23 Ekim 2022 03:45

Emekçinin Kitaplığı: Çin Devrimi’nde İnsanlık Durumu

Nuray Sancar, Andre Malraux'un İnsanlık Durumu romanına dair yazdı.

Çin devrimini anlatan bir afiş 

Paylaş

Nuray SANCAR

Kimi kitapları elinizden çıkarmak istemezsiniz hiç. Onlar bulundukları rafta yeniden okunmayı beklerken sizin ömrünüz geçer. Durdukları yerde yıpranır; metal, sunta, Ikea derken kitaplıklar eskir; araya şehirler girer ama onlar sabırla bekler. Benim için de Andre Malraux’nun İnsanlık Durumu bu tip kitaplardan. Bu satırları yazmak için kitabı tekrar okuduğumda yanılmadığımı anladım, beklediği yerde ve bendeki tadı hâlâ bozulmamıştı.

Hem çok eskimiş hem de asla eskimeyecek bir konusu var kitabın: Çin Devrim’i. Geçen yüzyılın ilk çeyreğinde sömürgecilerin ve iş birlikçi toprak ağalarıyla onların sırtına kene gibi yapışarak var olmaya çalışan komprador ticaret burjuvazisinin elinde inim inim inletilen Çin köylüsünün ve yeni gelişen işçi sınıfının yıllar süren mücadelesinden bir aylık bir kesite odaklanıyor. Zaman: 1927’nin mayısı.

Çin Devrimi ’20’lerden başlayıp 2. Dünya Savaşı’ndan sonra 1949’da nihayete eren, uzun ve acılı bir süreç. Andre Malraux Kanton’da İsyan adlı bir başka romanında da başka aşamasını işler bu devrimin.

Onda dokuzu köylü, 50 milyonu yabancı olan dört yüz milyonluk nüfusa sahip Çin’in ve hatta Uzak Doğu’nun, en parıltılı, kozmopolit, kalabalık, bohem kenti Şangay o mayısta şiddetli sınıf savaşlarına sahne olur.

Bir süredir sömürgecilere karşı mücadele eden ve bunun için kendi güçsüzlüğünü komünist partiyle girdiği ittifak ile telafi ederken ikiye bölünen Çin milli burjuvazisi, birbiriyle çatışan iki hizbe bölünmüştür. Komünist Parti ile ittifakta olan kesim Vuhan’da, Çan Kay Şek’in yönettiği gericilik Nankin’de üslenmiştir.

Stalin’in Komintern’in Yürütme Komitesi 8. Plenumu’nda yaptığı konuşmada söylediği gibi, Vuhan çevresindeki köylerde milyonlarca köylü ‘Kendi iktidarlarını, kendi mahkemelerini, kendi öz savunmalarını inşa etmiş, çiftlik sahiplerini kovmuş, onlarla, plebyen tarzda hesaplaşarak Hunan, Hupe, Honan gibi eyaletlerdeki muazzam tarım devrimine katılmışlardır.’

Demokratik devrimini yapmakta olan ilerici Çin burjuvazisi ile birlikte hareket eden Komünist Parti işçileri ve köylüleri örgütlemekte; devrimin hedeflerini genişletmeye uğraşmaktadır.

İnsanlık Durumu’ndaki olayların geçtiği Şangay sahnesine devrimci Marksist bir profesörün, partinin isyancı güçleri örgütleme görevi verdiği Komünist oğlu Kiyo, onun doktor eşi May, yoldaşı Kato ve partinin silah teminiyle görevlendirdiği yarı anarşist Çen ile giriş yapar Malraux. Kısa bir zaman sonra kopacak olan kıyametin hazırlığı içinde, bu kilit isimlerin temas ettiği, hepsi dönemin sınıfsal güç ilişkilerini temsil eden kişiler belirir sonra.

Kiyo ile May’in Fransız varoluşçuluğunu erken haber veren nihilizmini besleyen, ikili ilişkilerindeki sorunlar ve parti içindeki tartışmalar kendilerine yükledikleri sorumluluk hakkında onları şüpheye düşürmez. Çünkü ‘insan seçtiği’dir sonuçta. Onlar da yabancısı oldukları ülke kendi kaderini belirlerken bu tarihin bir parçası olmuşlardır.  

Çin’deki zenginlikleri sömüren yabancı sermayenin acentaları ve temsilcileri, Çan Kay Şek’in generalleri, polis müdürleri ile her türlü pis işlere bulaşmış sömürgeci konsorsiyum yöneticileri, imtiyazlı tüccarlar ve yatırımcılar, Fransız devletinin Çin’e bunlar aracılığıyla uzanan gizli eli, casusluk hizmetleri, eğlence merkezi ve bataklıkların müdavimleri, limanda demirlemiş gemilerde en yüksek bedeli ödeyecek olana silah satmak için bekleyen savaş karaborsacıları Şangay’dadır. Çin’deki toprak ağalarıyla ittifak yaptığı gibi emperyalist sömürgecilerle de dans eden Çan Kay Şek’tir bu sahnenin yıldızı.

Şehir bunlardan ibaret değildir ama. Yoksul ve güçsüz, silahsız ama mücadeleci işçi sınıfının grevlerle başlayan ölümüne direnişin de sahnesidir Şangay. Bu dişe diş mücadelede Çan Kay Şek’in kurşunları altında işçiler yenilir. Kent sonunda bir enkaza dönüşür. Ne var ki, devrimcilerin kaynar suya atılarak öldürüldüğü işkence merkezinde yanındaki siyanürü bölerek iki yoldaşına veren ve katilinin sorusuna soğukkanlılıkla ‘Bana kalmamıştı’ diye yanıt veren Kiyo’lar tükenmemiştir daha.

Sonunun mutlu biteceğini bildiğimiz bir trajediyi anlatan bu kitap neden önemli? Çünkü Çin’de yaşananlar sadece Çinlilere ait bir anı değildir. Bu hikayeden öğrenecek çok şey olduğu kesin. Kurdukları ittifak sırtlarında bir bıçak olan Çin devrimcilerinin çağın ve Çin’in özgün koşullarında hızla değişen pozisyonları, kavşak noktalarındaki tutumları sadece ÇKP’yi değil dünyayı da meşgul etmişti zaten. Komünistler milli burjuvazi ile ittifak kurmalı mıydılar, devrimin stratejik hedefi neydi, Kuomintang devrimcilerden silahlarını teslim etmelerini istediğinde silahlar bırakılmalı mıydı yoksa bu silahsızlandırmayı kabul etmemeli miydiler.

Bu sorular Sovyetler Birliği’ni ve Komintern’in partilerini de çok tartıştırdı. Stalin mayıs ve temmuz aylarında birbirinden farklı iki tespitte bulundu; ikinci tespitini formüle ederken, birincisinin, söylendiği zaman doğru olduğunu ama artık eskidiğini vurgulayarak. Mayıs ayında Çin devrimcileri Vuhan’da toplanan devrimci Kuomintang burjuvazisiyle iş birliği yapmalıydı. Bu doğruydu. İkincisinde ise devrimciler ile Kuomintang’ın birlikte olmasının imkanı kalmamıştı. Şöyle diyordu Stalin: “Bugünkü dönem Vuhan Kuomintang’ı önderliğinin karşı devrim kampına geçişiyle, küçük burjuva aydınların devrime sırt çevirmesiyle karakterizedir. Devrimin geçici yenilgisinin bir belirtisi budur…”  

Sayısız işçinin katili Çan Kay Şek, kanla yıkadığı Şangay’ın boşaltılmış ana caddesinden, kibirli ve mağrur geçerken devrimin birinci raundu bitmiş ve perde inmişti. Ama oyun daha bitmemişti.

Romanın Yazarı Andre Malraux yirmili yaşlarından itibaren Asya’da bulunmaktaydı. Çin’deki devrimci isyan koptuğunda da oradaydı.  1920’lerde Güneydoğu Asya’da Fransızca bir dergi çıkarmıştı. Savaş’tan sonra Fransa’da bazı devlet görevlerinde bulundu, 1959’dan itibaren on yıl kültür bakanlığı yaptı.

Kitap, Alev Er çevirisiyle, 1974’te Oda Yayınlarından basıldı.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Bartın'dan Wieliczka'ya madencilik

SONRAKİ HABER

TTB Aile Hekimliği Kolu Van’da toplandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa