İşten atılan Marlboro işçileri: Patron diğer işyerlerine ‘İşe almayın’ baskısı uyguluyor
Torbalı’daki Philip Morris fabrikasında sendikalaştıkları için işten atılan işçiler, farklı fabrikalarda iş bulamıyor.
Fotoğraf: Evrensel
Dilek OMAKLILAR
İzmir
İzmir Torbalı’da bulunan Philip Morris (Marlboro) fabrikasında faaliyet yürüten Euroserve’de işten atılan işçiler, patron ve yöneticilerin diğer işyerlerine ‘İşe almayın’ baskısı uyguladıklarını, bu nedenle iş bulamadıklarını anlattı.
DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten çıkarılan Euroserve işçileri direnişini sürdürürken diğer yandan da kimi işçi iş başvurusunda bulunmaya başladı. Ekonomik şartlar ve geçim derdi nedeniyle iş arayan işçiler, Marlboro patronlarının baskısıyla karşı karşıya kalmaya devam ediyor. İşçiler, Torbalı’da yaptıkları iş başvurularında ya direkt işe alınmadıklarını ya da işe başlasalar bile işten çıkarıldıklarını söyledi.
"MİGROS YÖNETİCİLERİNİN TELEFONUNA MESAJ GELDİ"
22 Eylül’de Marlboro’dan işten çıkarılan bir işçi, 12 Ekim tarihinde Migros’un ana deposuna iş başvurusunda bulunduğunu belirterek formu doldururken de süreci anlattığını aktardı. İşçi, iş başvurusunu kabul etmelerinin ardından eğitim aldıklarını ancak eğitimin ikinci gününde müdürler tarafından çağrıldığını anlatarak şöyle devam etti: “Müdürlerin yanına gittiğimizde bizim neden Marlboro’dan ayrıldığımızı sordular. Biz de 13 arkadaş gibi başka bir projeye yönlendirilmek istendiğimizi ancak bunu kabul etmediğimizi söyledik. Bunu söyledikten sonra oradaki Migros yöneticileri telefonuna gelen mesajı gösterdi. Benim ve arkadaşımın Marlboro’da sendikalaşma yönünde öncülük ettiğimizi, temsilci olduğumuzu, ‘elebaşı’ olduğumuzun bilgisinin geldiğini söylediler. Migros yönetiminin de bu riski almak istemediğini, dolayısıyla bizimle çalışmak istemediklerini söylediler.”
"SENDİKALI OLDUĞUMUZ İÇİN ÇIKARILDIĞIMIZIN İSPATIDIR"
Kendilerinin ekmek derdinde olduklarını söyleyen işçi, “Hakkımızı aradığımızı söyledik ama vardiya bitmeden apar topar çıkardılar. Bizim için ikinci bir yıkım oldu. Ben 16 yıl boyunca aynı şirkete alın terimi verdim. Hakkımız olanı ararken bizi işten çıkardılar, bu da yetmezmiş gibi bundan sonraki işimizi de engellenmeye çalışıyorlar. Bu kabul edilemez bir durum. Migros’ta yaşadığımız durum Marlboro’da tamamen sendikal faaliyetlerden dolayı çıkarıldığımızın ispatıdır” diyerek hukuki süreç başlatacağını ekledi.
"EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI ALMAK İSTİYORUZ"
Aynı durumu yaşayan 11 yıllık bir diğer işçi de sunulan proje değişikliğini kabul etmeyince idari izinliyken Marlboro’dan çıkarıldığını söyledi. İşçi, “Bu zamana kadar verdiğim emeklerin hiçbirinin karşılığını alamadım, şu an işsizim. Arkadaşımın da bahsettiği gibi işbaşı yaptık Migros depoya. İş görüşmemizde de hiçbir sıkıntı yoktu. Önceki işte başarılı olduğumuzu düşündüler. İki günlük çalışma süremiz oldu ama Philip Morris’in yaptığı baskılar nedeniyle işten çıkarıldığımızı söylediler. Biz emeğimizin karşılığını almak istiyoruz. Philip Morris yakamızı bıraksın” diye konuştu.
Hayat şartlarının çok zor olduğunu, iş aramaya devam edeceklerini belirten işçi, “Philip Morris’in yeniden engel olacağını düşünüyorum, ama adalete de güveniyorum. O yüzden hukuken de kazanacağız” dedi.
İşçilerin anlattıklarını sormak için aradığımız Torbalı Yazıbaşı’da yer alan Migros Depo’dan bir yetkili ise konuya ilişkin yorum yapmak istemediğini söyledi.
"HUKUKİ VE MEŞRU MÜCADELE HAKKIMIZI KULLANACAĞIZ"
DİSK/Gıda-İş Ege Bölge Temsilcisi Ufuktan Öden, “Sendikamıza üye olmaları nedeniyle onlarca işçiyi kapı önüne koyan, bir o kadarını da fabrikaya sokmayan ve bu da yetmezmiş gibi fabrikayı adeta açık cezaevine çeviren Philip Morris yetkilileri şimdi de adeta gemi azıya almış durumdalar. Sendikamız üyesi işçileri açlık ve işsizliğe mahkum etmeye çalıştıkları gibi, işten çıkarılan arkadaşlarımızın başka işyerlerinde çalışmalarının önüne geçmek amacıyla diğer fabrika sahipleri üzerinde baskı kurmaya çalışıyorlar. İki işçi arkadaşımızın iki gün çalıştıktan sonra Migros Depo’dan ne sebeple işten çıkarıldıklarını çok iyi biliyoruz. Philip Morris yetkilileri şunu çok açık bilmelidirler ki bu baskılara karşı yılmayacağız. Gıda-İş bu yapılanların hesabını hukuksal ve meşru mücadele hakkını kullanarak sormaktan asla geri durmayacak” dedi.
