18 Ekim 2022 13:21

Pervin Buldan: AKP Genel Başkanı katliamı meşrulaştırma çabasında

Partisinin Meclis grup toplantısında konuşan Pervin Buldan, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Amasra maden katliamı için sarf ettiği "Kader planı" sözlerine tepki gösterdi.

Fotoğraf: TBMM

Paylaş

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu.

Bartın'ın Amasra ilçesinde bulunan TTK'ye ait maden ocağında yaşanan ve 41 madencinin canına mal olan katliama değinen Buldan, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın sarf ettiği "Kader planı" sözlerine tepki gösterdi.

"Bu kesinlikle bir kaza değil, göz göre göre gelen cinayettir" diyen Buldan, Soma’da sorumluların iktidar tarafından korunduğunu belirtip, "Hayatların yok olup gitme nedeni denetimsizlik, cezasızlık, kâr hırsıdır. AKP MHP iktidarının yönetim zihniyetinin bu ülkeyi nasıl işçi mezarlığına çevirdiğine tanığız. 1 yıl içinde 1359 işçi hayatını kaybetti. AKP Genel Başkanı 'Kader planı' diyerek katliamı meşrulaştırma çabasına giriyor" ifadelerini kullandı.

"YAZIKLAR OLSUN SİZE!"

Cezasızlık politikasının maden şirketlerini cesaretlendirdiğini söyleyen Buldan, "Sayıştay denetimlerinde tespit edilen risklerle ilgili olarak Türkiye Taş Kömürü İşletmesine uyarılarda bulunulmuş ama gereken yapılmadı. 'İşçinin canı azalabilir ama kâr azalmasın!' Bu iktidarın zihniyeti budur. AKP Genel Başkanı 'Hamdolsun 24 saat geçmeden 41 şehidimize ulaştık' dedi! Konuştukça batıyorlar! 41 can yaşamını yitirmiş, sizin hesabınız onlara ulaşım saati! Bari konuşmayın, susun, bu kadar canın yitirilmesine saygı duyun! Bir kez daha bu zihniyetlerinin ortaya çıkmasıyla birlikte, canlara, işçilere verilen kıymeti gözler önüne serdiler. Yazıklar olsun size!" dedi.

"ÜZERİNİN ÖRTÜLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ"

Amasra maden katliamıyla ilgili davanın takipçisi olacaklarını söyleyen Buldan, "Giden canlar bunların umurunda değil, onlar için önemli olan varsa yoksa iktidarlarının itibarıdır ve algı yönetimidir. İnsan yaşamını öncelikli görmeyen bu zihniyeti herkes iyi tanımalıdır. Asıl mücadele edilmesi gereken bu zihniyettir! Biz HDP olarak bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız ve kapatılmasına izin vermeyeceğiz. Yaşamını yitiren bir madencinin eşi, 'Bu bir cinayettir, üzerini örtmeyin' diye haykırdı, biz de söz veriyoruz; Amasra'yı unutmayacağız, unutturmayacağız, üzerinin örtülmesine izin vermeyeceğiz. İktidarın kurduğu sömürü karteline karşı emekçilerin yönettiği düzeni yaratmak zorundadayız" diye konuştu. 

Buldan'ın açıklamalarından öne çıkan diğer bölümler şöyle:

"YUTAN SARAY"

"Yaşadığımız yoksulluğun, ölümlerin, adaletsizliğin nedeni AKP-MHP iktidarının oluşturduğu büyük rant ve talan düzeni. Kirlilik artık halının altına sığmayacak boyutta. Sayıştay raporları çürümenin boyutlarını ortaya koyuyor. Bartın'da iş güvenliğine gelince kaynak yok, başka yere gelince çok! Merkez Bankası bürokratları için hukuka aykırı şekilde yapılan 45 milyon liralık özel sağlık sigortası için bolca para var, TMSF bürokratlarının 18 milyonluk sağlık giderine para var, işçinin can güvenliği için kaynak yok! Bartın ve diğer maden işletmelerinde can güvenliği için gerekli teçhizat yok, günlük mal ve hizmet giderine 5 milyon lira harcayan Saray için sınırsız bir kaynak var. Çürümenin hangi birini anlatalım? Yandaş enerji dağıtım şirketleri, AR-GE faaliyeti adı altında 117 milyonluk harcamasını usulsüz şekilde faturayı halka yansıttı. Yurttaşlarımız bu gerçeği iyi bilmek zorundalar. 2010 yılından beri orman sınırları dışına çıkarılan alan, toplam 6 milyon 194 bin hektardır. Yani, 2 büyük ölçekte şehir kadar orman arazisini rant düzenine kurban etmiş durumdalar. Boşuna 'yutan Saray' demiyoruz! Halkın geçim kaynaklarını yutan bir Saray'la karşı karşıyayız. Türkiye'nin en büyük işletmesi Saray ve AKP'dir. Türkiye'yi resmen işletiyorlar."

"İKTİDAR FAİZ LOBİSİNE DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA"

"Dün 2023 bütçe teklifini paylaştılar. Savunma adı altında savaş politikalarına ayrılan pay, 468,7 milyar TL. 2022 bütçesinin iki katı. Yine bütçede faiz giderlerine ayrılan kaynak 565,6 milyar lira. Faize karşı olduğunu söyleyen iktidar, faiz lobisine dönüşmüş durumda. Bütçede yoksullar, emekliler, işçiler, kadınlar, yoksullar yok. Bunun adı yokluk bütçesidir ama bir adı daha var: Yolcu Abbas'ın gidiş bütçesidir. Bu böyle sürmeyecek, gidecekler, göndereceğiz! Başka çaremiz ve alternatifimiz yok. Türkiye halkları kararını verdi, AKP - MHP iktidarını gönderecek." 

SANSÜR YASASI

"Asıl endişeye kapılan iktidar, kaybedeceklerini korkuyorlar, gerçekler gün yüzüne çıktıkça korkuyorlar. Seçimler öncesi iktidarlarının yolsuzluk ve rüşvet ifşaatları ortaya serilmesin diye kendilerince önlem alıyorlar. Kendi çöküşlerini durduramayacaklar, rüşvet ve yolsuzlukların ortaya çıkmasını engelleyemeyecek. Konuşan, itiraz eden, hesap sorun bir toplumu, demokratik siyaseti karşılarında görmeye devam edecekler."

DENİZ POYRAZ DAVASI 

"Geçen hafta Deniz Poyraz'ın duruşmasında yaşananlar, bu ülke gerçeğini ortaya koydu. İzmir'de adaletin giremediği duruşma salonuna biber gazı girdi. Kolluk güçleri katılımcılara, aileye gaz sıktı. Kardeşine şiddet uygulandı. Davayı Şakran'a taşıdılar. Şakran'da da insanların yüzüne, gözüne gaz sıkıldığına tanıklık ettik. Bütün bunları katilin ve arkasındakilerin güçlü olduğunu göstermek için yapıyorlar. Katil, ifadesinde 'kapatma iddianamesinde benim bu cinayeti neden işlediğim yazıyor' diyerek kimlerden güç aldığını itiraf etmiş durumda. Katil kesinlikle yalnız değil, arkasında Ankara vardır. Belli odaklar vardır. Onun Ankara'da sahipleri ve ortakları vardır. Bu elin bir parmağı İzmir'de Deniz'i katlederken ortaya çıktı, diğer parmağı ise kapatma davasını organize etti." 

LEYLA GÜVEN'E VERİLEN HAPİS CEZASI

"Leyla Güven'e 11 yıl 7 ay intikam cezası verdiler. Gerekçe, propaganda yapmak. Onun tek yaptığı barışı ve demokratik hakkını savunmaktır. Hukuğu çiğneyerek faşizm propagandası yapıyorlar. Bu ülkede barış ve özgürlük talepleri kelepçeliyse, Kürt sorununa çözüm arayışları tecrit altındaysa, cezaevleri işkencehaneye dönüştürülmüşse; savaş ve talan siyasetinin beslendiği yer bu zihniyettir. Bu ortaklığa karşı adalet ve hakikat mücadelesinde demokrasi, barış ve emek mücadelesinde birleşmemiz gerek. Ayrı ayrı değil, birlikte mücadele diyoruz. Bu birleşmeyi başardığımızda tüm rüzgar bizlerden, emekçilerimizden yana olacak. Adalet, barış ve emeğin hakkı bizim olacak, o günler yakındır. Mücadele ortaklığı bizim varlık gerekçemizdir. Bundan geri adım atmayacağız." (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

İktidarın övüncü, öğrencinin mecburiyeti KYK yurtları

SONRAKİ HABER

Çıplak aramaya direnen kadın tutukluya darp ve taciz iddiası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa