İş cinayetlerinin yükü iş güvenliği mühendislerine
Türkiye’de meydana gelen iş kazalarında görüyoruz ki İşçi Sağlığı ve Güvenliği sadece işçilerin değil mühendislerin ve hekimlerin de sorunu. Her gün alınmayan önlemler, ihmaller ve taşeronlaşma yüzünden karşılaştığımız iş kazaları can kayıplarını da beraberinde getiriyor.İhmalsizliklerin üstü
İhmalsizliklerin üstü örtülmek, iş güvenliği ve sağlığı ile ilgili gerekli teknik ve eğitim amaçlı giderler patronlara ekstra bir maliyet olarak görülüp, iş kazaları ise bir rutin haline getirilmek isteniyor. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği kanunu ile iş yerlerine getirilen iş güvenliği uzmanı çalıştırma zorunluluğuyla göz boyamak isteniyor. Yasayla patronlara yeni yükümlülükler getirmek yerine işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin tüm sorumluluklarının kısıtlı imkanlar ve yetkilerle, iş güvencesiz ve yetkisiz çalışan iş güvenliği ve işçi sağlığı uzmanlarının (mehindis, hekim, tekniker) sırtına yıkılması isteniyor. Ayrıca iş güvenliği ile ilgi uygunsuzluklarda ödenecek cezanın çok düşük olması da dikkat çekiyor. Patronlara verilen cezalar caydırıcı olmadığı için iş kazalarını önlemek için para harcamak yerine ceza geldiğinde cezanın ödenmesi tercih ediliyor.
AKP Hükümeti döneminde yaşanan iş kazalarının ve can kayıplarının sayısı sürekli artmakta. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) nün ve İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre hazırlanan tabloda Türkiye iş kazalarında Avrupa’da 1. Dünya’da ise 3.sırada yer alıyor.
Türkiye’de her gün 172 iş kazası meydana geliyor. AKP iktidarı boyunca yaklaşık olarak 11500 kişi iş kazaları sonucu hayatını kaybetti. Son 4 yılda Türkiye genelinde iş kazaları nedeniyle ölüm sayısı %100 arttı. Bu ölümlerin 1573’ü 2012 yılında gerçekleşti. Ortalama olarak 2012 yılında günde 5 kişi hayatını kaybetti.
Madenlerde ihmaller, taşeronlaşma, özelleştirmeler nedeniyle yaşanan ölümlerle ilgili Başbakan Erdoğan ‘’kader’’ ve zamanın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ise ‘’güzel öldüler’’ gibi akıl ve vicdandan uzak söylemlerle değerlendirmişti.
AKP Hükümetinin tutumlarından görüyoruz ki işçi, mühendis, hekim ayırt etmeksizin sermayedarların ve patronların menfaatleri için herkesi ölüme gönderebiliyor veya tüm sorululuğu onların üstüne yıkabiliyor. Bunun için TMMOB ve TTB gibi meslek örgütlerinin fakültelerde öğrencileri bilgilendirmeleri, bu alana ilişkin mesleki eğitim çalışmaları başlatmalılar.
Öğrencilerin de şimdiden gelecekleri için iş kazalarına neden olan; iş güvenliği ve iş sağlığı ile ilgili sadece patronları koruyan yasalara karşı fakültelerde akademik tartışmalar yürütmeli ve sürece meslek odalarının gençlik komisyonları ve kolları üzerinden müdahil olmalıdır.