21 Ekim 2022 12:15

20 yılda en az 11 grizu patlamasında 471 madenci hayatını kaybetti | Grizu nedir, patlamalar nasıl önlenir?

Grizu nedir, patlamalar hangi ortamda olur, önlenebilir mi? Türkiye'de 1983 Armutçuk'tan bu yana 20 patlama meydana geldi, bunların 11'i AKP iktidarında yaşandı, toplamda 982 madenci yaşamını yitirdi.

Fotoğraf: Ömer Ürer/AA

Paylaş

Metin TAŞKIRAN

Bartın'ın Amasra ilçesinde 41 maden işçisinin yaşamını yitirdiği patlamanın ardından "grizu patlaması" tekrar gündeme geldi. Amasra'daki patlamaya ilişkin henüz resmi bir açıklama gelmiş olmasa da grizu kaynaklı olduğu tahmin ediliyor. Peki grizu patlaması nedir, neden olur, önlenebilir mi?

Bartın'ın Amasra ilçesinde, Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğü’ne bağlı maden ocağında 14 Ekim günü akşam saatlerinde grizu patlaması meydana geldi. Bartın Valiliğinin açıklamasına göre patlama saat 18.15 sıralarında -300 kotunda meydana geldi.

Patlamanın ardından AFAD 'trafo patlaması' diye duyursa da uzmanların açıklamalarının ardından paylaşımını kısa sürede kaldırdı.

Enerji Bakanı Fatih Dönmez ise akşam saatlerinde maden ocağı önünde yaptığı ilk açıklamada “Arkadaşlarımızın verdiği bilgiye göre grizu patlaması olduğu şeklinde" ifadelerini kullandı.

Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı, iş cinayeti ile ilgili soruşturma başlattı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, patlamayla ilgili 4 iş müfettişi görevlendirdi. 41 işçinin yaşamını yitirdiği patlamaya ilişkin henüz resmi bir rapor yayımlanmadı.

GRİZU PATLAMASI NEDEN OLUR?

Madenlerdeki en tehlikeli durumların başında patlamalar geliyor.

Metan, etan, propan, bütan ile hidrojen, karbonmonoksit gibi bütün yanıcı gazları bünyesinde bulunduran hava, patlayıcı özellik gösterir. Bunların en önemlisi hidrokarbonlar ve özellikle metan olup, metan ile havanın karışımı madencilikte “grizu” olarak isimlendiriliyor.

Grizu patlaması, belli oranlardaki metan gazıyla havanın karışarak oluşturduğu patlamalar için kullanılan bir ifade. Patlamanın gerçekleşebilmesi için asgari %12 oranında oksijen gerekiyor. Havada %5-6 oranında bulunan metan gazı ancak bir sıcaklık etkisiyle yanarken, metan oranının %5-16 olması durumunda patlayıcı özellik kazanıyor. En kolay patlama metan oranının %8, en şiddetli patlama ise %9,5 olduğu durumda gerçekleştiği ifade ediliyor.

1983'TEN BU YANA YAŞANAN GRİZU PATLAMALARININ HARİTASI

20 YILDA EN AZ 11 GRİZU PATLAMASI

Madenlerde en çok görülen kaza sebepleri grizu patlaması, göçük ve yangınlar oluyor. 1983 yılı Armutçuk’ta 103 maden işçisinin yaşamını yitirdiği grizu patlamasından bu yana Türkiye'de en az 20 patlama daha meydana geldi.  AKP iktidarında ise 2003 yılından günümüze kadar 11 grizu patlaması yaşandı, bu patlamalarda Bartın ile birlikte 471 madenci yaşamını yitirdi.

Ayrıca 1983 yılından 2003’e kadar olan dönemde de meydana gelen en az 9 ayrı grizu patlaması nda 511 maden işçisi yaşamını yitirmişti.

Katliamlar kamuoyunda geniş yer bulsa da maden ocaklarındaki iş cinayetlerinde yaşamını yitiren madenci sayısı çok daha yüksek. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre son 20 yılda sadece maden işkolunda 1989 işçi yaşamını yitirdi.

Bir karşılaştırma yapabilmek için ABD Çalışma Bakanlığı verilerine göz attığımızda ise Amerika’da 2002-2021 yılları arasında kömür madenciliğinde yaşamını yitiren işçi sayısının 436 olduğunu görüyoruz.

Grizu, metanla havanın karışımını ifade ediyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürlüğü’nün hazırladığı broşürde yer alan bilgilere göre “metan” yeraltı maden işletmelerinde üç şekilde maden havasına karışabilir:

  • Kazı sırasında ortama metan yayılması,
  • Metan boşalması (arından ortama metan yayılımı),
  • Ani metan çıkışı (degaj).

Ayrıca kömür aynasından, makine tarafından kazılan kömürden ve konveyörde taşınan kömürden de metan çıkışının gözlemlendiği belirtiliyor.

NASIL ÖNLENEBİLİR?

Peki grizu patlaması önlenebilir mi, bunun için hangi önlemleri almak gerekiyor? Bu soruyu bir dönem TMMOB yönetim kurulu üyeliği de yapmış olan Maden Mühendisi Necmi Ergin’e sorduk.

Her şeyden önce madendeki grizunun tespit edilmesi gerektiğini söyleyen Ergin, Zonguldak’taki kömür havzasının hemen hemen tamamının grizulu olduğunu ifade etti. Ergin konuşmasına,  “En grizusuz ocak olarak Amasra ifade ediliyordu geçmişte fakat burada da böyle bir iş cinayetiyle karşı karşıya geldi”sözlerini de ekledi.

Madenlerde iş sağlığı ve iş güvenliği yönetmeliğine göre, grizulu ocaklarda 25 metrede bir açılı sondajlar yapılarak metan gazının tespit edilmeye çalışıldığını, gazın tespit edildiği durumlarda da kontrollü olarak sondaj deliklerinden havalandırmayla birlikte gazın dışarı çıkartıldığını anlatan Ergin, “Eğer ciddi bir gaz basıncı varsa çalışma ortamındakileri de çıkarıyorsunuz.  Maden işletmelerinde İş sağlığı güvenliği yönetmeliğinde grizulu ocaklarda alınacak emniyet tedbirleri var. Eğer bu ocaklarda ateşleyici, kömürü gevşetmek için patlatma gibi bir işlem yapıyorsanız o noktada yüzde 1’in altında olması gerekiyor ocaktaki metanın. Yüzde 1,5 oranını geçen yerlerde elektrikli aygıtlar kapatılır, havasında yüzde 2’den çok metan tespit edilen ocaklarda veya ocak kısımlarında grizunun temizlenmesi dışında çalışma yapılmaz. Ocakta yüzde 2 oranında gaz tespit ettiyseniz; işçileri ocaktan çıkaracaksınız, ondan sonra havalandırma vs. yapıp bu oranı tekrar yüzde 1,5 altına indireceksiniz” ifadelerini kullandı.

"KİTLESEL CİNAYETLERE SEBEP OLMAYACAKSAN, ÖNLEYİCİ YATIRIM YAPACAKSIN"

Yer altı ocağındaki bütün tedbirlerin işçilerin sağlıklı ortamda çalışması için yapıldığını vurgulayan ergin bunu aynı zamanda bir maliyet gerektirdiğine dikkat çekti. Ergin maliyet konusunu şöyle açtı:

“Önlemler yatırım meselesi, tabi ki yapılması da gerekli. Nedir bu yatırım dediğimiz şey; eğer kömür üreteceksen ve böyle kitlesel cinayetlere de sebep olmayacaksanız bu yatırımı yapmanız gerekir.  Bütün bu saydığım işler işçilerin yaşaması için yapılır. Başında da söylediğim gibi madeni metansızlaştırmazsanız almadığınız önlem bir gün gelir sizi bulur.”

Kömür üretimi yapan firmaların sondaj işleminden kaçındığı durumlar olduğunu da ekleyen Ergin şöyle devam etti:

“Burada şöyle bir sorun var burada üretim yapan firmalar bunu çok yapmak istemiyor. Bu işlem sizin bir vardiyanızı alıyor, 25 metre delerken ocakta üretim yapamıyorsunuz. Sondaj makinasını getireceksiniz, sonra 3-5 tane açılı sondaj yapacaksınız… Bu ciddi vakit alan bir şey. Kader kısmet dedikleri mesele budur, ‘Bugün burada bir şey olmaz’ deyip bunları atlayıp gittiğinde böyle bir şey başına gelebiliyor ocağın.”

Son olarak madenlerdeki iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliğinin de yeterli olmadığına dikkat çeken Ergin şu ifadeleri kullandı:

“Yönetmeliğin de güçlendirilmesi gerekiyor. ‘Biz bu yönetmeliği uygulasak bunlar olmaz mı?​’ diye sorulsa ‘olmaz’ diyemiyorum. Bu metansızlaştırma 25 metre ile sınırlandırılış örneğin. Halbuki siz tamamını metansızlaştırın. Bazı şeylerde özellikle göçüklerde olsun, grizu patlamalarında olsun üretim baskısı da vardır. Bartın için böyle konuşamayız, yaptığı üretim ortada ama başka madenler için üretim baskısından da söz edilebilir.”

ÖNCEKİ HABER

Antalya Kumluca Belediyesi işçileri: İşimizi istiyoruz

SONRAKİ HABER

Romanya'da hayat pahalılığı protesto edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa