'Canımız bu kadar ucuz olmamalı’
Amasra’da 41 maden işçisinin hayatını kaybettiği faciayı konuştuğumuz, Ankara’da çeşitli iş kollarında çalışan işçiler, kendi işyerlerinde de defalarca ‘kaza’ ve iş cinayetleriyle karşılaştıklarını an
Fotoğraf: Ömer Ürer/AA
Özgür KAYA
Ankara
Amasra’da 41 maden işçisinin hayatını kaybettiği faciayı konuştuğumuz, Ankara’da çeşitli iş kollarında çalışan işçiler, kendi işyerlerinde de defalarca ‘kaza’ ve iş cinayetleriyle karşılaştıklarını anlattı. Gerekli denetimlerin birçok yerde yapılmadığını anlatan işçiler, “Canımız bu kadar ucuz olmamalı” dedi.
Uno’da çalışan bir işçi, “Yaşananlara çok üzüldük. Bizim fabrika gruplarımızda herkes bir şeyler yazdı. Maden, kömür dediğin şey sadece ısınmaya, sobada yakmaya benzemiyor. Şimdi içimizi yakıyor. O evlerin içine ateş düştü. Biz görüntüleri izleyemiyoruz bile. Yakınlarının maden ocağının önündeki yakarışlarını duymayı, çaresizliğini görmeyi yüreğimiz kaldırmıyor” dedi. İşçi, Uno’da da bu yıl bir işçinin çok ağır bir iş kazası geçirdiğini anlattı: “Bizim bir arkadaşımızın kafası, hamuru makinenin altından çekmeye çalışırken press makinesinin altında kaldı. Çocuk az daha canından oluyordu. Çocuğun da bir hatası var ama o esnada fazla mesaideydi. Dikkatini toplayamaması çok doğal. Aslında iş yetişsin diye telaşlıydı. Tabii biz sonrasında arkadaşımızın hep yanında olduk, maddi manevi hiç yalnız bırakmadık.”
‘BUNLAR KAZA DEĞİL’
TAV’da çalışan bir havalimanı işçisi de madendeki iş cinayetini görünce çok kötü olduklarını belirterek, “Bizim hayatımız çok ucuz gibi davranıyorlar. Maalesef o insanlar için şimdi hayat durdu” dedi. İş cinayetlerindeki ihmallere dikkat çeken işçi, “İş yetişsin yeter, başka bir şey onlar için önemli değil. Birine bir şey olmuş, birisi yaralanmış, bunların hiçbiri onlar için önemli değil. Mesela orada kaç tane işçi iş yetişsin diye mobbinge uğradı? Göz göre göre kaç tanesine yapamayacağı ya da yapmak zorunda olmadığı bir iş sırf yetişsin diye verildi? Sonra kaza diyorlar. Bunların hiçbiri kaza değil. Biz de yerden bitme ot parçası değiliz. Canımız bu kadar ucuz olmamalı” dedi.
‘İŞ YETİŞSİN DİYE KEMER TAKMIYORDUK’
Çubuk’ta yaşayan bir tekstil işçisi de “Genelde denetlemeler olmuyor. Olsa bile yeterli değil, önlem alınmıyor. Ben de bir iş kazası geçirdim, çatıda dış cephe kaplaması yaparken ayağım kaydı ve emniyet kemerim takılı olmadığı için düştüm, iki kolum da kırıldı. Hatalı görüldüm, kemer olmadığı için ama kemer olduğunda iş yavaş ilerliyor ve işi yetiştirmem gerekiyordu” dedi.
Çalıştığı başka bir inşaatta da bir arkadaşını iş cinayetinde kaybettiğini anlatan işçi şöyle dedi: “Mesaiye kalmıştık, tam mesai bitiminde elektrik direğinden düşerek hayatını kaybetti. Olay iş saatlerinde olmadı denildi ve iki gün inşaat durduruldu, olay öyle kapatıldı. 10 saat çalışmışsın, 2 saat mesaiye kalmışsın, o yorgunlukla başına her şey gelir... Kemerimi takmayınca hatalı oldum ama 5-10 dakika kaybetmemek önemli benim için, bir an önce işi yapmam lazım ki şantiye şefinden azar yemeyeyim.”