18 Ekim 2022 04:50

Sayıştay aynı uyarıları Kozlu, Armutçuk, Karadon, Üzülmez için de yapmış

TTK Amasra Müessesine ilişkin 2019’da rapor hazırlayarak uyarılarda bulunan Sayıştay; aynı risklerin Kozlu, Karadon, Armutçuk ve Üzülmez Müesseselerinde de olduğuna olduğuna dikkat çekmiş.

Fotoğraf: Eren Ergine/Evrensel

Paylaş

Fırat TURGUT
İstanbul

Bartın’ın Amasra ilçesinde, 14 Ekim’de Türkiye Taşkömürü Kurumuna (TTK) bağlı maden ocağında meydana gelen, 41 işçinin hayatını kaybettiği patlama sonrası Sayıştayın 2019’da yaptığı denetimden sonra hazırladığı rapor tekrar gündeme geldi. TTK’nin Amasra Müessesine ilişkin işçi sayısının azlığına ve grizu patlamasına ilişkin uyarılarda bulunarak önlemlerin alınması gerektiğini ifade eden Sayıştay, TTK’ye bağlı aynı tarihli Kozlu, Armutçuk, Karadon ve 2017 tarihli Üzülmez Müesseseleri için de benzer uyarılar yapmış: İşçi sayıları yetersiz. Kozlu’da göçük ve yangın tehlikesi var. Armutçuk’ta kesitler dar, taban kabarıyor, havalandırma yetersiz. Karadon’da barutçuluk, tamir tarama ve bakım, mekanizasyon, elektrik elektronik, sondaj gibi işçiliklerde deneyimsiz, kalifiye olmayan işçiler çalıştırılıyor. Üzülmez’de tamir ve bakım onarım çalışmaları yapılamıyor.

KOZLU: GÖÇÜK VE YANGIN TEHLİKESİ

Zonguldak’ta bulunan Kozlu Müessesesinde yeterli sayıda işçi tertip edilmediği için ayaklarda 1 günde yapılabilecek üretimin 2.6 günde yapıldığına dikkat çeken Sayıştay, ayak arınının tümünün bir üretim vardiyasında kazılmamasının göçük olasılığını artırdığına ve ocak yangınları gibi sonuçlarının olabileceğine vurgu yapıyor.

Müessesenin 2019 yılı haziran-aralık ayları arasında 1500 pano ayak üretim işçisi alımı yaptığını hatırlatan Sayıştay, “2019 yıl sonu itibarıyla müessesede kaydı açık toplam 1714 işçinin 1544’ü yer altında çalışmakta. Üretime doğrudan katkısı bulunan pano ayak işçi sayısının yüzde 743 işçi olduğu, aylık ortalama 240’ının geçici sanat değişikliği ile hazırlık, nakliyat, barutçuluk, elektro mekanik gibi işçi açığı bulunan üretime yardımcı sanatlarda çalıştırıldıkları, 2019 yılında müessesede 88 yer altı, 14 yer üstü olmak üzere toplam 102 işçinin emekli olduğu görülmüştür... Üretime yardımcı sanatlardaki belirgin işçi açığının giderilebilmesi için bu sanatlara aylık geçici sanat değişikliği yapılmak zorunda kalınan sayıda nitelikli işçi temin edilmesinin gerekli olduğu görülmektedir” diyor.

İŞÇİ SAYISINDA KRİTİK DÜŞÜŞ

Müessesede 2019 yılında ortalama 98 metre uzunluğunda hazırlanmış bir ayakta 1 have (1.20 metre) ilerlemenin (kömür kazısı) 1 günde yapılabilecekken yaklaşık 2.6 günde tamamlandığını vurgulayan Sayıştay şu uyarıyı yapıyor: “Ayak arınının tümünün bir üretim vardiyasında kazılamaması; ayak içindeki tavan basınçlarının kazılamayan bölümler üzerine yoğunlaşmasına, ayak arkasının düzgün bir hat halinde kırılamamasına ve tavan tahkimatına gelen yük dengesinin bozulmasına, tahkimat problemleri ile uzun süre bekleyen tahkimatta deformasyonlara, arın akmasına, göçük olasılığının artmasına, göçükler nedeniyle can kayıplarına, ayak arkasında ve arında kızışma (oksidasyon), ocak  yangınları gibi yer altı kömür madenciliğinde arzulanmayan durumlara neden olmakta ve iş sağlığı ve iş güvenliğini olumsuz yönde etkileyebilmektedir.”

Sayıştay Kozlu’daki tespitlerine ilişkin ise şu önerileri yapıyor: “Kritik sayılara düşen, işlerin sürekliliği ve devamlılığını etkileyerek iş güvenliğini tehdit edecek boyutlara gelen, üretimde ciddi anlamda aksamalara yol açan, kazı, hazırlık, elektromekanik vb. ana üretim ve üretime yardımcı işçi sayılarında yaşanan sıkıntıların giderilmesini teminen, kurumun norm kadro değerlendirme çalışmaları tamamlanıncaya kadar bu sanatlara belirlenecek optimum sayı ve nitelikte işçi temin edilmesi hususunda Genel Müdürlük nezdinde girişimde bulunulması önerilir.”

ARMUTÇUK: KESİT DARALMASI, TABAN KABARMASI, YETERSİZ HAVALANDIRMA

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde bulunan Armutçuk Müessesesinde kesit daralması, taban kabarması olduğu, yolların bozulduğu, ocak içi nakliyatın aksadığı, etkin bir havalandırmanın yapılamadığına dikkat çeken Sayıştay, bunların iş güvenliğini etkilediğini söylüyor.

Sayıştay Armutçuk Müessesinde 2019 yıl sonu itibarıyla 836 yer altı (321 kazı işçisi), 152 yer üstü işçisi olmak üzere toplam 988 kaydı açık işçisi bulunduğunu vurguluyor. Bu sayının ise norm kadroya göre yüzde 33 eksik olduğunu belirten Sayıştay, 2019 yılında kurum bazında işe alınan 1500 pano ayak üretim işçisinden 193’ünün Armutçuk Müessesesine verildiğini hatırlatıyor. Müessesede yıl içerisinde 193’ü yeni işçi, 6’sı diğer sebeplerle olmak üzere toplam 199 işçi girişi, 94’ü emeklilik, 15’i sair nedenlerle olmak üzere 109 işçinin çıkışının olduğuna dikkat çeken Sayıştay, burada da zorunluluk arz eden nakliyat, tarama söküm bakım, hazırlık, mekanizasyon, barutçu, elektrik elektronik gibi alanlarda üretim işçilerinin çalıştırıldığını belirtiyor.

İşçi sayısının yetersizliğinin bir yandan üretimde azalma meydana getirdiğini dile getiren Sayıştay şu ifadeleri kullanıyor: “Ayrıca günlük ayak çalışma boyu oranının yüzde 100 seviyesinin altında olması, diğer bir ifade ile ayak boyunca arında günde 1 have (1.20 metre) öteleme, ilerleme yapılamaması,  ayak içindeki tavan basınçlarının kazılamayan bölümler üzerinde yoğunlaşmasına, ayak arkasının düzgün bir hat halinde kırılamaması ve tavan tahkimatına gelen yük dengesinin bozulması gibi yer altı kömür madenciliğinde arzulanmayan durumlara neden olmakta, göçük, arın akması, arın kayması sonucu iş kazalarına, can kaybı ve yaralanmalara yol açabilmektedir.”

Müessesede 2018 yılında 91, 2019 yılında 126 işçinin yaralandığı toplam kaza sayısının yüzde 40’ının ayaklarda, taş-kömür (kavlak) düşmesi, akması, arın akması, arın kayması, tavan basması şeklinde meydana geldiğinin altını çizen Sayıştay, şu uyarıyı yapıyor: “Oksidasyon ve ocak yangınlarının önlenebilmesi için ayak çalışma boylarının tertip yapılabilecek, fiili çalışacak kazı işçi sayılarına göre planlanması, ayak çalışma boyu oranlarının artırılabilmesi için, bir takım kazı işçisine verilen iş miktarları da gözden geçirilerek yeterli sayı ve nitelikte kazı işçisi temini de dahil gerekli teknik ve idari tüm tedbirlerin alınması gerekmektedir. Müessesede üretim ve üretime yardımcı sanatlarda gözlenen belirgin nitelikli işçi açığı, kazı işçiliğinden giderilmeye çalışılmakla birlikte, pek çok galeride zamanında ve gereğince bakım onarım, tamir tarama yapılamadığı, kesit daralması, taban kabarması olduğu, yolların bozulduğu, ocak içi nakliyatın aksadığı, etkin bir havalandırmanın yapılamadığı, bütün bunların öncelikle iş güvenliği olmak üzere üretim ve iş gücü verimliliğini etkilediği görülmektedir.”

