19 Ekim 2022 12:57

Avrupa Komisyonu’nun 2022 Türkiye Raporu : Devlet eşitsizliği derinleştiriyor

Avrupa Komisyonu'nun 2022 Türkiye Raporu'nda ifade ve örgütlenme özgürlüğündeki gerilemeye, kadınlara yönelik hak ihlallerine, demokrasi ve yargıdaki kötü işleyişe dikkat çekildi.

Fotoğraf: Meltem Akyol/Evrensel

Paylaş

Avrupa Komisyonu'nun 2022 Genişleme Paketi kapsamında yayımladığı 2022 Türkiye Raporu'nda ifade ve örgütlenme özgürlüğündeki gerilemeye, kadınlara yönelik hak ihlallerine, demokrasi ve yargıdaki kötü işleyişe dikkat çekildi. 140 sayfalık raporda toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın hakları, örgütlenme ve barışçıl gösteri hakkı, ifade özgürlüğüne ilişkin bulgular sıralandı.

“CEZASIZLIK SÜRÜYOR”

Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesinin ardından kadına yönelik şiddet ve toplumsal cinsiyet ayrımcılığının ciddi endişe konusu olmaya devam ettiği ifade edilen raporda “Toplumsal cinsiyet temelli şiddete yönelik verilen düşük cezalar toplumsal cinsiyet temelli şiddete karşı etkili bir caydırıcılık sağlamamakta, cezasızlık bir sorun olarak varlığını sürdürmektedir” ifadelerine yer verildi.

Devletin kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddet ile ilgili veri toplama yükümlülüğünü yerine getirmediğine dikkat çekilen raporda “Kadına yönelik şiddet faillerine yönelik adli ve idari bir caydırıcı politikanın olmaması endişe kaynağı olmaya devam etmektedir. Destek hizmetlerinin eksikliği, yargının kadına yönelik şiddet konusunda kararlı bir tutumunun olmaması ve yetkililerin olumsuz söylemleriyle bu durum daha da kötüleşmiştir” yorumu yapıldı.

Ev içi şiddetin etkin bir şekilde soruşturulmadığına da dikkat çekilen raporda İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmeye ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararına karşı açılan iptal davalarının Danıştay tarafından reddedildiğine değinildi.

“KADIN ÖRGÜTLERİNE KARŞI NEFRET SÖYLEMİ ARTIYOR”

Toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik artan muhafazakar yaklaşımların kadınların sosyo-ekonomik durumunu daha da kötüleştirdiği vurgulanan raporda ekonomik krizin de kadın işsizliği ve yoksulluğunu derinleştirdiğine dikkat çekildi. Raporda ayrıca bağımsız kadın örgütlerine yönelik nefret söylemlerinin arttığına, 8 Mart yürüyüşü dahil olmak üzere kadınların eylemlerinin polis şiddetiyle karşılaştığına, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmeyi protesto ederken kadınların gözaltına alındığına ve para cezasına çarptırıldıklarına da vurgu yapıldı.

Türkiye’de ayrımcılık karşıtı mevzuatın Avrupa standartlarını karşılamadığını hatırlatan raporda “Türkiye'de nefret söylemi ile mücadeleye yönelik bir mevzuat bulunmamakta ve nefret suçlarına yönelik düzenlemeler cinsel yönelim, etnisite, yaş ve cinsiyet kimliğini kapsamamaktadır. Bununla birlikte seçilmiş ve atanmış devlet görevlilerin LGBTIQ'lara lişkin nefret söylemi ve hedef göstermelerinin arttığı gözlemlenmiştir” ifadelerine yer verildi

İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARINA UZUN SÜRELİ KEYFİ GÖZALTI

Raporda insan hakları savunucularına dönük tutuma da dikkat çekildi. İnsan hakları savunucuları ve bağımsız sivil toplum örgütlerinin adli soruşturmalar, davalar, tehditler, uzun süreli keyfi gözaltılar ve kötü muamele yoluyla ağır baskılarla karşı karşıya olduğuna değinilen raporda, “Bu baskılar sivil toplum alanında örgütlenme ve ifade özgürlüğü üzerinde caydırıcı etkiye sahiptir” tespiti de paylaşıldı.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na ve Tarlabaşı Toplum Merkezi'ne açılan davalara, Roza Kadın Derneği yöneticilerinin gözaltına alınmasına ve LGBTIQ dernek ve hak savunucularını hedef alan karalama kampanyalarına dikkat çekilen raporda, insan hakları savunucularına yönelik yargısal ve idari baskılar da dahil olmak üzere sivil toplumun hedef gösterilmemesi ve faaliyetlerinin kısıtlanmaması tavsiyesine yer verildi. . (HABER MERKEZİ)

 

 

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Öğretmenler ayrımcı Öğretmenlik Meslek Kanunu'na karşı | "Öğretmenlik uzmanlık mesleğidir"

SONRAKİ HABER

Erdoğan, "kader" açıklamasını "Bu ülkenin yüzde 99'u Müslüman değil mi" diyerek savundu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa