“Madenin olduğu bölgelere yanık merkezleri şart”
Maden ocaklarının yoğun olduğu Soma, Zonguldak, Karabük ve Bartın’da yanık merkezi olmadığını belirten uzmanlar, "Amasra’da işçiler 4 saatte İstanbul’a götürüldü. İlk saatler çok önemli" dedi.
Fotoğraf: DHA
Maden ocaklarının olduğu kentlerde yanık merkezlerinin olmaması işçilerin tedavi süreçlerini uzatıyor. Uzmanlar, “Amasra’da işçiler 4 saatte İstanbul’a götürüldü. İlk saatler çok önemli” dedi.Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de 20 kentte yanık ünitesi merkezi bulunuyor. Maden ocaklarının yoğun olduğu Soma, Zonguldak, Karabük ve Bartın’da kurulmayan yanık merkezleri, yanık sorunu yaşayan işçilerin başka illere gönderilerek tedavi altına alınmalarına neden oluyor.
Bartın Amasra’da Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğü’ne ait maden ocağında yaşanan patlama sonucu 41 maden işçisi hayatını kaybetti, 11 işçi yaralı olarak tedavi altına alındı. Madenden yaralı olarak çıkan 6 işçi helikopter ambulansla İstanbul’a götürüldü. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İstanbul’a nakledilen 5 maden işçisinin solunum cihazına bağlı olduğunu ve yanık oranlarının yüzde 65-85 arasında değiştiğini açıkladı.
Gazete Duvar’dan Nur Kaplan’a konuşan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmeti Kolu Yürütme Kurulu Üyesi Dr. Ercan Yavuz ve KESK’e bağlı Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) Zonguldak Şube Başkanı Vacit Esen, maden ocaklarının bulunduğu kentlerde yanık merkezlerinin olmasının önemini anlattı.
“GECİKMEK, HAYATİ TEHLİKEYİ ARTTIRIYOR”
Grizu patlaması yaşanan madende yanık sorununun kaçınılmaz olarak açığa çıktığını söyleyen doktor Ercan Yavuz’a göre maden ocaklarının bulunduğu bölgelerde yanık ünitelerinin veya merkezlerinin bulunması gerekli. Patlamalardan sonraki ilk saatlerde müdahalenin deneyimli sağlık çalışanlarıyla yapılmasının “elzem” olduğunu belirten Yavuz, şöyle devam etti: Bartın’daki hastanelerde yanık üniteleri yok. İlk saatte müdahale ve ekibin deneyimi çok önemli. Gecikmek, hayati tehlikeyi arttırıyor. Amasra’dan çıkan işçiler 4 saatte İstanbul’a götürüldü. Helikopterin gelmesi, onların ocaktan çıkarılması, nakledilmesi ve İstanbul’a ulaşmaları 4 saati buldu. 15 dakika mesafedeki hastaneye götürmekle saatler süren yolculukla götürmek ayrı işler. Bu gecikme işçilerin yanık kısmının enfekte olmasına neden olabilir.
“BÖLGEDE YANIK ÜNİTESİ HİÇBİR ZAMAN KURULMADI”
Amasra’da 41 işçinin hayatını kaybettiği maden ocağının 1968 yılında kurulduğunu ve kentteki tek maden ocağı olduğunu söyleyen Yavuz, eskiden 6 bine yakın maden işçisinin burada çalışmasına karşın yanık merkezinin hiçbir zaman kentte kurulmadığını söyledi. Patlamanın yaşandığı dönemde söz konusu madende 285 madencinin çalıştığını belirten Yavuz, “6 bin maden işçisinin çalıştığı bir kentte sağlık organizasyonu planlanırken eksiklikler yapıldı. Üstelik maden ocağı şehrin içinde. Bu kentlerdeki bir hastanenin bir bölümünde, hem halkın sağlık ihtiyacı için hem de maden ocağından doğru tahliye olanlar için sağlık üniteleri olması gerekir. Soma’daki, Karadeniz’deki maden ocaklarına yakın bir hastanenin bölümünde, kazalarda ortaya çıkacak tıbbi sorunları çözebilecek birimler olmalı. Sadece yanık üniteleri değil. Ocaklarda göçükler de yaşanıyor. Buna bağlı olarak bölgede diyaliz ve travmalara yönelik hekimler bulunmalı” dedi.
“YANIK, İLERİ DERECE YAŞAM TEHDİDİ DEMEK”
ESM Zonguldak Şube Başkanı Vacit Esen ise Zonguldak, Karabük ve Bartın illerinin özel ve kamuda çalışan maden işçilerinin yoğun olduğu kentler olduğunu söyledi. Madencilik sektörünün ağır riskler barındırdığına dikkat çekerek “münferit kazaların” bu bölgelerde her zaman yaşandığını ifade eden Esen, söyle devam etti: Yanık, ileri derece yaşam tehdidi demek. Dakikalar, saniyeler çok önemli. İstanbul’a götürdünüz tamam da, burada hep oluyor. Her zaman helikopteri nereden bulacaksınız? Geçen Ereğli’de, Çaycuma’da kaza oldu. Bartın Organize Sanayii Bölgesi. İşçilerin yoğun olduğu yerlerde yanık birimlerinin kurulması elzem. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)