Elazığ’da bir haftada üç kadın cinayeti | "Şiddet münferit değil, politik"
Elazığ'da bir hafta yaşanan üç kadın cinayetine tepki gösteren kurum temsilcileri "Kadına yönelik şiddet münferit değil politiktir" diyor.
Fotoğraf: MA
Özkan ZÜLFİKAR
Elazığ
Kadın cinayetleri artarak sürerken geçtiğimiz hafta da Elazığ’da üç kadın öldürüldü.
14 Ekim günü sevgilisi tarafından saatlerce işkence edilerek öldürülen Hüsniye Keskinbaş’ın cansız bedeni, gece saatlerinde Sarıçubuk çöp toplama alanında bulundu.
Yine 14 Ekim akşamında da. boşanma aşamasında olan ve ayrı yaşayan Yasemin U., Yaşar U. tarafından, evlenecek olan çocuğunun düğününde tabancayla başından vurularak öldürüldü. Yaşar U. düğünde bulunan kızını da bacağından vurarak yaraladı.
Bir diğer cinayet de Vahide Duran ile kardeşi M.K. arasında yaşanan tartışmada işlendi. M.K. ablasını bıçakla yaraladı. Hastaneye kaldırılan Vahide Duran yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN ÇIKANLAR SORUMLU"
Konuyla ilgili konuştuğumuz SES Elâzığ Şube Eş Başkanı Fulya Yeğin, “Ne yazık ki ülkemizde kadın cinayetleri her gün katlanarak artmakta ve durum toplumsal olarak da kanıksanmaktadır. İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede vazgeçilmesi, kadınların bu şiddet olaylarının öznesi haline gelmesindeki en önemli sebep olmuştur. Elâzığ gibi küçük bir şehirde bile bir gecede üç kadın katledilebiliyorsa bu, kadın haklarının yasalarla güvence altına alınmayışındandır. Türkiye İstanbul Sözleşmesi’nde yer alan ‘Kadınları her türlü şiddete karşı korumak, kadına karşı şiddeti, aile içi şiddeti önlemek ve ortadan kaldırmak’la yükümlüdür. Elâzığ’da ve dünyanın her yerinde öldürülen, şiddete uğrayan, taciz edilen, kadınlara yapılan her türlü şiddetin derin üzüntüsünü yaşamaktayız. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve öldürülen kız kardeşlerimizin haklarının aranması için mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
"ŞİDDET İKTİDAR POLİTİKASINDAN BESLENİYOR"
EMEP İl Başkanı Murat Zülfikar da “Kadınlar ‘ölmek istemiyorum’ dedikçe her geçen gün yeni bir kadın cinayeti haberi duyuyoruz. Kadına yönelik şiddetin münferit değil politik olduğunu söylüyoruz. Bu nedenle palyatif uygulamalar kadınların karşı karşıya kaldığı sorunlara kalıcı ve kökten çözüm getiremez. Şiddete karşı mücadelede sığınaklardan, başvuru merkezlerine kadar, yerel yönetimleri de kapsayan pek çok idari düzenleme şart. Yasaların doğru uygulanacağı bir yargı sistemi şart. Yasal boşlukların olduğu yerde de gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Nefret diline baktığımızda şiddetin ve nefretin bizzat iktidar gücünün başvurduğu politikaların söylemleriyle beslendiğini ve buradan cesaret aldığını görmekteyiz. Şiddeti, nefret suçlarını teşvik eden her eylem ve söylemin suç sayılacağı hukuk sisteminin oluşması gerekiyor” dedi.
"SÖZLEŞMEDEN VAZGEÇİLMESİNİ İSTEYENLER CİNAYETLERİN SUÇ ORTAĞI"
CHP Kadın Kolları başkanı Ayten Çekil konuya ilişkin şunları söyledi: “Her gün işkence edilen, dövülen, öldürülen, tecavüz edilen, intihara ve fuhuşa zorlanan, kaybedilen kadınların haberlerini alıyoruz. Ve yine her gün idari ve yargısal süreçlerde ayrımcılığın, adaletsizliğin ve yeni şiddet biçimlerinin tekrar tekrar ortaya çıktığını okuyor, tanık oluyoruz. Çıkarılan aflar, yapılan infaz yasası düzenlemeleriyle binlerce şiddet faili erkek serbest bırakılarak, kadına karşı şiddeti önleme konusunda göz boyamaya dönük yasal değişikliklerle toplum manipüle ediliyor. Katilleri tanıyoruz, Katiller aramızda! Şiddet failleri aramızda! Cezasızlık politikasıyla failliğe ortaklık eden bir devlet, bu şiddetin ve cinayetlerin suç ortağıdır. Çocuk istismarcılarına af isteyen, kadınları ve kız çocuklarını kendilerine tecavüz eden erkeklerle evlendirme niyetinde olanlarla, İstanbul Sözleşmesinden vazgeçilmesini isteyenler bu cinayetlerin suç ortağıdır.”
"GİYİM KUŞAMLA İLGİLİ POLEMİK SÜRERKEN KADINLAR KATLEDİLİYOR"
Elazığ HDP İl Başkanı Ali Yıldırım ise, “Son dönemlerde ilimizde ve ülkemizde yaşanan kadın ölümlerinin giderek tırmandığına şahit oluyoruz. Bunun özellikle Müslüman ülkelerde doruğa ulaştığını da gözlemliyoruz. Acaba inancınızın gereği bu da mı kader ve işin fıtratı oluyor. Son bir haftada ilimizde üç kadın katledildi. Bakıyoruz iktidar ve muhalif siyasetçiler kadının giyim kuşamıyla ilgili polemik yarışına girmiş. Bununla yeni bir anayasa güvencesi oluşturma ve suni gündemlerle yaklaşan seçimlerde oy devşirme peşindeler. Kadın özgür olmadıkça , kadın üretmedikçe, kadın yaşamda yönetmede eşit duruma getirilmedikçe bu ülkede siyasi, ekonomi ve sosyal, kültürel olarak istikrarı yakalama imkanı ortadan kalkacaktır. İlimizde olan kadın cinayetlerini kınıyorum” dedi. (Elazığ/EVRENSEL)