Sürgündeki İranlılardan dayanışma çağrısı

Ülkedeki baskı ortamı nedeniyle yurt dışına göçen İranlılar, İran’daki halk hareketiyle dayanışma çağrısı yaptılar. Açıklamada “Tüm dünyadaki aktivistleri ve siyasi örgütleri, başta siyasi tutukluların serbest bırakılması olmak üzere İran rejimi üzerindeki baskıyı arttırmak için ellerinden geleni yapmaya çağırıyoruz” denildi.

“Sürgündeki İranlı siyasiler ve eski siyasi mahkumlardan oluşan bir kolektif” imzasıyla yayımlanan açıklamada, “Bu özgürlük mücadelesi devrimci bir perspektif arayışında olsa da, protestocular ile on yıllardır petrol parasıyla baskı aygıtını sürekli genişleten acımasız bir diktatörlük arasında tamamen eşitsiz bir mücadeledir. Buna rağmen, protestocular yaygın baskı ve hayati tehlikeyle karşı karşıya kalarak sokaklara çıkmaya devam ediyor” vurgusu yapıldı. Açıklamada öne çıkan ifadeler şöyle:

REJİM HALKI SİNDİRMEYE ÇALIŞIYOR

“İslami rejim, daha önceki ayaklanmalarda olduğu gibi, yoğunlaştırılmış baskı yoluyla halkı sindirmeye ve terörize etmeye çalışıyor. Böylece protestonun bireysel maliyeti artıyor ve daha az sayıda insan mücadeleye devam edebiliyor ya da sokak protestolarına katılmaya istekli oluyor. Örneğin, sadece Zahedan kentinde bir saatten kısa bir süre içinde 90'dan fazla protestocu polis güçleri tarafından vurularak öldürüldü. Bağımsız insan hakları örgütleri şimdiye kadar 200’den fazla kişinin öldürüldüğünü ve binlerce kişinin gözaltına alındığını tahmin ediyor. İran’da internetin neredeyse tamamen kapatıldığı bir ortamda protestolar ve kanlı baskılar devam ediyor.”

ÖRGÜTLÜ GÜÇLERİ İZOLE ETME ÇABASI

“Aynı zamanda rejimin propaganda aygıtı ile yargı ve baskı organları başka bir alanda daha baskı ve terörize etme sürecini hızlandırıyor: Tutuklananları ulusal güvenliğe karşı olmakla suçluyor ve bu protestolara katılanların İran'ın yabancı düşmanlarının etkisi altında olduğunu iddia ediyorlar. Bu suçlamalar farklı hareketlerden aktivistlerin (işçiler, kadınlar, öğretmenler, öğrenciler, etnik, dini ve cinsel azınlıklar) yanı sıra çevre ve insan hakları aktivistlerine de yöneltilmektedir. Rejim, siyasi tutuklular üzerinde daha fazla baskı kurmak ve tutuklu aktivistler ile yabancı istihbarat servisleri arasında bağlantı olduğu iddiası gibi sahte suçlamalarla daha ağır cezalar vermek için mevcut çalkantılı durumdan faydalanıyor. Bu tutuklama ve suçlamaların amacı, özellikle hükümetin zayıf noktası sokak protestoları ve yaygın grevlerin (genel greve kadar) bir kombinasyonu olacağından, yaklaşmakta olan ayaklanmaları örgütlü güçlerin deneyimlerinden izole etmektir.”

GERÇEK DAYANIŞMA İHTİYACI

“Ezilenlerin mücadeleleriyle gerçek dayanışmanın, bu mücadeleler nedeniyle cezaevlerinde işkence ve eziyet altında bulunanların yaşamlarının ve özgürlüklerinin korunmasını da içermesi gerektiğini düşünüyoruz. Tüm dünyadaki aktivistleri ve siyasi örgütleri, başta siyasi tutukluların serbest bırakılması olmak üzere İran rejimi üzerindeki baskıyı arttırmak için ellerinden geleni yapmaya çağırıyoruz. Bu, sadece bu çağrının yayılmasını değil, aynı zamanda sürekli halkla ilişkiler çalışmalarının yanı sıra İran konsoloslukları ve büyükelçilikleri önünde mahkumların durumuna atıfta bulunan mitingler gibi eylemleri de içermektedir. Ayrıca tüm siyasi örgütler ve aktivistler ile insan hakları örgütlerini, İran rejiminin siyasi tutuklulara yönelik acımasız baskı, hapis, işkence ve idamlarına tepki göstermeleri için yerel ve ulusal siyaset üzerinde baskı kurmaya çağırıyoruz.

Bireysel ve kolektif eylemlerimizle ‘Kadın, Yaşam, Özgürlük’ sloganını canlı tutalım ve yaygınlaştıralım. Çünkü bu mücadele ve slogan, özgür ve eşit bir dünya isteyen herkese aittir. Enternasyonal Dayanışmaya Selam Olsun!” (DIŞ HABERLER)