Neden okul üniforması?
Konumuz biz öğrencileri en çok ilgiliendiren tartışmalardan biri olan “sözde serbest kıyafet” uygulaması..Geçen gün 9. Sınıf 4+4+4 mağduru bir arkadaşla konuşurken istemeden aramızda yüreğimi dağlayan bir diyalog geçti.. Arkadaşa neden okul formasıyla geldiğini sorduğumda aslında serbest kıyafetle gelmek istediğini f
Okula formamızla gitmeye devam ediyoruz..” Neden hala forma giyiyorsunuz? Yoksa siz tektip kıyafeti mi savunuyorsunuz?” Cevabımız büyük bir HAYIR… Bu bize verilen bir özgürlük mü peki? İşte buna daha büyük bir HAYIR.. Gelin biraz da Nakipoğlu Cumhuriyet Anadolu Lisesinde okula hala üniformayla gitmekte ısrar eden arkadaşların neler düşündüğüne bakalım.
Gökcan Akman: Bizim serbest kıyafete karşı olmamızdaki ilk amaç sınıf farkını önlemektir. Karşıyım! Çünkü her arkadaşımız her gün farklı kıyafet giyebilecek imkana sahip değilken maddi durumu iyi olan arkadaşlarımız her gün farklı kıyafet giyebiliyor.Biz bunun için lise hayatımız bitene kadar okul kıyafetimizle gitmeye devam ederek bu olaya kendi içimizde karşı olduğumuzu göstermek istiyoruz.
Onur Akkol: Serbest kelimesinin eş anlamlılarından biri özgürlüktür.Gelen yeni sistemle birlikte de birçok giyim tarzının “yasaklandığını” da biliyoruz, öyleyse bırakın giyim tarzlarını, “serbest” ismini taşıyan bir yürütmeliğin olması söz konusu olamaz bile.
Yönetmeliğin ileriki yıllarda devam ettiğini düşünürsek hangimiz bir öğrencinin ağzından şunları duymayı isteriz ki:
“Henüz 7. Sınıfa gidiyordum.İki kardeştik, benden bir yaş abim vardı.Aynı okula gidiyorduk o son sınıftaydı.Annem evlere temizliğe gider, babam ise inşaatta çalışırdı.Okulumu ve arkadaşlarımı çok severdim.Hatta aşık olduğum bir kız bile yok değildi.Çok yakın bir arkadaşım vardı, babası çok zengindi her gün sohbet ederdik bana gülerek bilgisayarda oynadığı oyunlardaki komiklikleri anlatırdı, ben bilgisayarı hayatımda yakından görmemiş olsam bile sırf arkadaşım üzülmesin diye ben de gülerdim.
Aradan bir yıl geçmişti abim liseyi kazanmış, ben de son sınıfa başlamıştım; ancak okullar açıldıktan yaklaşık birkaç hafta sonra bir yönetmelik çıktığından bahsettiler adının serbest kıyafet yönetmeliği olduğunu öğrendim.Benim toplasam zaten iki tane kıyafetim vardı onlarda yırtıktı…”Ben ne giyeceğim?” diye düşünmeye başladım.Annem de zaten olan parasını bana bu okul formasını almaya harcamıştı, bir yandan da ağabeyimin okulu vardı.Tedirginleştim ve arkadaşlarıma dedim ki:”olsun gene okul forması giyeriz ya bir şey olmaz”.Bunu duyunca herkes şaka yaptığımı zannetti ve bana gülmeye başladılar, ben de güldüm.Oysa çok farklı şeylere gülüyorduk ben utancımdan gülüyordum oracıkta.
Bir gün eve dönerken birden dengemi kaybettim yere düştüm. Haliyle üstümdeki okul formam yırtıldı ve küçük bir yırtık da değildi.Ne yapacağım diye düşündüm ve en sonunda annemi ikna ettim diktirdim; ancak okul formamı diktirmedim evdeki kıyafetlerimden birini diktirdim.Bir gün sonra okula gittiğimde herkes şaşırmıştı üstümdekine ve soranlara aslında zengin olduğunu bankadaki hesabımızdan para çıktığını söylüyordum inanmaları kolay olmadı ama uzun da sürmedi yırtılmış olan ayakkabılarımdaki kirleri silmek üzere eğilirken kıyafetimdeki yırtık tekrar açıldı olanlar oldu…Dalga geçmeler iyi artmıştı ve artık fakir, işe yaramaz, giyecek kıyafeti dahi olmayan, yırtık kıyafetler giyen, zavallının tekiydim.
Yıl sonunda liseye geçme sınavımdan iyi bir puan almıştım; ancak gitmedim hatta gitmeyi bırakın okumak bile istemiyordum.İlkokulumun son yılı beni çok fazla etkilemişti bir yandan da ailemin geçinmesi de zorlaşmıştı ve bu yüzden ağabeyimi okutmak için ben de babamın yanında inşaat işçisi olarak işe başladım.Babam çok güçlü biriydi ve onu ağlatan tek soru:”Baba biz neden fakiriz ,neden yeni kıyafet alamıyorum?” olmuştu. Şunu fark ettim ki: aslında ortaya çıkan şey bankadaki para değildi; ortaya çıkan bazı insanlardaki ayrımcılık , küçümseme ve anlayışsızlık duygusuydu…”
Şimdi size soruyorum böyle bir olayın yaşanamayacağına dair kanıtınız var mı? Daha ilkokul çağında hiçbir suçu olmadığı halde fakirlik yüzünden bu sorunları yaşamış birinden neler beklenebilir ki?
İşte bizim protesto ettiğimiz nokta burada başlıyor.”Bana neden okul kıyafeti giyiyorsun?” diye soranlara cevabım budur…
Hepinize güneşli günler diliyorum, önemli olan cüzdandaki değil gönüldeki “zenginlik”tir…