine Ahmet Özdemir'i  bıçakladı. Sol göğüs bölgesinden yaralanan Ahmet Özdemir yere yığıldı. Hastaneye kaldırılan Ahmet Özdemir hayatını kaybetti. Tutuklanan Nuran Özdemir hakkında "Haksız tahrik altında eşini öldürme" suçundan dava açıldı.

"ANLIK GELİŞTİ" DEMİŞTİ

İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Nuran Özdemir hakkında 8 Eylül 2022'deki duruşmada karar çıktı. Nuran Özdemir son savunmasında, "Ben onu bilerek isteyerek öldürmedim. Asla eşimi öldürmek gibi bir niyetim yoktu. Planlı bir cinayet kastım da yoktu, anlık gelişti. Bıçağı savurduğumda dahi eşime denk geldiğini düşünemedim. Boşluğa denk geldiğini düşündüm. Yemin ederim ki, doğru söylüyorum. Kasten öldürmedim, ölmesini de istemedim. Çocuklarımın babasıydı. Suçu kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum. Ben suçlu değilim" dedi. Avukatı da savunmasında eylemin meşru müdafaa olduğunu ve Nuran Özdemir'in tahliye edilerek ceza verilmemesi gerektiğini ifade etti. Ancak mahkeme, Nuran Özdemir hakkında "Eşe karşı kasten öldürme" suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Sanığın haksız eylem sonucu gerçekleştiğini dikkate alan heyet, cezayı 21 yıl hapis cezasına indirdi. Pişmanlığını gösteren davranışlarını dikkate alan heyet, iyi hal indirimiyle Nuran Özdemir'i 17 yıl 6 ay hapis cezasına çaptırdı. 

GEREKÇE TAMAMLANDI

Mahkeme, 17 yıl 6 aylık mahkumiyet kararının gerekçesini tamamlandı. Gerekçeli kararda, sanık Nuran Özdemir'in, maktulden uzun süre şiddet gördüğüne ilişkin herhangi bir yere başvurmadığını, buna ilişkin koruma tedbiri almadığını öne sürdü. Ayrıca tanık olarak dinlenen komşularının da maktulün Nuran Özdemir'i sürekli darbettiğine dair beyanlarının bulunmadığını, sanığın olay tarihinde kafasında kanlar aktığını söylese de doktor raporunda böyle bir emarenin bulunmadığı savunuldu. Mahkeme Nuran Özdemir'in elinde herhangi bir kesici ve delici alet bulunmayan maktule karşı bıçak kullandığı dikkate alındığında sanığın savunmasına itibar edilmediğiini ifade etti.

“MEŞRU MÜDAFAAYI GEREKTİRECEK ŞİDDET UYGULANMADI”

Gerekçede, olay günü maktul tarafından Nuran Özdemir'e yönelen eylemlerin hakaret ve tehdit boyutunda kaldığı iddia edilerek “TCK'nin 25 ve 27. maddelerindeki meşru müdafaa hükümlerinin uygulanmasını gerektirecek biçimde gerçekleşen, gerçekleşmesi ve tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o an hal ve koşullara göre saldırıyla orantılı biçimde defetme zorunluluğu doğuracak fiziksel bir saldırı ve şiddetin uygulanmadığı sonuç ve kanaatine varıldı” denildi.

"MAKTÜLÜN SALDIRISI HAKARET VE TEHDİT BOYUTUNDA KALDI"

“Her ne kadar öldürme eylemini gerçekleştirmek zorunda kalacağı yoğunluk ve şiddette fiziki saldırının ortaya konulmadığı ve maktulün saldırılarının hakaret ve tehdit boyutunda kaldığı anlaşılmışsa da haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasının tartışılması gerekti” denilen gerekçede cezanın maktulün hakaret ederek sanığın kapısını zorladığı ve aralarında arbede yaşandığının sabit olması karşısında, maktulden sanığa haksız hareketler bir bütün halinde değerlendirildiğinde "Eşe karşı kasten öldürme" maddesi üzerinden haksız tahrik hükmüyle 21 yıl hapis cezasına indirildiği kaydedildi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Ortak miras için dayanışmaya

SONRAKİ HABER

Tozkoparan, Fetihtepe, Tokatköy, Şahintepe: Burayı bize çok görüyorlar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa