DEÜ Hastanesi sağlık işçisi: İş cinayetleri son bulsun
"Yetkililer, sadece yaşamını yitiren işçilerin yakınlarına yaptıkları yardımlarla işin içinden çıkamaz. Biz artık iş cinayetlerinin durmasını istiyoruz. "
Fotoğraf: Eren Ergine/Evrensel
DEÜ Hastanesi sağlık işçisi
İzmir
İşçiler olarak iki gün önce kömür madeninde 41 canımızı kaybettik. Kayıpların Bartın, Soma veya farklı bir yerde olması önemli değil. Bundan önce tekstilde, ondan önce de metalde… Ama görülen o ki hiçbir şekilde ders çıkarılmamış ki önlemler yeteri kadar alınmamış.
Biz Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi sağlık işçileri olarak yüksek riskli çalışan işçi kardeşlerimiz için hükümet sürekli teyakkuz halinde olmalı ve sürekli “kırmızı alarm” vermiş şekilde alanda olmalıdır.
Gerek denetlemelerle gerek alınan önlemlerle “önce işveren ve istihdam” demeden; önce işçi, insan hayatı ve işçi emniyeti denmelidir. Ayda yılda bir değil, tarihi önceden belirlenmiş denetlemeler değil, sürekli ve baskın niteliğinde denetlemeler ile risk grubu yüksek olan iş yerlerine gerekli önemin verilmesini talep ediyoruz. Şunu da eklemek istiyoruz; iş güvenliği için sadece işçi değil işveren de eğitimden geçirilmeli, tam donanımlı bir işveren olması şarttır. Bunun için açılan her madende ne kadar kâr elde edileceği değil ne kadar az risk ile işin yapılabileceği düşünülmelidir.
Şu anda DEÜ sağlık işçileri kaybettikleri işçi kardeşlerinin yasında ve ölen maden işçilerinin arkalarında kalanların sonuna kadar yanındadırlar. Belki arada kilometrelerce mesafeler vardır ama bu kış gününde yüreklerimiz oradaki 41 kardeşimizin aileleriyle beraberdir: 41 kardeşimizin çocuklarıyla, anneleriyle, babalarıyla, kardeşleriyledir.
Devletin ana teması halka hizmet ise biz halk olarak başta Bartın’daki kardeşlerimizin yaralarının sarılmasını istiyoruz. Ancak yetkililer, sadece yaşamını yitiren işçilerin yakınlarına yaptıkları yardımlarla işin içinden çıkamaz. Biz artık iş cinayetlerinin durmasını istiyoruz.