Ölmemek için örgütlü toplum
Amasra'da grizu patlaması sonucu 41 madencinin iş cinayetinde hayatını kaybetmesine ilişkin, başta Erdoğan olmak üzere ‘kader’ denilerek yapılan açıklamalar işçilerin öfkesini artırıyor.
Fotoğraf: DHA
Özçelik-İş üyesi bir metal işçisi
Kayseri
Bartın’ın Amasra ilçesinde grizu patlaması sonucu 41 madencinin iş cinayetinde hayatını kaybetmesine ilişkin, başta Erdoğan olmak üzere ‘kader’ denilerek yapılan açıklamalar işçilerin öfkesini artırıyor. Cumhurbaşkanı, bakanlar, Diyanet İşleri Başkanı bu gibi olaylarda benzeri açıklamalar yapıyor. ‘Kader’, ‘fıtrat’ diyerek sıyrılmayı mı hedefliyorlar?
Almanya’da son 30 yılda 3 tane maden işçisi ölümü varken, ülkemizde son 20 yılda 2 bin maden işçisi yaşamını kaybetmiş. “Kader” diyenler, Alman işçisini Allah koruyor da Türkiye’deki işçileri korumuyor mu? Kader, fıtrat sadece bize mi var?
Bilimsel açıklamalardan uzak, dini duyguları sömürerek yapılan açıklamalar, süreci takip eden insanları yaralamaktan başka bir şey değil. Soma, Ermenek’te yaşananlar yakın tarihimizde ders çıkarılması gereken süreçlerdir. Ama ders çıkarılmadığı için bu işçi katliamı gerçekleşmiştir.
Katliamın her boyutu araştırılacakmış. Soma’da kaç kişi, kaç yıl ceza almıştır? Deprem olur, sel olur, tren faciası olur, ‘kader’ derler. Ekonomide faiz için nas var derler. Ülkede bilimi kullanmak istemiyorlar. Her şey kader kısmetse sizin ne işiniz var o koltuklarda?
Tek adam rejimi ile yaratılan korku iklimine bir de sansür yasası eklendi. Bu tür işçi katliamları gizlensin diye mi çıktı? Demokratik, insanca yaşanacak bir ülke işçilerin hakkıdır. “Karanlığı kazıyoruz, güneşi görebilmek için” sözü aslında hepimiz içindir. Demokratik bir ülke için, ölmemek için, örgütlü olmak gerekir. Ne kader ne alın yazısı... Çare basit ve yalın: Örgütlü toplum.