17 Ekim 2022 14:02

CHP Milletvekili İlgezdi: AKP iktidarında en az 921 madenci hayatını kaybetti

SGK verilerine göre 2003-2021 yılları arasında kömür madenlerinde yaşanan iş kazaları yüzde 97 arttı. Bu yıllar arasında madenlerde 152 bin 698 iş kazası yaşandı, en az 921 işçi hayatını kaybetti.

Fotoğraf: Gözde Meydan/Evrensel

Paylaş

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, SGK istatistik yıllıklarının verilerine dayanan Maden Raporu’nu kamuoyu ile paylaştı. İlgezdi’nin yayınladığı rapora göre Türkiye’de AKP iktidarının 2003-2021 yılları arasında taş kömürü ve linyit madenlerinde çalışan toplam 152 bin 698 kişinin iş kazası geçirdiği kaydedildi. En az 921 kişinin ise hayatını kaybettiği belirtilen açıklamada, “AKP iktidarında, sermayenin kontrolüne terk edilen kömür madenlerinde yaşanan iş kazaları yüzde 97 arttı. Diğer madencilik faaliyetlerinde meydana gelen göçük ve kazalar ile yaşanan can kayıpları düşünüldüğünde tablo çok karanlık” denildi.

AKP iktidarında iş kazalarının, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘fıtrat’ iddiasının aksine göz göre geldiği belirtilen raporda 2003 yılında o zamanki adıyla SSK olan Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre 5 bin 647 kişi iş kazası geçirirken, 2021 yılında bu sayı 11 bin 104’e yükseldiği ifade edildi. Covid-19 kısıtlamalarına rağmen kömür madenlerinde meydan gelen iş kazalarının ise 2019-2021 yılları arasında yüzde 24 arttığı belirtilen raporda, “Önlem almayı bir yana bırakan kamu ve özel sektör firmaları iş kazalarına ve ölümlere davetiye çıkardı. Bartın faciasına kadar Pandemi sürecinde kömür madenlerinde 19 bin 564 kişi iş kazası geçirdi. 31 emekçi hayatını kaybetti” ifadeleri yer aldı.

"AKP CEZASIZLIK GARANTİSİ VERİYOR"

AKP’nin, yargıya müdahale ederek sorumluların düşük cezalarla kurtulmasına yardım ettiği belirtilen raporda şu ifadelere yer verildi: “Hatırlanacağı üzere Soma faciasının yargılama safhasında dosyaya bakan Yargıtay 12. Ceza Dairesine atanan bürokrasi kökenli 3 üyenin oylarıyla sanıkların olası kastla öldürme suçundan cezalandırılmalarına yönelik kararı bozmuştu. ’Olursa olsun’ yaklaşımıyla daha fazla kar için insan hayatını hiçe sayan patronlara, adeta ‘cezasızlık’ garantisiyle destek veren AKP iktidarı, ölümlerden sorumludur. Yıllardan beri özellikle kömür madenlerinin alarm verdiğini ve önlem alınmasını gerektiğini ifade eden meslek örgütlerinin sesini duymazdan gelen Erdoğan’ın şahsım hükümeti, gerçekleşeceği gün gibi ortada olan facialar karşısında meydana gelen sonucu göze almaktadır.”

GİRGİN: SAYIŞTAY’IN UYARILARI NEDEN DİKKATE ALINMADI?

CHP Muğla Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Süleyman Girgin, bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen ve mali düzenlemeler içeren torba teklif görüşmelerinde Amasra’da 41 maden işçisinin öldüğü iş cinayeti ile ilgili bir konuşma yaptı.

Maden Mühendisleri Odasının gaz izleme sistemi verilerine ulaşılamadığını, metan sensörünün kritik seviyede uyarı verip vermediği, verdiyse ne çeşit önlemler alındığı, uyarı vermediyse nedenlerinin incelenmesi gerektiğini belirttiğini vurgulayan Girgin, "TTK Amasra İşletmesi bir kamu işyeri. Ortada bir Sayıştay raporu var, uyarıda bulunuyor. Bu kadar derinlikte üretim yapıldığı zaman grizu başta olmak üzere bir dizi tehdidin olacağı, buna göre önlem alınması gerektiğini, hatta gerekirse orada üretim yapılmaması gerektiği konusunda uyarıyor. İşçi sayısının yetersiz olduğu konusunda uyarıyor. Kamuda yeterince işçi, teknik eleman alınmıyor, sırf rödovansa alan açmak için. Alınsa rödovansa da gerek kalmayacak. Daha sağlıklı ve güvenli işletme bütünlüğü içinde bir üretim olacak. TTK’de bu sorun var." dedi.

"HAVZA BÜTÜNLÜĞÜNÜN BOZULMASI VE RÖDOVANS SİSTEMİ FELAKETLERE YOL AÇIYOR"

Bütün kazaların kamu sahalarının özel işletmecilere rödovans yoluyla kiralanmasından kaynaklandığını belirten Girgin, "Büyük kazalar böyledir. Soma böyledir, Ermenek böyledir… TTK’da, TKİ’de sahalar bölünmüş durumda. Rödovans yoluyla özel sektöre veriliyor. Bütünlüklü bir İSİG ve üretim politikası oluşturulmasını engelliyor bu durum. Kaza olan yerde yok ama bu sahalarda rödovans var. Bunun yanı sıra yine Sayıştay’ın 2019 yılı TTK raporunda rödovans suretiyle taşkömürü üretim işletmeciliği yapılan faaliyet alanlarında kayıt dışı kaçak taşkömürü üretim faaliyetlerinin arttığı, rödovansçı firmaların kaçak ocaklarda üretilen kömürü satın aldıkları ve böylelikle kaçak ocakçıyı pazar bulabilen üretici konuma getirdiği belirtilmektedir. Kaçak ocaklarda meydana gelen kazalarda ise 133 işçinin öldüğü belirtilmektedir. Dileğimiz, kamusal, ulusal bir madencilik politikası oluşturulması, TTK’nın eksiklerinin gediklerinin, personel, teknik eleman, işçi olarak giderilmesidir." diye konuştu.

TTK’NİN İŞÇİ TEKNİK ELEMAN AÇIKLARI GİDERİLMELİDİR

Genel Maden İşçileri Sendikasının da Türkiye'nin her yıl 38 milyon ton taşkömürünü milyarlarca dolar ödeyerek dışarıdan ithal ettiğini, TTK’ye mekanize, yarı mekanize, esnek mekanize yatırımları yapıldığını, bu yatırımların sonuçlarının alınabilmesi ve kömür üretiminin artırılabilmesi için TTK’nin işçi açıklarının acilen giderilmesi gerektiğini belirttiğini vurgulan Girgin, alınması gerekn önlemleri şöyle sıraladı:

14 BİN İŞÇİ ÇALIŞMASI GEREKİRKEN 7 BİN 3 YÜZ İŞÇİ ÇALIŞIYOR

"TTK’de şu anda sendika yetkililerinden aldığım bilgiye göre 1200 yerüstü, 6100 yeraltı olmak üzere 7300 işçi çalışıyor. Sayıştay 2019 raporunda TTK kurumunun İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesine yaptırdığı norm kadro projesine göre 12 bin yeraltı, 2 bin yerüstü olmak üzere 14 bin işçinin çalıştırılması gerekiyor. Ama kuruma 2009-2019 yılları arasında yine Sayıştay tespitine göre hiç işçi alınmamış. 2019 yılında 1500 pano ayak işçisi alınmış ve bu işçiler peyderpey göreve başlamış. Fakat bu arada 2016-2019 yılları arasında emeklilik hakkı elde eden 2613 işçi ağır iş şartlarından dolayı kurumdan ayrılmış.Dolayısıyla işçi ihtiyacı acilen giderilmelidir.

Madencilik barındırdığı tehlikeler nedeniyle bilgi, deneyim, uzmanlık ve sürekli denetim gerektiren en tehlikeli iş koludur. İncelemeler sonucunda, maden kazalarının; teknik, sosyal, ekonomik, eğitim, planlama ve denetim sorunları gibi pek çok nedeni olduğu görülmeli ve gerekli tedbirler alınmalıdır.

"TTK VE TKİ GÜÇLENDİRİLMELİDİR"

Yeraltı kömür madenciliği bir kültürdür. Bu kültür geliştirilerek yaşatılmalıdır. Bunun için TTK ve TKİ gibi kamu kuruluşlarımız üretim yaparken aynı zamanda iş güvenliği ve mesleki eğitim anlamında okul görevi görüyorlar. Bu nedenle güçlendirilmeleri için gerekli çalışmalar zaman geçirmeden yapılmalıdır.

Diğer yandan, Maden mevzuatı; odağında insan ve doğa olan çağdaş bir yapıya kavuşturulmalı ve bunun için ulusal madencilik politikaları oluşturulmalıdır.

10 Haziran 2003 tarihi ile 13 Mayıs 2014 tarihi arasında kömür ve linyit madenlerinin yer altı işlerinde meydana gelen iş kazası sonucunda ölen sigortalının eş ve çocuklarından birisi, eşi ve çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişinin kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilebilmelerine imkân sağlandı. Ancak istihdam hakkına tarih sınırlaması getirilmesinden dolayı maden şehitleri kırgın. Yasa 2003-2014 yıllarını kapsıyor. 2003 yılı öncesinde de, 2014 sonrasında da çok büyük maden faciaları yaşadık.

Burada gerçekten mağdur olan aileler var. Bu ailelerin çoğu, babalarını facialarda kaybettiler. Bunların çoğu babasını hiç tanımadılar. Bunlar da yararlanmalıydı. Bu mağduriyet süre sınırlandırması olmayacak şekilde giderilmelidir." (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

İzmir Dayanışma Akademisi yeni döneme derslerine başladı

SONRAKİ HABER

Dünya Gıda Günü: 3 Adana nüfusu kadar insan açlık sınırının altında

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa