25 Ocak 2013 07:59

Kürtlerin masalıdır Barış

Diyarbakır’da gençler, yaşanan müzakere sürecini kendi aralarında nasıl tartışıyorlar? Bunu Şehitlik lisesi ve Kayapınar lisesi gençleriyle konuştuk. Şehitlik lisesinden Rezan ve Murat’la, Kayapınar lisesinden Renas’la sohbet ettik. Kürt gençlerini barış tartışmalarının heyecanlandırdığını sizde okuduğunuz da gör

Kürtlerin masalıdır Barış
Paylaş
Kübra KIRIMLI Diyarbakır

Yaşanan müzakere sürecini gençler nasıl tartışıyor, siz neler düşünüyorsunuz?
Renas: Ben umutluyum umarım hükümetin seçim için bir oyunu değildir bu.
Murat: Bu nasıl bir savaştır, bıktık artık. Kan davası gibi bitmedi gitti, artık barış olsun, otuz yıldır süren bu savaşla yıprandık, yorulduk. Hükümet bu kez bizlerle oyun oynamasın.
Rezan: Şimdi Kürt gençleri geleceğini planlamak istiyor,geleceğiyle ilgilenmek istiyor.Ama bu sorun çözülmeden bu gerçekleşmeyecek,ben umutluyum,artık geröekten barış olsun,biz barış istiyoruz.
Barış sizce ne demek sizce?
Murat: Bütün toplumun tüm halkların beraberlik içinde huzur içinde yaşamasıdır.
Renas: Din, dil, ırk gözetmeksizin bütün insanların beraber yaşamasıdır. Beyaz bir güvercindir benim için barış. Bu da nasıl bir benzetme demeyin, benim hayalimdir,masalımdır barış.Okuduğumuz masalların tümü mutlulukla bitiyor,inşallah bizim masalımız da Kürtlerin masalı da mutlu sonla biter.
Rezan: Bir ülkenin değil bütün bir dünyada insanların huzurlu yaşamasıdır. Ben gece uyduğumda komşumun aç yatmaması gibidir, mutluluktur, huzurdur barış.
Peki yaşanan bu savaşın bitmesi için ne olması lazım, kürt gençlerinin bugün talepleri nelerdir?
Rezan: Ben öncelikle ülke içinde eşit bir şekilde yaşamak istiyorum, kimliğimi istiyorum, anadilimde okumak eğitim görmek istiyorum. Asimile edildik ama kültürümüzü koruduk, koruduğumuz bu kültürümüzle artık bir kürt gibi yaşamak istiyorum.
Renas: Bunlar batıda da yayınlayacak ya bunları Türk gençleri okuduğunda ‘vay dil istiyorlar, vay kimlik istiyorlar demeden bizleri önyargısız anlamalarını, bizlerin yerine kendilerini koymalarını istiyorum. Zaten biliyorlar taleplerimizi arkadaşlarda söylüyor, aynı şeyler, biz dilimiz ve kimliğimiz olmadan yaşadık, bundan sonrada yaşarız ama barış içinde yaşamak, ötekileşmek istemiyoruz.
Murat: Kamu gibi yönetimlerde kendi anadillerimizle konuşmak istiyoruz. Kimse bize farklı gözle bakmasın istiyorum, kafalarda ki kürt olgusunu biliyorum, artık bize böyle bakmasınlar istiyorum çünkü biz Türklere böyle bakmıyoruz.
 Bizim bugün konuştuklarımız 30 yıllık bir savaş sebebi, bugün ise bir kez daha müzakere sürecine girildi, belli talepler tartışılıyor. Sizce neden politikacılar böyle davranıyor?
Murat: Bugün politikacılar taleplerimizden korkuyorlar, oysa korkulacak ne var, anadilimi istiyorum ben, bundan daha önemli bir şey bilmiyorum ben.
Renas: Aslında baktığımız zaman kendi çıkarları için bizim haklarımızı vermediler, ama biz direndik sadece bugün değil yüzyıllarca direndik, bugünse barışa bir adım daha yakınız. Bu zamana kadar kürt demekten korkuyorlardı çünkü milliyetçi çevreler sürekli ayaklanıyordu ama bugün medyadan da görüyoruz artık Türklerde barış istiyor, Türklerde yoruldu bizim gibi bu yüzden daha rahat konuşuyoruz bugün bu meseleyi.
Rezan: Bunu şöyle tariflemek daha kolay olur, şimdi bir haksızlık yapılmışsa bu eninde sonunda hallolur. Bu savaş 31 yıldır yaşanıyor, baktılar ki sonlanmıyor artık anlaşmaktan başka bir şey olmadığını gördüler. Biz sürekli final diyoruz, 2010 yılında da final dedik, bugün de final diyoruz, bence AKP hükümeti bu süreci iyi okumalı, artık başka şansı yok, ya barış ya barış olacak.
Paris’teki cinayetle ilgili neler düşünüyorsunuz?
Murat: Bu bir komplodur. Barışa giden yol müzakereden geçer tabi, ama müzakere sürecini bu katliamla, cinayetle baltalamak istiyorlar.
Renas: Ben AKP hükümetinin yaptığını düşünmüyorum, düşünmek istemiyorum, zaten üç kadın yoldaşımızın avukatları da açıklama yaptılar, bunu yapmışsa derin güçler yapmıştır.
Rezan: Barış sürekli sabote edilecek bunun planlı olduğunu düşünüyorum.
Barıştan bahsediyoruz, buradan Türk gençlerine ne söylemek istersiniz?
Renas:  Türk gençleri Güneydoğu’da Türkçe konuşabiliyorsa ben Türküm diyebiliyorsa gelip Güneydoğu üniversitelerinde özgürce okuyabiliyorlarsa Kürt gençlerinin de dil ve kimlik hakları olduğunu düşünüyorum. Ben Deniz Gezmiş’in Türk olduğunu biliyorum, son sözlerini de biliyorum, son sözlerinde kürt ve türk halklarının birliğinden ve kardeşliğinden söz etmişti. Ben de Türklerin barış diye sokağa çıkmasını, kendi alanlarında barış için mücadele etmesini isiyorum.
Murat: Barış bizim düşümüz oldu, öyle çok canlar yandı analar ağladı ki artık yeter, ben sadece türk gençlerinin empati kurmasını istiyorum, empati kursunlar.
Rezan:  Bilinçaltında ki önyargıyı yıksınlar, biz cahil, canavar insanlar değiliz. Bütün türk gençlerini buraya doğuya davet ediyorum. Yaşamadığımız sorunları görsünler, bizim barış talebinde ne kadar ısrarcı olduğumuzu görsünler.
Renas: Geçen gün televizyonda bir asker bir de gerilla ailesi televizyona çıkmıştı, yan yanaydılar. Buna gerçekten ihtiyacımız var, milliyetçilik bizi bir yere götürmez, ırkçılık bizi bir yere götürmez, ben Van’ da yaşanan depreme verilen cevapları hatırlıyorum da böyle olmamalı, biz yani kürt halkı Türkler böyle bir acı yaşasa asla böyle cevap vermeyiz. Akıttığımız kan farklı olsa da analarımızın kürt ve türk analarının akıttığı gözyaşı aynıydı, gerçekten ama gerçekten bitsin artık, biz barış istiyoruz.
                                                                                        

ÖNCEKİ HABER

Edremit'te öğretmenlerden okul müdürüne tepki

SONRAKİ HABER

Ölmeye de öldürmeye de hayır!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa