19 Ekim 2022 12:51

Öğretmenler ayrımcı Öğretmenlik Meslek Kanunu'na karşı | "Öğretmenlik uzmanlık mesleğidir"

Yalnızca ezber yapılarak kazanılacak “uzman” ve “başöğretmen” unvanlarının sözü edildiği gibi eğitimin kalitesini yükseltmeye hiçbir katkısı olmayacaktır.

Fotoğraf: Damla Kırmızıtaş/Evrensel

Paylaş

Malatya’dan bir eğitim emekçisi

Öğretmenlik Meslek Kanunu geçtiğimiz dönem şubat ayında Türkiye Büyük Millet Meclisinde yasalaştı. Bu kanunla öğretmenlerin mesleki gelişimleriyle kariyer basamaklarında ilerlemeleri amaçlanıyor. 

Öğretmenlerin mesleki gelişimlerine hiçbir katkı sağlamayacak videoları izleyerek en iyi ezberi yapan öğretmeni uzman sayacaktır bu kanun. Bu şekilde ne eğitimin kalitesi artacak ne de öğretmenlerin mesleki gelişimi tamamlanacaktır. Ayrıca ÖBA’da izlenen videoların birçoğunun içeriği öğretmen olma şartlarından olan “pedagojik formasyon”  içeriğiyle aynıdır. KPSS’yle atanabilmek için bu konuları kelime kelime ezberleyen öğretmenlerden aynı şeyleri -gereksiz yere- bir daha ezber etmeleri istenmektedir. Yalnızca ezber yapılarak kazanılacak “uzman” ve “başöğretmen” unvanlarının sözü edildiği gibi eğitimin kalitesini yükseltmeye hiçbir katkısı olmayacaktır. Eğitimin kalitesini artırmak için en etkili anlayışlardan olan "yaparak yaşayarak öğrenme"yle de örtüşmeyen bir durumdur.

Öğretmenleri “öğretmen”, ”uzman”, ”başöğretmen” olarak üç kariyer basamağında ayıracak olan bu kanun; öğretmenler arasındaki “ücretli”, ”sözleşmeli”, ”kadrolu” gibi ayrıştırıcı kavramlara yenilerini ekleyerek yeni problemleri de beraberinde getirecektir. Öğretmenlerin bu tür ayrıştırıcı unvanlar kazanmalarının eğitim ortamlarında yaşadıkları problemlerin çözümüne yönelik bir katkısı olmayacaktır.

Sınava 600 binin üzerinde öğretmenin müracaat etmesini tek nedeni maaşlarında yapılacak iyileştirme vaadidir. Ayrıca bu kanunda sınava başvuru için meslekte 10 yılını doldurma şartı var. Maaşlarda yapılması planlanan iyileştirmeye sadece on yılını dolduranların değil mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin de ihtiyacı vardır. Bu yüzden öğretmen maaşlarında yapılması gereken iyileştirme çalışmaları için kesinlikle süre ve sınav şartı olmamalıdır. Öğretmenlerin yaşadıkları problemlere bütüncül yaklaşmayan bu kanun öğretmenlerin isteklerini yansıtmamaktadır.

Öğretmenleri “öğretmen”, ”uzman”, ”başöğretmen” olarak ayıran bu kanun en başta özel okullarda olmak üzere devlet okullarının bütün kademelerinde ayrıştırıcı yaklaşımı daha da körükleyecektir. Öğretmenlik mesleğiyle ilgili hiçbir bilgisi olmayan veliler arasında  “iyi öğretmen”, ”kötü öğretmen” gibi problemi doğuracaktır Hatta öğrenciler arasında bile söz konusu olacak tehlikeli bir üsluba yol açacaktır. Hiçbir öğretmenin öğrenci ve veli karşısında bu duruma düşmesi, onur kırıcı sözlerle bahsedilmesi kabul edilemez. Bu durum öğretmenlerin motivasyonunu da düşürecektir. Kanunu hazırlayanlar öğretmenlerin yaşayacağı psikolojik baskıları düşündüler mi acaba? Böyle bir ortamda çalışan öğretmenlerden başarı beklemek ne kadar gerçekçi...

Ülkemizdeki öğretmenlerin tamamı yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Birçoğu kirasını bile ödeyemez duruma geldi büyük şehirlerde. Ücretli, sözleşmeli gibi kavramlarla iş güvenceleri de net değil. Atamalarda mülakat yapılması en temelde, acilen  giderilmesi gereken konulardan. Öğretmenlik Meslek Kanunu bu bağlamda öğretmenlerin mevcut sorularına çözüm getirmediği için ya iptal edilmeli ya da yeniden düzenlenmelidir. 

Öğretmenler olarak öğrencilerimizin girecekleri sınavlara yarış atı gibi hazırlanmalarına karşı çıkarken bu kanun, öğretmenleri de aynı duruma düşürecektir. Öğretmenlerin ihtiyacı yarıştırılmak değildir. Liyakat esasına dayalı atamayla mesleki saygınlığına kavuşmak, mesleki gelişimlerini destekleyen ortam ve insanca yaşama hakkına kavuşmaktır ihtiyacımız olan. Öğretmenlerin mesleki gelişimi onlara verilecek eğitimlerin niteliğini artırarak sağlanabilir, ezber yaptırarak değil.

Öğretmenlerin insanca yaşam için talep ettikleri ücret artışı bir sınava bağlanmamalıdır. Bu durum öğretmenler arasında rekabete yol açarak dayanışma duygusunu da zedeleyecektir.

Öğretmenlik Meslek Kanunu ya iptal edilmeli ya da öğretmenlerin beklentilerine cevap verecek nitelikte, sendikaların da görüşü alınarak yeniden düzenlenmelidir. 

ÖNCEKİ HABER

Mehmet Ali Çelebi'ye AKP rozetini Erdoğan taktı, "Çocuk önemli, PKK'nın 5 tane 10 tane var" dedi

SONRAKİ HABER

Avrupa Komisyonu’nun 2022 Türkiye Raporu : Devlet eşitsizliği derinleştiriyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa