22 Ekim 2022 16:39
Son Güncellenme Tarihi: 22 Ekim 2022 17:00

ÇHD’den Amasra raporu: Katliam delilleri şüphelilerin kucağında

Patlamanın üzerinden geçen zamana rağmen sorumlu düzeydeki kişiler hâlâ maden sahasında. ÇHD bilirkişi raporunda, Soma katliamından sonra karartılan delilleri hatırlattı.

Fotoğraf: Eren Ergine/Evrensel

Paylaş

Meltem AKYOL
Hilal TOK
Amasra

Bartın Amasra’da 41 madencinin katledildiği maden katliamının ardından maden sahasında yapılan bilirkişi incelemesine müşteki vekili sıfatı ile katılan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatlar tarafından hazırlanan rapor skandalları ortaya koydu.

ÇHD’nin Amasra’ya ilişkin gözlem raporunda bilgisine başvurulan sorumluların, patlamayı işçi hatası gibi göstermeye çalıştıklarına dikkat çekti. Patlamanın üzerinden geçen bir haftaya rağmen sorumlu düzeydeki kişilerin hala maden sahasında olduğunu hatırlatan ÇHD, Soma katliamından sonra karartılan delilleri hatırlattı. Raporda, “Şüphelilerin hâlen maden sahasındaki tüm delillere erişebilmesi soruşturmanın salahiyeti ve hakikatin açığa çıkarılması açısından son derece tehlikelidir” uyarısı yer aldı.

ALINAN VENTSİM PROGRAMI KURULMADI

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), 14 Ekim 2022’de Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesine bağlı maden ocağında gerçekleşen patlamaya ilişkin ilk gözlem raporunu yayımladı.

Yapılan ziyaretler, incelemeler ve bilirkişi keşif işlemlerine dair bilgilerin yer aldığı raporda şu bulgular dikkat çekti.

  • Madende çalışan mühendislerin patlamanın sorumluluğunu maden işçilerinin hatası olarak göstermeye çalıştıklarını; bunu yaparken de patlama öncesine dair birbiri ile çelişen ve gerçekle bağdaşması mümkün olmayan bilgiler verdiklerini gözlemledik.
  • Dijital ortamdaki üç boyutlu haritaların incelenmesi sırasında yönetmeliğe göre zorunlu olması gereken maden havalandırma planının üç boyutlu simülasyonunun müessesede olmadığını, bu konuda VENTSİM isimli bilgisayar programının kurum tarafından satın alındığını fakat programa dair bir eğitim verilmediği için kullanılamadığı bilgisini edindik.
  • Üç boyutlu havalandırma modelini oluşturulurken maden içerisindeki hava değerlerine, hava kapılarına ve tali havalandırma için kullanılan vantüplere dair bilgilerin keşfin başından bu yana bilgisine başvurulan müessesede görevli mühendisten alındığını gözlemledik. Bilgilerin alındığı sırada hava değerlerine dair bilgi paylaşan mühendisin tartışma konusu bölgedeki hava akış hızının daha yüksek çıkmasını sağlamak amacıyla ilk verdiği bilgileri sürekli olarak değiştirme çabası içerisinde olduğunu gözlemledik.
  • Gaz izleme sistemindeki sensör verileri ile harita üzerine işaretlenen sensörler karşılaştırıldığında aynı hat üzerindeki CH4 (metan) ve CO (karbonmonoksit) sensörlerine ait kayıtların birbirleri ile tutarsız değerler gösterdiği görüldü.
  • Gaz izleme odasından çıkıldığı esnada gaz izleme ünitesindeki bilgisayar sisteminde inceleme yapan bir bilirkişi tarafından o esnada kırmızı ile alarm veren bir CH4 (metan) sensörünün olduğu ve anlık olarak 3.75 değerini gösterdiği fark edildi. - sonrasında bu bölgenin harita üzerinde işaretlenmediği de tespit edildi- Kırmızı ile alarm veren sensörün hemen altında bulunan başka bir sensörün de anlık olarak oldukça yüksek değer gösterdiği tespit edildi. Bu sırada gaz izleme sorumlusu işletme personeli fenalık geçirdi ve sağlık ekiplerinin müdahalesi için gaz izleme odasından çıkmak zorunda kalındı.
  • Keşif boyunca bilgisine başvurulan ve aynı işletmede çalışan bir mühendis tarafından sensörde kalibrasyon sorunu olabileceği, o bölgeden iki gün önce yapılan ölçümlerde sensörün yüzde 4 değerinde metan gösterirken seyyar ölçüm cihazı ile yapılan ölçümün yüzde 3 olduğu dile getirilmiştir. Kendisine bu karşılaştırma verisini nasıl elde ettiği sorulduğunda; bilginin kaynağının telefonuna Whatsapp uygulaması aracılığı ile gönderilen bir kroki olduğunu söylendi. Baraj arkalarından ölçüm alınamadığı iddiası karşısında kroki ve üzerindeki numune ölçüm değerlerinin delil niteliğinde olduğu ve el konulması gerektiği Soruşturma savcısı ile paylaşıldıysa da telefon hakkında bir el koyma işlemi yapılmadı.

KEŞİF SIRASINDA GERÇEK DIŞI BİLGİ VERİLDİ

13 Mayıs 2014’te yaşanan SOMA maden katliamından sonraki üç günde gözaltına alınmayan şüphelilerin maden havalandırma haritası üzerinde tahrifat yaptığını hatırlatan ÇHD heyeti, bu nedenle ilk aşamada bilirkişiler tarafından hatalı bir ventsim simülasyonu üzerinden değerlendirme yapıldığı ve durgun hava bölgeleri ile ters hava akımı gibi kritik detayların gözden kaçırıldığını belirtti ve uyardı:

  • Keşif sırasında bilgisine başvurulan mühendislerin tutarsız bilgiler vermeleri ve alınan bazı bilgilerin gerçek dışı olduğunun anlaşılması, müessese personelinin delilleri karartma ihtimalinin yüksek olduğunu göstermektedir.

ŞÜPHELİLER HÂLÂ MADEN SAHASINDA

  • 14 Ekim 2022 tarihinde gerçekleşen ve 41 işçinin ölümü, birçok işçinin de yaralanmasına neden olan bu katliamın sorumluları henüz tespit edilmemiş, şüpheliler hakkında herhangi bir adli işlem yapılmamıştır. Madende bulunan bilgisayarlar, sensör kayıtları vb. dijital materyallere el konulması için 16 Ekim 2022 tarihinde, yani katliamdan yaklaşık iki gün sonra, Sulh Ceza Hakimliği’nden karar talep edilmiş olması, delillerin karartılması yönündeki kaygılarımızı daha da güçlendirmektedir. Katliamın üzerinden 7 gün geçmiş olmasına rağmen şüphelilerin hâlen maden sahasındaki tüm delillere erişebilmesi soruşturmanın salahiyeti ve hakikatin açığa çıkarılması açısından son derece tehlikelidir.
  • Geçmiş dönemlerde takip ettiğimiz soruşturma süreçlerinde karşılaştığımız delillerin karartılması ve tahrif edilmesi sorunlarının yaşanmaması adına; şüphelilerin bir an önce tespit edilerek gözaltına alınmaları, haklarında gerekli tedbirlerin uygulanması, müessesede görevli tüm personelin görevden el çektirilerek ocağın başka bir ekibe teslim edilmesi ve keşif sırasında alınan bilgilerin denetlenerek kontrolünün yapılması gerekmektedir.
ÖNCEKİ HABER

KESK: OHAL Komisyonu lağvedilsin

SONRAKİ HABER

Bartın'dan Wieliczka'ya madencilik

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa