24 Ocak 2013 14:52
Pınar Çetinkaya

Kılık kıyafet serbestliği adı altında muhafazakârlığı ön plana çıkaran sınırlamalarla birlikte özgürlüğün geri planda bırakıldığı dile getiriliyor. Bizler de sorunun asıl muhatabı liseli gençlere bu uygulamayla ilgili görüşlerini sorduk.

BASKI VE STRES GETİRİYOR

Yunus Emre Anadolu Lisesi öğrencisi Yunus Alpergün, serbest kıyafet gibi olumlu yönde sayılabilecek bir düzenlemenin iktidarın bugüne kadar uyguladığı baskılara bir yenisini eklemesinden başka bir şey olmadığını söyledi. Alpergün, “Özgürlük veriliyormuş gibi görünüyor ama baskı ve stresten başka bir getirisi olmadığını uygulamaya girdiği günden beri görüyoruz” dedi.

Yunus Emre Anadolu Lisesi öğrencisi Efecan Kocabıyık ise serbest kıyafet uygulamasının insanlar arasındaki sosyal farkı ortaya çıkaracağı ve bu uygulamayla birlikte okullardaki düzenin ve öğretmenlere karşı saygının azalacağını düşüncesinde. Serbest kıyafet uygulamasının sadece bir adım olacağını düşündüğünü ifade eden Kocabıyık, “Bu kıyafetlerin gün geçtikçe abartılacağına yani cemaatin devreye gireceğine inanıyorum” dedi.

Başka bir Yunus Emre Anadolu Lisesi öğrencisi Bahadır Doğan da uygulamanın yanlış ve amacına uygun olmadığını dile getirerek, uygulamayla beraber liselerde bir tabakalaşmanın başladığının altını çizdi. Okul kıyafetlerinin öğrencilerin kimliği olduğunu belirten Doğan, ekonomik durumu yetersiz olan öğrenciler açısından sıkıntı yaratacağını söyledi.

TEK SORUN BU OLSAYDI

Hatice Güzelcan Anadolu Lisesi Öğrencisi Didem Üşümez’de bu uygulamadan hiçbir arkadaşının memnun olmadığını aktararak, yeni uygulamayla beraber okulların güvenliğinin zorlaştığını ifade etti. Uygulamanın ekonomik boyutuna da değinen Üşümez, “Maalesef birçok genç için, insanları giyimiyle yargılayıp hor görmek gayet normal bir şey. 17 yaşına gelmiş lise öğrencileri olmamıza rağmen benim çevremde bile buna benzer insanlar var. Böyle bir ortamda durumu çok da iyi olmayan bir öğrencinin nasıl sağlıklı öğrenim görmesini bekleyebilirsiniz? Eğitim sistemimizde tek sorun kılık kıyafet olsaydı keşke, düzeltilmesi gereken bir tek bu kalsaydı” dedi.


CİNSİYETÇİ YÖNÜ VAR

Alişan Doğan
( Yunus Emre Anadolu Lisesi):

Görüldüğü üzere birçok kişi bu durumdan pek de memnun değil. Üstelik işin bir de cinsiyetçi bir boyutu var. “Vücut hatlarını belli eden kıyafet giymek yasaktır” diye bir madde var. Böyle bir maddenin de yönetmelikte olması tamamen çağdışıdır. Bu uygulamayı Hükümet, bizleri kendi istediği gibi, “Dindar ve Kindar” nesil olarak yetiştirme çabasının bir basamağı olarak kullanıyor. Liseli gençlik olarak buna kesinlikle izin vermeyerek “Tinerci” gençlik kategorisinde yer almak istiyoruz!

AYLIK GELİRİNE DENK

Birsen Poyraz
(Yunus Emre Anadolu Lisesi):

“Bugün ne giysem” gibi tatlı bir telaştı benim için. Mükemmel bir yenilik, özgürlük belki de. İstediğimi giyebilecektim artık o lise formasını giymek zorunda değildim, kıyafet serbestti. Ama herkesin aynı şartlarda, aynı ekonomik yaşantıya sahip olmadığını düşündüm. Ben “bugün ne giysem” diye düşünürken toplumun daha yoksul kesimlerindeki akranlarım ne yapacaktı? Bu yenilik sınıf ayrımını da beraberinde getirmez miydi? Bazılarının marka diye aldıkları kıyafetlerin ücreti bazılarımızın aylık geliri değil miydi? Şimdi siz söyleyin adalet bunun neresinde? (İzmir/EVRENSEL)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İktidarın mengenesi öfkeyi durduramıyor

İktidarın mengenesi öfkeyi durduramıyor

Antep’te polis, mahkeme kararını tanımadı, ekmek mücadelesi veren işçilere müdahale etti. İşçi, siyasetçi, öğrenci, muhalif belediye, basın… Herkes mengenede! Cezaevinde olanların sayısı cezaevi kapasitesini 90 bin aştı. Buna rağmen hükümet daha çok insanı daha uzun süre cezaevinde tutacak yargı paketi hazırladı. Yine de tepki cezalandırılarak durdurulamıyor!

90 bin fazla: 301 bin 397 kapasiteli cezaevinde 392 bin 456 kişi kalıyor.

32 adet: 11 cezaevi yapımı sürüyor, 21 yeni cezaevi projesi hazır.

Yüzde 700: 2002’de 49 bin 512 olan mahpus sayısı yüzde 700 arttı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et