Pervin Buldan: Bartın'da yaşanan cinayettir, AKP-MHP iktidarının işçiye reva gördüğü yaşam biçimidir
Pervin Buldan, Bartın'a dair konuşmasında "Kader değil katliamdır. Yaşanan cinayettir, ihmalkarlık sonucudur ve AKP-MHP iktidarının işçiye, emekçiye reva gördüğü yaşam biçimidir" dedi.
Fotoğraf: MA
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin Denizli İl Örgütü 4’üncü Olağan Kongresi’nde konuştu.
Bartın'ın Amasra ilçesinde TTK'ye ait maden ocağında yaşanan ve 41 işçinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan katliama değinen Buldan, “Bu bir kader değil katliamdır. Bu katliamın ihmalkarlık sonucu yaşandığını hepimiz biliyoruz” dedi.
Kentteki bir toplantı salonunda gerçekleşen kongredeki konuşmasına yaşamını yitiren 41 işçinin ailesine başsağlığı, yaralılara acil şifa dileyerek başlayan Buldan, şunları söyledi:
"BU YAŞANAN İHMALKARLIK SONUCUDUR"
"Bir kez daha gördük ki Türkiye’de işçinin canı çok ucuz. Hayat pahalı ama Türkiye’de can ucuz. Bu yaşanan katliamdır. Bu yaşanan cinayettir. İhmalkarlık sonucudur ve AKP-MHP iktidarının işçiye, emekçiye reva gördüğü yaşam biçimidir.
Dün bir kez daha gördük ki bu ülkenin Cumhurbaşkanı, işçilerin ailelerine cevap veremedi. Dün konuşmalarına bir kez daha şahitlik ettik. İşçi ölümlerini 'kader' olarak nitelendiren ve ‘Bu bir kaderdir, bundan sonra da olabilir’ diyen, hiçbir önlem ve tedbir alınmamasına rağmen sorumluluğu kendinde görmeyen, kendi iktidarında bulmayan bir Cumhurbaşkanı."
"İŞÇİNİN PARAYLA SATIN ALINACAĞINI DÜŞÜNÜYOR"
"Orada yaptığı konuşmada sadece paradan bahsetti. İşçinin, emekçinin ailelerine yapılacak para yardımından bahsetti. İşçinin emekçinin para ile satın alınacağını düşünüyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil. HDP olarak, 41 canımızın yitirildiği bir cinayet ve katliamda, o ailelere para dağıtılarak olayın örtbas edilmeye çalışılmasını asla kabul etmiyoruz."
"BARİ SUSUN, KONUŞTUKÇA YERİN DİBİNE BATIYORSUNUZ"
"Cumhurbaşkanı asla hafızalardan silinmeyecek bir açıklama yaptı. ‘Allah’a hamdolsun ki Soma’daki işçi faciasında işçi cinayetinde yaşamını yitirenlere 24 saatte ulaşılmıştı ama Amasra’daki cinayette yaşamını yitirenlere 24 saatten önce ulaşıldı. Hamdolsun, Allah’a şükürler olsun’ dedi. Ya Allah rızası bari konuşmayın, bari susun, çünkü konuştukça yerin dibine batıyorsunuz, dibin dibine batıyorsunuz.
Bu cinayetin, bu katliamın önlemlerin alınmamasından ve ihmalkarlık sonucu yaşandığını hepimiz biliyoruz. AKP-MHP iktidarının 20 yıllık iktidarlık döneminde binlerce işçinin aynı şekilde yaşamını yitirdiğine tanıklık ettik. Yaşamını yitiren 41 canımıza bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı dileğimizi iletiyorum. İşçilerle ve emekçilerle birlikte olacağımıza ve onların yaşamlarını güvence altına alacağımıza söz veriyorum. Yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz."
"ÇÖZÜM GÜCÜ EMEK VE ÖZGÜRLÜK İTTİFAKIDIR"
"Bu ülkenin çıkış yolu üçüncü yol çizgisidir. Bu yolu ve çizgiyi büyütmek bizlerin görev ve sorumluluğudur. Emek ve Özgürlük bloku bu dönem açısından stratejik olarak önemli bir yere sahiptir. Bizi inkar eden, yok sayan, görmezden gelen ittifaklara karşı, özellikle Kürtleri inkar eden Cumhur İttifakı'na, karnından konuşan Millet İttifakı'na karşı Emek ve Özgürlük İttifakı ile Türkiye halklarına yeni bir tercih olarak ortaya çıktık. Elbette ki bu ittifak sadece ifade edilen, deklare edilen partilerle sınırlanmayacak. Daha da büyüyecek, genişleyecek, Kürdi ittifaklarını, Türkiye’nin bütün kesimlerini, ötekileştirilenleri, inkar edilenleri de içerisine alacak. Hem seçim öncesinde hem seçim sonrasında bir mücadele ortaklığıyla Türkiye’deki yeni bir dönemi başlatacak olan bir ittifaktan bahsediyoruz. Çünkü bu ülkede çözüm gücü biziz, Türkiye haklarıdır, Emek ve Özgürlük İttifakı'dır. Bu ülkede Kürt sorunu var, bu ülkede Alevi sorunu var, bu ülkede kadın sorunu var, gençlerin sorunu var, adalet sorunu var. Sorunların baskıcı, otoriter rejimlerin sonucunda yaşandığını biliyoruz."
"NİFAK TOHUMLARINA RAĞMEN…"
"Aramıza sokulmak istenen bu kadar spekülasyona, nifak tohumlarına rağmen 'HDP ile Selahattin Demirtaş arasında anlaşmazlık vardır' diyenlere rağmen Selahattin Demirtaş’ı da Figen Yüksekdağ’ı da Gültan Kışanak’ı da yüreğimizin en güzel yerinde taşıyoruz. Biz arkadaşlarımızı başımızın üstünde taşıyoruz. Hiç kimse aramıza bu spekülasyonlarla giremez, girmelerine de izin vermeyeceğiz."
"KAPIMIZI ÇALACAKLARINI BİLİYORUZ"
"Hem cumhurbaşkanlığı hem de parlamento seçiminde HDP’nin rolü, misyonu, varlığı oldukça önemli bir yere sahiptir. Şimdi hiç kimse HDP’yle yan yana gelmek istemeyebilir, hiç kimse fotoğraf vermek istemeyebilir, ama yeri ve zamanı geldiğinde kapımızı çalacaklarını biliyoruz. Kapımızı hiç kimseye kapatmadık.
Özellikle cumhurbaşkanlığı seçiminde belirlenecek olan adayın HDP’nin kriterlerini, ilkelerini, misyonunu göz önünde bulunduran, bunu kabul eden olursa elbette ki diyalog ve müzakere ile seçimlerde ne yapacağımızı, bütün mekanizmalarımızla karar vereceğimizi ifade etmek isterim. HDP’yi yok sayan bir yerden seçimlere yaklaşılırsa o zaman herkesin yolu açık olsun. HDP kendi adayıyla ortaya çıkar, gümbür gümbür gelir ve gereken oyu da alır, bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Herkesin üzerine büyük bir sorumluluk düştüğünün farkındayız, biz bu sorumluluğu taşıyoruz. Bu ülkede bu rejimin değişmesini isteyen, bu zorbalığın gitmesini isteyen herkesin aynı sorumlulukla yaklaşması gerekir. HDP özellikle bu değişimin anahtar gücüdür
Herkesin büyük bir seferberlik içerisinde ve büyük bir sorumluluk taşıyarak seçimlere hazırlanmasını, HDP’yi almış olduğu oyların çok çok üzerinde oranlar ve milletvekili sayısıyla parlamentoya taşıma hazırlığının şimdiden yapılması gerektiğini belirtmek istiyorum."
Yapılan konuşmaların ardından tek liste ile gidilen seçimde, Denizli İl Eş Başkanlığına Şerife Yıldırım ve Vezir Çelik seçildi. (Denizli/MA)