Gülşen'in beraat talebi reddedildi | Bunları hayatta Gülşen olarak var olmamın cezalandırılması olarak görüyorum
İmam Hatip Liselilere yönelik sözleri nedeniyle hakim karşısına çıkan şarkıcı Gülşen Çolakoğlu'nun beraat talebi reddedildi karakola imza verme' şeklindeki adli kontrol kaldırıldı.
Fotoğraf: AA
Ataşehir'de 30 Nisan 2022'de verdiği bir konserde İmam Hatip Liselilere yönelik sözleri nedeniyle hakkında "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçundan dava açılan Gülşen Çolakoğlu, hakim karşısına çıktı. Duruşmada verilen ara kararla 'en yakın karakola imza verme' şeklindeki adli kontrol kaldırılırken yurt dışına çıkış yasağının devamına karar verildi. Bir sonraki duruşma 21 Aralık'ta saat 10.00'da görülecek.
Gülşen için adliye koridorunda güvenlik bariyerleri konularak önlem alındı. Gülşen kimseye görünmeden mahkeme salonuna alındı.
İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan Gülşen Çolakoğlu ve 14 şikayetçi katıldı. Ayrıca Kadın ve Demokrasi Derneği(KADEM) avukatları da hazır bulundu.
"BÜTÜN KONU SAHNE İÇİNDE BİR ARKADAŞIMLA ŞAKALAŞMADAN İBARETTİR"
Savunma yapan Gülşen şunları söyledi: ,"Bu konuda daha önce de ifadeler verdim. Tekrar ederim suçsuzum. Yargılama sonunda beraat edeceğime inanıyorum. Bütün konu sahne içinde bir arkadaşımla şakalaşmadan ibarettir. Sahnedeyken dinleyicilerin arasına katılmak istedim. Kalabalıkta bu mümkün olmadığından sahnedeki arkadaşlarımdan birini beni seyircilerin arasına taşımasını istedim. Bir arkadaşım şaka olarak "seni imam taşısın" dedi. İmam da aramızda bu lakapla anılan Miraç Çelenktir. Bu lakabın özel bir anlamı yok. Sahne şovlarında sıklıkla şakalaştığımız bir arkadaşımızdır. Sahne heyecanının getirmiş olduğu refleksle, sahne üzerindeki iki kişi arasındaki diyalogtur. Hatta diyalog kendisi diye bitmektedir. Bunu söylerken ne üçüncü bir şahıs ne bir sosyal sınıf ve kesimi hedefledim. Tekrarlamadım altını çizmedim alkışlatmadım sonra tanıtım amacıyla kullanmadım dolayısıyla halkı kin ve düşmanlığa tahrik tavrı sergilemedim. Niyetim asla bu olamaz, üzerime atılı suçu işlemedim."
"DEĞERLERİNİ İNCİTMİŞ OLABİLECEĞİM HERKESTEN ÖZÜR DE DİLEDİM"
Gülşen savunmasının devamında "İki kişi arasında geçen bu diyalog nedense hedefe oturtuldu. Değerlerini incitmiş olabileceğim herkesten özür de diledim. Mesleki kimliğim ve duruşumun bir bedeli olarak mağdurum. Kadınlığım, bedenim, eşliğim anneliğim üzerinden defalarca sözel olarak linç ve istismara uğradım hatta hedef gösterildim. Ama yine de duygu ve düşüncemi yeri geldiğinde ifade eden biriyim. Sahnedeki şaka, toplumsal duyarlılığımım bir uzantısı tezahürü değildi. Sadece iki kişi arasındaki şakaydı. Açıklama demeç bildirme anacı yoktu. Ama nedense öyleymiş gibi bir yere çekildi. Ayrıca zamanlaması ve yayılması bana göre manidar ve manipülatiftir. Konser 30 nisan videonun yayılma tarihi ise 24 Ağustos’tur. Arada 4 ay vardır" dedi.
"MANEVİ OLARAK ÇOK ORANTISIZ BEDELLERE MARUZ KALDIM"
Videonun 4 ay sonra ortaya çıkarılıp yayılmasının ertesi gün linç kampanyası başlatılması ve cezaevine gitmesinin bir gün sürdüğünü belirten Gülşen şöyle devam etti; "Ben bütün bunları hayatta Gülşen olarak var olmamın cezalandırılması olarak görüyorum. Manevi olarak çok orantısız bedellere maruz kaldım. 5 gün Bakırköy cezaevi 15 gün evde olmak üzere 20 gün hapis cezası aldım. En kötüsü oğlum İspanyadadır. 5 yaşındaki çocuğumdan uzak kaldım. Eşimin işleri nedeniyle ben ondan, o benden mahrumdur. 50 kadar konser iptal oldu. Bunların tazminleri gerekiyordu ve ödendi. Sahnede ve arkasında kalan arkadaşlarımın da mağduriyetlerini karşıladım. Yurt dışı yasağı nedeniyle oradaki konserlerime gidemiyorum. Yeni konserler planlayamıyorum. Bu mağduriyetimin giderilmesini istiyorum. Bunu ailem, iş arkadaşlarım için de istiyorum."
AVUKATLARI DERHAL BERAAT TALEP ETTİ
Gülşen'in avukatlarından Emek Emre de derhal beraat verilmesini ve hakkındaki tüm adli kontrol taleplerinin kaldırılmasını talep etti. Gülşen'in diğer avukatları Altın Mimir ve Celal Ülgen de beraat talebinde bulundular.
BAZILARI ŞİKAYETTEN VAZGEÇTİ, BAZISI CEZALANDIRILMASINI İSTEDİ
Daha sonra duruşmaya katılan şikayetçilerin ifadeleri alındı. Şikayetçilerden bir kısmı, özür dilemiş olması nedeniyle şikayetlerini geri aldıklarını belirtirken, bir kısmı da şikayetlerini tekrar ederek cezalandırılmasını istediler. KADEM avukatları da "Şikayetimiz devam ediyor. Kamu barışını bozmaya elverişli olacak şekilde halkın bir kesimini aşağılamıştır. Hedef alınan halk kesimi milyonları bulmaktadır. Cezalandırılmasını isteriz" dediler. Önder İmam Hatipliler Derneği temsilcisi de şikayetlerinin devam ettiğini belirtti.
YURT DIŞI YASAĞI DEVAM
Dosyaya sunulan konser videosunun bilirkişiye gönderilmesine hükmeden mahkeme, Gülşen'in avukatlarının derhal beraat talebinin ise reddine karar verdi. Şikayetçilerin katılma taleplerinin ve tanık dinlenme taleplerinin sonraki celse değerlendirilmesine karar veren mahkeme, Gülşen'in duruşmalardan bağışık tutulmasına da hükmetti. Mahkeme, Gülşen hakkındaki yurt dışı yasağının devamına ve en yakın karakola imza verme şartının ise kaldırılmasına hükmetti. Duruşma, 21 Aralık'a ertelendi. Duruşma sonrasında, Gülşen çıktığı koridordaki kapı kapatılarak görüntü alınması engellenince tartışma yaşandı.
KADIN MECLİSLERİ DESTEK İÇİN PANKART AÇTI
Öte yandan Gülşen'in avukatlarından Celal Ülgen yaptığı açıklamada, "Gülşen maddi ve manevi olarak çok yıprandı bu davada. Mümkün olduğu kadar sessiz kalmayı ve yeni bir mağduriyete yol açmaması için bizden kaynaklanmaması için çaba gösteriyoruz" dedi.
Kadın Meclisi üyeleri de "Gülşen asla yalnız yürümeyecek" pankartı açarak Gülşen'e destek olmak için adliye önündeki meydanda duruşma bitene kadar bekledi.
YURT DIŞI YASAĞININ KALDIRILMASI İÇİN İTİRAZDA BULUNULDU
Gülşen'in avukatı Emek Emre, bugün görülen duruşmada 'yurt dışı yasağı'nın devamı yönündeki mahkeme kararına itirazda bulundu.
Üst mahkemeye gönderilmek üzere duruşmanın görüldüğü İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi'ne sunulan dilekçede, yurt dışı yasağının devamı yönündeki kararın haksız ve hukuka aykırı olduğu belirtildi.
Dilekçede, "Yurt dışına çıkamam suretiyle uygulanan adli kontrol tedbiri isnat edilen suç ve alınması muhtemel ceza bakımından ölçülülük ilkesi ile bağdaşmamıştır. Ayrıca adli kontrol tedbirinin, seyahat hürriyetini bağlamanın yanı sıra annelik sorumluluklarını da ifa etmesini engellemektedir. Oğlu 3 yıldır İspanya'da eğitimine devam etmektedir. Yurt dışı yasağı nedeniyle küçük Azur annesinden, müvekkil de oğlundan hukuksuz şekilde mahrum bırakılmaktadır. Müvekkil evladına ne diyeceğini bilemez durumdadır" denildi.
Söz konusu yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması veya daha ölçülü bir adli kontrol tedbiri olan güvence teminatı ile değiştirilmesi talep edildi.
Değerlendirmeyi, olan nöbetçi İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi yapacak.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, 702 kurum ve kişi, "müşteki (şikayetçi)" olarak yer aldı. Müştekiler arasında Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, İslami yazar Emine Şenlikoğlu Özkan, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Yönetim Kurulu Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu, KADEM, KADEM Vakfı, Gaziantep Önder İmam Hatipliler Derneği de yer aldı. Gülşen Çolakoğlu'nun "şüpheli" sıfatıyla yer aldığı iddianamede, Gülşen Çolakoğlu'nun Halkı Kin ve Düşmanlığa Alenen Tahrik Etme" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi isteniyor. (İstanbul/DHA)