KARADON: KALİFİYE OLMAYAN İŞÇİLER ÇALIŞTIRILIYOR

Sayıştay Karadon Müessesesinde işçi sayısının yetersiz olması sebebiyle, bu durumun barutçu, tamir tarama ve bakım, mekanizasyon, elektrik elektronik, sondaj gibi işçiliklerde deneyimsiz, kalifiye olmayan işçi çalıştırılması anlamına geldiğini söylüyor.

2014 tarihli norm kadroya göre, 2019 yıl sonu itibarıyla Karadon Müessesinde 1794 olması gereken pano üretim işçi sayısının 1032’ye, 417 olması gereken hazırlık işçi sayısının 213’e, 714 olması gereken nakliyat işçi sayısının 455’e, 395 olması gereken tarama söküm ve bakım işçi sayısının 149’a, 212 olması gereken mekanizasyon işçi sayısının 85’e, 140 olması gereken elektrik-elektronik işçi sayısının 103’e düştüğünü belirten Sayıştay, bu durumun barutçu, tamir tarama ve bakım, mekanizasyon, elektrik elektronik, sondaj gibi işçiliklerde deneyimsiz, kalifiye olmayan işçi çalıştırılması anlamına geldiğini söylüyor. Sayıştay bu duruma göre yer altında kazı, hazırlık, elektromekanik, nakliyat gibi işlerde ihtiyaç duyulan işçinin temin edilememesi halinde üretimin olumsuz etkilenmesinin yanı sıra iş güvenliğine ilişkin olumsuz sonuçların da ortaya çıkabileceği uyarısında bulunuyor.

‘ARZULANMAYAN DURUMLARA NEDEN OLUR’

Yeterli işçi sayısı olmadığı için müessesede ortalama 125 metre uzunluğunda hazırlanmış bir ayakta 1 have (1.20 metre) ilerlemenin (kömür kazısı) 4 günde tamamlanabildiğini ifade eden Sayıştay, “Bu durum ayak içindeki tavan basınçlarının kazılamayan bölümler üzerine yoğunlaşmasına, ayak arkasının düzgün bir hat halinde kırılamamasına ve tavan tahkimatına gelen yük dengesinin bozulmasına, tahkimat problemleri ile uzun süre bekleyen tahkimatta deformasyonlara, ilave tahkimat yapma zorunda kalınmasına,  göçükler nedeniyle iş kazalarına, ayak arkasında ve arınlarda kızışma (oksidasyon), ocak yangınları gibi yer altı madenciliğinde arzulanmayan durumlara neden olduğu, iş sağlığı ve iş güvenliğini etkilediği bilinen bir gerçektir” diyor.

ÜZÜLMEZ: TAMİR VE BAKIM ONARIM ÇALIŞMALARI YAPILAMIYOR

Sayıştayın 2017’de yaptığı denetimden sonra hazırladığı raporda “Kesit daralması, taban kabarması, drenaj kanallarının tıkanması, su birikintileri gibi nedenlerle karşılaşılan sorunlar karşısında işçi yetersizliğinden dolayı zamanında tamir tarama ve bakım onarım çalışmalarının yapılamadığı, bu durumun iş güvenliğini etkilediği, kaza olasılıklarını arttırdığı” belirtiliyor.

2017 yılında müessesenin dengelenmiş üretim derinliğinin önceki yıla göre 10 metre artarak -226 metre olduğunu belirten Sayıştay, “Yapılan hazırlıkların tamamlanmasıyla bu derinlik daha da artacaktır. Bu derinleşme, ani gaz degajı gibi ciddi kaza risklerinin artması ile kaza olasılıklarına karşı geçmişten daha sıkı kontrol, denetim, izleme ve eğitim gerekliliğini de beraberinde getirmektedir. İlgili mevzuat hükümlerinin yanı sıra ‘Kurum Degaj Yönergesi’ hükümlerinin titizlikle uygulanması gerekmektedir” diyor.

Çalışılan bütün ayaklarda mekanize olunamaması, damar yapısı, karşılaşılan arıza ve faylar ile iş güvenliğine ilişkin tedbirlerin tam anlamıyla alınamaması nedeniyle, müessesede kaza sayısı ve sıklığının emsallerine göre çok yüksek olduğunu vurgulayan Sayıştay, “Özellikle ayak tahkimatı ve domuzdamları olmak üzere teknik denetimlerin artırılarak kazaların önlenmesine yönelik her türlü tedbirin alınmasına ağırlık verilmesi, standartlara uygun kişisel koruyucuların temini, kullandırılması, işçilerin iş güvenliğine ilişkin eğitimlerine devam edilmesi, tamir tarama ve bakım onarım işlerine gereken önemin verilmesi, gaz birikme ihtimali olan yerlerde elektrikle çalışan ekipmanlar yerine basınçlı havalı ekipmanlar kullanılması, damar gaz içeriklerinin tespiti ve ocakların derinleşmesi ile artan degaj olasılığına karşı alınacak önlemler konusuna titizlikle önem verilmesi gerekmektedir” uyarısını yapıyor.

‘KAZA OLASILIĞININ ARTTIĞI GÖRÜLMÜŞTÜR’

Müessesede 2017 yılı sonu itibarıyla toplam işçi sayısının bir önceki yıla göre (1436) yüzde 6 oranında azalarak 1346’ya düştüğünü hatırlatan Sayıştay, bunun işçi sayısının iş güvenliği açısından sorun yaratabilecek şekilde kritik seviyede olduğuna dikkat çekiyor.

Öte yandan ocak içi yol kenarlarında gelişigüzel atılmış maden direği, demirbağ, makine teçhizat parçaları, her türlü atık ve hurda gibi malzemelerin bulunduğunu belirten Sayıştay, “Bunların yaya ulaşımını ve nakliyat sistemini etkilediği, ocak içi yolların kesit daralması, taban kabarması, drenaj kanallarının tıkanması, su birikintileri gibi  nedenlerle yer yer bozulduğu, buralarda işçi  yetersizliğinden dolayı zamanında tamir, tarama ve bakım onarım çalışmalarının yapılamadığı, bu  durumun iş güvenliğini etkilediği, kaza olasılıklarının arttığı görülmüştür” diyor.

'BU RAPORLAR TTK’NIN BİTİRİLDİĞİNİ ORTAYA KOYUYOR’


Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Başkanı Çağlar Öztürk, Sayıştay’ın mali, idari ve ve teknik açıdan denetimler yaptığını belirterek, “Dolayısıyla bu alandaki mühendislerin tespitleri yer alıyor ve Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) tavsiye niteliğinde bulgular, görüşler bildiriliyor. Sayıştay -300 kota inildiğinde oluşacak metan gazı risklerine dikakt çekmiş. Bu konuda kurumun kendi yönergesine uyarak önlemler almasını istemiş. Ben kurumun yönergeye uyduğunu düşünüyorum ancak burada asıl sorun yıllardır kurumun içinin boşaltılmasından kaynaklanıyor” dedi.
Aynı raporlarda işçi, mühendis ve teknik eleman eksiklerine de dikkat çekildiğini belirten Öztürk, “Türk Taşkömürü Kurumu’nda personel sayısının nasıl 43 binden 6 bine düştüğünü, sorgulamak lazım. İktidar kendi yandaşlarını müdür yaptığı için atayacak işçisi, mühendisi yok. Tahkimatı, elektrik bakımını yapacak elemanları yok... Amasra’da TTK’ye ait sahada 16 milyon ton, Hattat’ın sahasında 600 milyon ton rezerv veriliyor. Bunların masaya yatırılması lazım. Aslında Sayıştay raporları TTK ve diğer kurumların nasıl bitirildiğini gösteriyor” dedi.
Facianın gerçekleştiği madende ateşlendirme ve havalandırma sistemleri incelenmesi gerektiğini belirten Öztürk, savcılığa sunulacak bilirkişi raporuyla detayların ortaya çıkacağını ifade etti. Öztürk,Soma Katliamında olduğu gibi sorumluluğun birkaç kişinin üstüne yıkılmaması için mücadele edeceklerini söyledi

ÖNCEKİ HABER

Aydın Valiliği, belediyeler dahil tüm kamu kuruluşlarına konuşma yasağı koydu

SONRAKİ HABER

İktidar için ölümler yine "kader" | Gündem Politika

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa